entry'ler (11)

bir pilden ibaret olduğumuz gerçeği

ne okuduğum kitaplar ne de konuştuğum bilgeler... hiç birisi bu düşüncem üzerinde etkili olmadı.

uzun bir otobüs yolculuğum sonrasında düşündüm bunu. akşam otobüse binip sabah olunca başka bir şehirde başka bir günde uyanmıştım. hava bulutlar ve güneş bile farklı. adeta vücudumu a noktasından alıp b noktasına koydular. ve zamanı da ileri aldılar. yada benim böyle düşünmemi istiyorlar.

düşünsenize; uyuyup uyanıyorsunuz ve başka bir şehirdesiniz. belkide vücudunuz hiç hareket etmedi. sadece şehirlerin yerlerini değiştirdiler. yada şehirler yok ve bizim şehir değiştirdiğimizi zannetmemizi istiyorlar. ya gerçekten şehirler yoksa. içtiğimiz su yediğimiz yemekler soluduğumuz hava evet evet belkide hava solumuyoruz. yaşadığımız herşey aslında bize yaşadığımızı sanmamız için oluşturulmuş hayat platolarından ibaret! yemiyoruz içmiyoruz. vücutlarımız başka bi yerde. belkide aynaya baktığımızda gördüğümüz şey aslında onların bize görmemizi dikte ettikleri. hangimiz tavuğun gerçek tadını biliyoruz. aslında tavuğun tadı balığınki gibiyse hangimiz bunu ayırt edebiliceğiz. uyuyo musun uyanık mısın ayırt edemediğiniz hiç olmadı mı? belkide şu an ağzımızda hortumlar bileklerimizde serum yapay bir faunusun içindeyiz ve vücudumuz çürümesin diye peltemsi bir sıvıyla kaplı bir vaziyetteyiz. hiçbirimiz güneşi görmedik, yıllardır uyuyoruz! ve rüyalarımız gerçeğimiz olmuş adeta. ve bu faunuslar adeta bir insan tarlasındaymışızcasına sistemli oluşturulmuş. ve biz uçsuz bir evrende sonsuz bir rüyadayız. rüyadan uyanmamamız için bizlere sanal bir gerçeklik yaratmışlar. vücudumuzun oluşturduğu hayat enerjisini sömürerek yaşıyorlar; yani vücutlarımız onların pilleri. rüyadan uyanmadımız sürece bizim enerjimizle kendi hayatlarını devam ettirecekler. biz ise bu sonsuz rüyada ağzımıza attığımız bir parça etin aslında sulu baharatlı ve lezzetli olduğunu düşünmeye devam edeceğiz.

sonraki yazım: bir şehir efsanesi kendi kendimi nasıl döğdüm.

aşk

halen beraberiz galiba. bitti demediğimize göre. ama benim için sanki hiç başlamadı. sadece beni istemene izin verdim, isteyince de cevap. hepsi bu. şimdi bu olanlardan sonra ne düşünüyorum biliyor musun?

aşk sahip olmak değilmiş. aşk vücudun ele geçirilişi değilmiş, şuymuş:

insanın kendi başına kendi umutsuzluğuna inanmasıymış. ve kendisiyle başbaşa kaldıkça, kendisini dinledikçe, ya da bunları yaptığı için, o mutsuzluk inancını ölümcül bir mutluluğa dönüştürmesiymiş.

buymuş işte böyleymiş. böyle olmadığı durumda ise sadece seksmiş ve her seks gibi hayatın kullan-at haliymiş...

kurban

ülke sınırları içindeki nadir kaliteli rock gruplarındandır. grup kurban (1999), sert (2004) ve insanlar (2005) isimli 3 stüdyo albümü yayınlanmıştır.

grup kendi adını taşıyan ilk albümü ile müzik severe kendini tanıtmış, tarzını oturtmuştur. daha önce yaptığı amatör çalışmalar neticesinde tanıyanlar ile beraber bu albümle kemik bir hayran kitlesi elde etmiştir. introları bile dinlenesi albümde wonderfull tonight cover ından yalana, son söz den yemen türküsüne kadar pek çok güzel çalışma bulunmaktadır.

ikinci albümü sert daha çok bir cover albümü olmak ile beraber yapılan parçalardaki sert tavır ve kaliteli vokal ile grubun hayran kitlesi katlanmıştır. öyleki ülkemizde pop rock grubu diye lanse edilir düzeye gelmiştir. hatta bir süre önce deniz yılmaz pop tarzında deneysel bir çalışma yapmıştır o da ayrı mevzudur. albümde; sarı çizmeli mehmet ağa, namus belası, ağlama değmez hayat cover ları öne çıkmakta olup vasat tabir edilecek çalışma bulunmamaktadır.

