entry'ler (321)

bordomavi net

bazı bünyelerdeki hazımsızlığı bir türlü geçmeyen oluşumdur.

yanıt verdiğim zat bmn ile ilgili kulaktan çalınma bilgileriyle epey bir döktürmüş. tek tek yanıt yazdım ama sildim sonra. zira başkalarının ettikleri için onların yerine ar ediyor konuşmuyor bmn içindekiler. ben de öfke ile kalkmayacağım. yalnızca birkaç not düşmek isterim madem 6 mesajından 2si bordomavi.neti eleştirmek olan bu arkadaş o kadar uğraşmış. bu dost, ne çılgınlar ile bmn ilişkisini doğru biliyor, ne kitaba editörlük yaptı dediği kişinin ( adını verip reklamını yapmam ) kitap üzerindeki rant,çıkar çabasını biliyor, ne trabzonspor uğruna can veren kardeşlerimizin adını yaşatacak hatıra ormanının daha dün bmn'nin ilk ormanı için methiyeler düzüp allah razı olsun diyen, allah'tan imandan bahsedenler tarafından ne şerefsizliklerle iptal ettirildiğini, evladını kaybetmiş acılı ana babanın ta samsuna kadar gidip, bu adi, iğrenç, rezil yaratıklar yüzünden müthiş bir hayal kırıklığı ile geri döndüklerini biliyor, ne bmnden ayrılmış kişilerin insanların bmnye güvenerek verdiği birtakım bilgilerini (o kişiler iyi bilir) çaldıklarını biliyor, herkes bir kazımdır tutturmuş ve tek satır icraatte bulunamazken bok attığı grubun rahmetlinin yarım kalmış mezarını yaptırmak için afedersin kıçını yırttığını ve bunu mümkün olduğunca gizli kapaklı, forumundan (ki orada da mecburen vardır üyelerin yardımı gerektiği için) dışarı çıkarmamak için çabaladığını ve birçok şeyi de belirtmediğini biliyor... ezberden konuşuyor. trabzonspor'un hakkı gasp edilirken oturduğu yerden ahkam kesenler, bordomavi.net en güçlü şekilde sesini çıkarıp trabzon ve trabzonspor'un haklarını savunurken yine oturdukları yerden anca reklam diyebiliyor... ödül törenine hasetle, kıskançlıkla bakıyor... bize her yer trabzon düsturu için "sahiplendiler" gibi saçmalıklar dile getirip, aklınca grupları/kişileri çatıştırıyor.

insanlar birileriyle dostluk kuruyor, onlardna duyduklarıyla ya da belki de kendi hazımsızlıklarıyla yorumlar yapıyor. benim bildiğim sitenin tavrı anasayfası ve ortak organizasyonlarıdır. zira bu sitede binlerce kişi, onlarca yönetici var. bir kafadan bahsediliyor fakat kafayı yiyenin neler yaptığını da biliyorlar mı konuşanlar acaba. ama dil uzattıkları insanlar ar ederler bunları söylemeye. ne boklar yediklerini bilirler kişilerin ve başkalarının yerine ar ederler dedim ya. merak etmesin o kişiler, kimse söylemez. çünkü bmndeki bahsettiğiniz insanların düsturu başkalarının ar eksikliğini malzeme etmek değildir. yanarım yanarım bu arsızların yüzsüzlüklerine yanarım. bmnden önce esamesi okunmazken, bmn ile kendine yer edinenlerin kanlı bitlerine yanarım.

ama olmaz kardeş. olmaz.
bir iki kişi ile aran bozuk diye, binlerce kişinin emeğini hiç edemezsiniz. bok atamazsınız.
yalan dolan iftirayla bir yere varılamaz.

bordomavi.net trabzonspor için vardır.
trabzonspor için var olacaktır.
başka hiçbir varlık sebebi yoktur, olmayacaktır.

azıcık önyargılarınızdan ve kolpa hikayelerinizden sıyrılmanız lazım ama anlamak için.

not: renktaş lopopo'nun iddialarına "zaruri" olarak verilmiş bu savunma yanıtından sonra ilgili konularda tek satır daha yazmayacağım. zira ne şekilde olursa olsun, bu kadar açıktan açığa insanların ayıplarını ortaya dökmekten hoşlanmam. o nedenle mümkün olduğunca kapalı anlattım ilgili dost bu hususlara zerre dikkat etmese de. kendisine mesajımdır; sözlük gibi bir yerde isimleri malzeme etme böyle. dost dediklerine ayıp olmasın sonra.

