bugün

Steven Spielberg yapımı siyah beyaz film filmde sadece kırmızı gıymiş kucuk kız ve schindlerin filmin sonlarına dogru taktıgı yuzuk ve mum ışıkları renklıdır
yine bir 2. dunya savaşı yine bir yahudi kıyımı...
filmde ayriyetten yahudilerin nekadar ince zekalı olduklarıda kısa kısa gosterilmektedir
misal:

--spoiler--
kampta hırsızlık yapılmıstır (tavuk hırsızı)..
kamp komutanı bi grubu sorguya ceker acık alanda
kim hırsız diye sorar
ses yok
hemen orda bir infaz...
ardından ağlak bi cocuk one cıkar
komutan :senmisin hırsız?
cocuk:hayır
komutan:kimin yaptıgını mı biliyorsun?
cocuk:evet
komutan:kim?
cocuk:"o"(yerde demin infaz edilen adamı gostermektedir(sahne biter ve ben hala o cocuğa naptı komutan merak etmekteyım))
--spoiler--
filmin müzikleri john williams a aittir. sadece müzikleri ile bile saatlerce ağlayabilirsiniz.
aynı zamanda
-laynnn filme bahhh cıblagg garı var olmm bah bahh
-hani lann
-lan sen gelene gadar gectii du bekle belkı bıdaa verir

dedirten film
(bkz: hanzo)
yahudileri evlerinden ihrac ederlerken ordaki kucuk bir alman kizin "gutbaayyyyyyyy cuuğssssssssssssss ,gutbaayyyyyyyy cuuğssssssssssssss, .............gutbaayyyyyyyy cuuğssssssssssssss)**diye bagırışlari etkileyicidir
sagopa kajmerin bir pesimistin gözyaşları adlı albumunde bol bol replik aldıgı fim

misal :
şarap damarlarından hiç eksik olmuyor.... diye başlayan replik ve dahası
steven spielberg'in ilk oscarını kazandığı,buna rağmen en az izlenmiş olan,3,5 saatlik sinema ziyafeti.
inanılmaz miktarda duygu sömürüsü içeren bir filmdir fakat boş vakit varsa izlenmesi tavsiye edilebilir.gaz odasındaki panik sahnesi çok gericidir şahsen orda ilk izleyişimde su geldiğine inanamamıştım...kamp subayı rolünde ralph fiennes,oscar schindler rolündeyse liam neeson oynar.
Steven Spielberg tarafından 1993 yılında çekilmiş ikinci dünya savaşında almanyada yaşanan yahudi soykırımına projektör tutan ve en iyi film oskarına layık görülen filmdir.
film ikinci dünya savşında oscar schindler isimli genç iş adamının soykırıma maruz kalan yahudileri kurtarmak amacıyla çabalayışını anlatmaktadır.
film siyah beyaz çekilmiştir.
izlerken bazen sinirlendiren bazen son derece rahatsız eden fakat filmde tek renkli karakter olan kırmızılı küçük kızın cesedini yakılan yahudi cesetlerinin içinde görünce insanın yuh be bu kadar da değil diyerek nedendir bilinmez gözlerinin yaşarmasına sebeb olan filmdir.
filmin her karesi ile uyum içinde ,olaganüstü başarılı müzikler john williams tarafından bestelenmiştir
dünya klasikleri arasına giren ve seyreden birkac yahudi arkadasımın ertesi gün bana aglayarak anlattıgı filmdir..
yahudi propagandası yaptığı imajı veren,
film kalitesine bakacak olursak, süper bir senaryo, süper oyunculuk, süper bir son.
bir filmden daha başka ne istenebilir ki.
siyah beyaz filmde kırmızı kabanlı kızın göründüğü sahneler etkileyicidir. yönetmen spielbergin de yahudi olmasından dolayı duygu sömürüsüne kaymıştır ama yine de başarılı olarak düşünülebilir. *
hitlerin gazabından schindler tarafından şans eseri kurtulan yahudilerin isimlerinin listesi
schindler o listeye keşke bir isim daha katabilseydim diye kendini paralamıştır.
yahudilerin film sektörünü kullanıp propogandayı had safhaya ulaştırdığı filmlerden biridir..diğerleri için:

(bkz: the pianist)
(bkz: life is beautiful)

ve bu filmler hakikaten güzeldir..filmler sayesinde dünyada büyük sempati toplamışlardır..her sene lobinin desteklediği bu tarz bir film mutlaka bulunur..örneğin bu sene de (bkz: munich)idi...
müziği de filmin kendisi kadar aşmış bir film,sanat eseri.
filmdeki tek renkli kısım (filmin sonu dışında) kırmızı paltolu kızdır ki filmin ilerleyen saatlerinde o kızın öldügünü gördüğümde çok kötü olmuştum. müzikleri ile ise büyüleyen ve hayran bırakan, filmin afişi de aynı şekilde etkileyici ve vurucudur...
1994 yılında 12 dalda oscara aday olup 7 dalda oscar alan nadide bir filmdir ( En iyi film , yönetim , kurgu , sanat yönetimi, görüntü, özgün müzik , senaryo uygulaması) izlediğim en iyi 5 film içine rahatlıkla alabileceğim baş yapıt
sinema tarihine en iyi 10 film dalında 4. olan film. efsanedir kendisi.
steven spielberg'ün insancıllıkla propaganda arasında gidip gelen baş yapıtı.

siyah beyazlığın içindeki renkler adamı can evinden vurur mu?

vurur.
yönetmeniinin israil'e bağış yaptığını açıkladığı filmdir.
salya sumuk izledigim (bkz: burnunda sumuk var) muhtesem bir sinema basyapiti olmakla beraber, kotu nazi subayi'ni (iyileri de mi var) canlandiran ralph fiennes'e, bu karaktere burunmus haliyle "sumugumu bile atmam" derken, nasil oluyor da "ingiliz hasta", "the affair" vb.de hastasi olabiliyorum hala anlamis degilim. oyunculuk bu olsa gerek.
Bu tip filmleri izlerken bence propaganda amaçlı bile olsa filmleri objektif izlemek gerekir.Çünkü dikkat ediyorum kimileri yahudi propagandası yapıyomuş falan diye filmin güzelliği s.ktiret diyor.Hiçbir sanat bir dine veya benzeri bir tarikata üye değildir.O yüzden bu tip bir yaklaşımla bir şeylerin önünü gölgelemekten öteye gidemeyiz.Bir film iyise ister amerikan propagandası ister zikaçu propagandası yapsın o filmin iyi olduğunu değiştiremeyiz...
Steven Spielberg'in baş yapıtlarından biri sayılan, 1993 yapımı, 7 dalda oscar ödülü sahibi, dram türü mükemmel film.
insanın boğazında düğüm oluşturan filmlerden biri.Steven Spielberg'in bir röportajında soykırıma olan sorumluluğumu yerine getirim dediği film..