üçüncü ve yayınlanan son albümü insanlar ile tarzını oturtan kurban hayranlarına bu albümde de insanlar, yine, sen ve ben gibi pek çok güzel çalışma sunmuştur.

2005 in ortalarına doğru dağıldığını açıklayan grup elemanları, çeşitli gruplarla bireysel çalışmalarına devam etmiş ve 2006 sonlarında tekrar bir araya gelmiştir. vokal deniz in askere gitmesi ile tekrar duraklama dönemine giren grup internet sitelerinde ve çeşitli platformlarda 2009 yılı kurban bayramına 4. albümün yetişeceğini açıklayıp hayranlarını sevindirmiş, kurban bayramında ise internet sitelerinden kurban bayramı ile alakalı üzüntülerini açıklamak ile yetinmiştir.

ve 2010 içerisinde dördüncü ve son albümleri sahip i yayınlamışlardır.

let it rain

1970 tarihli eric clapton albümünde güzel bir çalışma. ayrıca güzel bir soloyu da barındırır. sözleri;

the rain is falling through the mist of sorrow that surrounded me.
the sun could never thaw away the the bliss that lays around me.

let it rain, let it rain,
let your love rain down on me.
let it rain, let it rain,
let it rain, rain, rain.

her life was like a desert flower burning in the sun.
until i found the way to love, it's harder said than done.

let it rain, let it rain,
let your love rain down on me.
let it rain, let it rain,
let it rain, rain, rain.

now i know the secret; there is nothing that i lack.
if i give my love to you, you'll surely give it back.

let it rain, let it rain,
let your love rain down on me.
let it rain, let it rain,
let it rain, rain, rain.

rainmaker

iron maiden ın 2003 çıkışlı dance of death albümünün 2. parçasıdır. ortalama uzunlukta (3.48) bir şarkı olmakla beraber dinlerken bitmesini istemezsiniz. siz istemedikçe de uzar gider.

silgi

silme aparatı. ister kağıtta isterse bilgisayar ortamında* yada hayatta haz etmediğimiz şeyleri silmemize yarar.

kalem

yazı yazma aracıdır. kurşunu, tükenmezi, dolması... pek çok çeşidi vardır.

ankara

yaklaşık 87 yıl önce türkiye cumhuriyeti nin kurucusu ulu önder mustafa kemal atatürk tarafından başkent ilan edilen şehir. mustafa kemal o dönemlerde yol dahi olmayan bu şehri başkent yapacağını açıkladığında batılı devletler elçi göndermeyeceklerini açıkladılar ama atanın kararı kesindi.

70 yıldır yiyip içmeyen adam

bilim adamlarının nasıl yaşadığını araştırmak için hastanede 3 hafta süreli takibe aldıkları hintlidir. takriben 28 yıl önce fenerbahçenin aldığı türkiye kupasını görme şerefine nasil olmuş bir insandır ayrıca.

mustafa kemal atatürk

ileri görüşlülüğüyle, liderliğiyle, asker kişiliğiyle, iyi bir yönetici ve devlet adamı olmasıyla ve vatanını herkesten fazla sevmesiyle bugün bize bıraktığı miras olan bu güzide ülkeyi; osmanlı devletinin küllerinden kuran, devrim ve inkılaplarıyla gelişmesi yolunda ivme kazandıran tarihin gördüğü en büyük liderlerden olan en büyük türktür.

flashforward

6 ekim günü tüm dünyada yaşanan felaketin etkilerini, olayın arkasındakileri ve herkesin gördüğü geleceği konu edinen güzide dizidir.