edit: tsira kısmını çıkardım zira benim bahsettiğim kişi ile arkadaşın bahsettiği kişi farklı sanırım. hadsizin başkanı'nın uyarısıyla anladım. tsiraya emek vermiş çok sevdiğim bir insan ayrılmıştır bmn'den, ben yanıtlarken onu değil başkasını düşünmüş de yazmışım. yanlış anlaşılmaması adına siliyorum.

işte not kısmında belirttiğim de buydu aslında. böyle açıktan açığa ağır laflar olmuyor. üstü kapalı cevap vermek zorunda kalıyoruz. o da olmuyor...

bordomavi net

sağduyu temsilcisi taraftar portalı, grubu, birliği vs.

bordomavi.net yönetimi ve üyelerinin herhangi bir olay karşısında ilk değerlendirmeleri "trabzonspor bundan ne fayda/zarar görür" sorusunu yanıtlamak yönünde olur. bursa'da bir zillinin sözlerine kapılıp olayı büyütecek, eskişehir gibi önemli bir maç varken dikkatleri o yönde toplayacak, konsantrasyonu ve moralleri bozacak bir duruma destek vermeyi reddederler o yüzden.

bordomavi.net herhangi bir grubun "tersine" iş yapmaz. bordomavi.net trabzonspor'un hayrına iş yapar.
gurbetçi gençler ile karşılaştırma yapmak yanlıştır. gurbetçi gençler, yöntemlerini ve tarzını beğenmiyor, desteklemiyor olsam da trabzonspor'u türkiye'nin her yerinde takip eden, peşinden koşan bir gruptur. bmn ile gg'yi karşılaştırmak yanlış ve gereksizdir.

bmn üyeleri yaşamadıkları şehirden kombineler alır, maça gidemeyenlere dağıtır. böylece hem kulübe, hem şehir insanına, hem tribünde takıma destek olmuş olur.
bmn üyeleri türkiye'de hiçbir taraftar grubunun yapmadığını, yapamadığını yapar, kitaplar yazar. hem kulübe, hem taraftarına, hem de kütüphanelere, yazın dünyasına katkıda bulunur bir bakıma.
bmn üyeleri ormanlar kurar, efsanelerin adını yaşatır, vefa gösterir, vefa göster"t"ir, hatırlatır.

bmn, trabzonspor'un adını olumlu, güzel, zarif organizasyonlarla duyurmaya çabalar, zihinlere kazınmış taraftar profilini olumlu yönde düzeltmeye, değiştirmeye uğraşır, takımına maddi ve manevi desteğin en güçlüsünü yapar ve trabzonspor'un haklarını her alanda savunur.

biraz art niyetsiz bakanlar bordomavi.net'in trabzonspor'un hakkını ne şekilde savunduğunu hatırlayacaktır.

albayrak döneminde girdaba giden trabzonspor için trabzondaki 6 gazetede ve ulusal gazetelerden Fanatik'te yayınlanan ilanları,
federasyon yürüyüşleri, protestoları, lig tv tepkileri, decoderler iptal organizasyonları,
2016 için trabzon kentinin merkezi yerlerinde verilen ilanları, basın yayın organlarını bu yönde bilinçlendirme, dikkatlerini çekme çalışmaları,
tribünde, sokakta, internette ve aklınıza gelebilecek her yerde trabzonspor'un yalnız olmadığını gösterdikleri onlarca ve onlarca etkinlikle varlık amacını suale ve şüpheye yer bırakmadan yerine getirmektedir bordomavi.net

beklediğiniz öfke ile kalkış ise, holiganizm ise, tezcanlılık ise yanlış yerdesiniz.
bordomavi.net kontrolsüz ve yersiz öfkeyi, holiganizmi ve tezcanlılık ile yapılan hataları bertaraf etmeyi başarabilmiş bir birliktir.
bu sağduyulu ve trabzonspor için her adımı düşünülmüş, hesaplanmış tavrını sürdürecektir.

sergen yalçın

an itibariyle ntv spor'da yine yardırmaktadır.

nitratex

(bkz: #7180082)

tebrikler.

yabancı futbolcu isimlerinden espri üretmek

ya ya ya Jaja ja Trabzonum çok yaşa.

dellytecus

(bkz: 13 kasım 2010 bursaspor trabzonspor maçı/#9907683)

adil ve ölçülü yazar belli ki.

13 kasım 2010 bursaspor trabzonspor maçı

http://img.donanimhaber.c...541B69AA54000E222C016.jpg

ofsayt pozisyonu...

13 kasım 2010 bursaspor trabzonspor maçı

(bkz: #9902635)

cevap veriyorum: biz trabzonsporuz.

kendi adıma beklenen sonuç olmuştur. bir gol yiyeydik rüya yorumu da gerçek olacakmış. neyse.

söylemek istediğim tek şey bu hakemin nasıl oluyor da avrupa'da maç yönetebildiğini anlamadığımdır.

adı bülent ya da soyadı yıldırım ne kadar hakem varsa leş. bildiğin leş arkadaş.

bu kadar çok pozisyon kaçıran, yanlış yorum yapan, basit kartlar çıkarıp kart vermesi gerektiği pozisyonları atlayan bir hocayı izlemek rahatsızlık verici.

o yan hakeme de iki çift lafım var ama neyse. iki çift laf yerine bir çift golle yanıt vermiş oldu takım ofsayt diyerek yediği gole karşılık.

tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.

güzel maçtı.

şimdi keyfini sürme zamanı..

yalnız ne tuhaftır kıytırık bir 90 dakikanın bünyede yarattığı hareketlenmenin böyle kuvvetli oluşu?
koskoca insanların salonun ortasında çakma kolbastı oynaması ne demektir?
ve ne güzeldir...

teşekkürler.. teşekkürler..

bursa'ya da başarılar bundan sonra.
ertuğrul hoca da biraz daha sakin olsun. bu öfke ona yakışmıyor.

selamlar.

edit: maç yapmak değil yönetmek, ayrıca tek bir şey söylemek istiyorum diyerek binbir şey söylemişim gene. idare ediverin.

13 kasım 2010 bursaspor trabzonspor maçı

rüyamda son dakikada yediğimiz golle 2-1 mağlup olduğumuzu gördüğüm, tersi çıkacağını umut ederek 2-1 galip olacağımıza inandığım maçtır.

biz kim miyiz?

başlıkları alt alta okumak

17 ağustos 1999
hayat (2)

acı.. buruk..

12 kasım 2010 konyaspor kayserispor maçı

bendenize "ne uzun maç bu yahu" gibi futbol cahili tiky kız cümlesi kurdurmuş olan maçtır.

zaman göreceliyse, bu maç harbi uzun değil mi ama?!

şota hocama başarılar...

13 kasım 2010 bursaspor trabzonspor maçı

saat 16:00'da başlayacak ve bir şehirde tamamen, diğerinde ise kısmen hayatı durduracak olan maçtır.

trabzonsporumuza başarılar.

uludağ sözlük apolitik yazarlar birliği

(bkz: jeopolitik yazarlar)
(bkz: allah belamı versin)
(bkz: selamun kavlen)

burn after reading

güzel zaman geçirgeci. tam bir coen kardeşler filmi demek isterdim ama bunu diyebilecek kadar hakim değilim olaya, hiç artistliğe gerek yok. ama ben bu filmi abimin yamacına yanaşıp öyle rastgele izlemeye başladığımda kimin filmidir diye bakmamış bile idim. enem, film devam ediyor, abi dedim bak beri, bu film coen kardeşler filmine benziyor. sorsan bir fargo'yu izlemişim ha, desem ki biliyorum, yok ulan bir bok anladığım. ama kokuyor film anam. sözlüğe girdikten iki gün sonra hangi başlığı maldanadam'ın açtığını anlamak gibi bir şey bu. hadi maldan gene iyisin, coenlerle karşılaştırdım. seni kerata seni.

neyse, boş konuşmayı bırakıyorum.

brad pitt'in de sen ben gibi insan olduğunu hatırlatan bir film ayrıca bu.
güzellik hiçbir şey, karizma her şey demek ister gibi bir hali var abimizin.
ama yine de ne güzel adam di mi la?

izler burcu erkeği

(bkz: sisler bulvarı)
(bkz: serbest çağrışım)
(bkz: sebserbest çağrışım)

izleyicinin bu dizi hiç bitmesin istediği diziler

hiç kimsenin gülbeyaz demediğine sevindim.

zira gülbeyaz tek sezonluk bir efsane olarak aklımda izini, damağımda tadını bıraktı. Fakat tadına doyulmuştu... daha doğrusu, doymak zorundaydık. uzata uzata, konuyu çeke çeke 2-3 sezon yapacağına, tek sezonda gönlümüze taht kurmayı başardı gülbeyaz.

her ne kadar trabzonspor gibi önemli bir eksiği olsa da, yine de çok güzeldi be...

sadece kazım'ı türkiye'ye tanıtması açısından bile sevilirdi o dizi zaten.. o derece..

öyle bir geçer zaman ki

son bölümünü babaanne ve yengelerle beraber izlediğim dizi.

ali'nin nöbetlerine babaanneden gelen yorum:

- kesin kadından hastalık kaptı!

babaannem benim be.. çömlekçinin rus kadınlarına alışmış insan, direkt "gavur karısının" hastalıklı olduğunu düşünüyor, ne etsin başka.

şeker babaannem.

7 kasım 2010 trabzonspor galatasaray maçı

bir önceki hafta beraberliğe sevinen, bu hafta da net olarak beraberlik için maça çıkmış olan galatasaray'ın kapanması sebebiyle golleri geciken, fakat trabzonspor'un rakibine uyumu (iyiye iyi, kötüye kötü futbol var bizde bu sene) nedeniyle çok verimli oynamasa da galip gelmeyi başardığı, aynı zamanda da hak ettiği maçtır.

ilk ankara ziyaretimi yaptım ömrümde. ve o ziyaretin son gününde tüm ankara'yı bordo mavi sesleriyle doldurmak pek bir keyifli oldu.

teşekkürler trabzonspor...
iyi ki varsın...

atv haber in kılıçdaroğlu na yaptığı terbiyesizlik

atv haber gibi taraflılık hususunda geldiği noktaya acınarak bakılan bir programın çizerinin yaptığı yadırganmamalıdır denebilir, doğru. fakat aslında tam da bu noktada can sıkıyor iş doğru bakılınca. kaç yıldır bir netice yalayıcılığıdır gitmişken, üstüne bir de böyle aklı evvel memecan'ın kendince kılıçdaroğluna verdiği "kontra", çok çok net ki siparişle olmuştur. ve bu sipariş, bu emir fena halde mide bulandırıyor...

çünkü biliyoruz ki o "çiz" emriyle birileri yükseliyor (?) o "çiz" emriyle medya çok daha fazla çirkinleşiyor. siyaset daha da kirleniyor.

tv, bir dergi gibi seçerek evinize soktuğunuz bir şey değildir.
penguen alan adam bilerek alır, büyük oranda aynı doğrultuda düşünmektedir.

fakat bir tv kanalı böyle değildir. 3 yaşında bebelerin elinde gezen kumandalarıyla evinizin içine davetsizce yayılır binbir türlü ses ve o seslerle birlikte fikirler, inanışlar, doğrular ve yanlışlar.

işte bu yüzden bir tv kanalını, hem de o kanalın haber bültenini kendi siyasi tatmini ve "kontra"sı için kullanmaktır bize dert olan.

yoksa elbette ki ortalıkta binlerce benzeri şey dolanıyor...

ama her olay, kendi koşullarında değerlendirilmelidir.
bu olayın koşulları göz önüne alınınca, pes doğrusu diyerek sinirimizi bulantımızı bir parça ekmekle yatıştırmaya çalışıyoruz olsa olsa...

bernd schuster

agresif, egolu, Fatih Terim'in daha sevimsiz versiyonu. Terim'le karşılaştırmak Terim'e yanlış olur gerçi.

Sevmedim, sevemedim bu adamı.

kameralara laf atar, muhabirlerle gazetecilerle dalga geçer, türk takımlarını küçümser, burun kıvırır... yakışmıyor beşiktaş'a.
son çıkan haber de doğru ise, kendi oyuncusuna ortalık yerde küfredebilecek kadar gereksiz biri olduğüunu da kanıtlamış olacak.

bravo.

edit: savunmaya devam edin sevgili beşiktaşlılar. yakında istifa diye bağırdığınızda ben de destekçiniz olurum merak etmeyin ama..