bugün

entry'ler (22)

sevilen şarkının vurucu cümlesi

bir intihar gibi puşt olunca sevdalar.
sırtını duvara yaslar, sırtını ağaca yaslar susarsın
sen artık hiçbir sözü, hiçbir sözü kaldıramazsın.

elif şafak

popülarite yazarıdır...

kalbin bir köşesinde saklanan kişi

ilk aşktır unutulmayan. kalbin bir köşesinde nefes aldırmaya çalıştığın ilk aşkındır, adı her an kalbinde atan.

sevgilinin uzaklarda olması

içinizin yandığı, gözlerinizin her gece yaşardığı durum.

gözleri gözlerinizin önünden gitmez, kokusu burnunuzda tüter. hep aklınızdadır. delirecek gibi olursunuz. hasretten ölüm gelse de kavuşsak (bile) dersiniz. sarılmak istersiniz sarılamazsınız. sokağa çıkarsınız. yürürsünüz, yürürsünüz. her şarkı, her şiir gözlerinizi yaşartır, kirpiklerinizi ıslatır. elinizi uzattığınızda eline kavuşmak istersiniz... her gece rüyalarınızda kokusunu içinize çekmek için uğraşırsınız. rüya da olsa onu bir kere daha görebilmek için sabah uyanmamak için elinizden geleni yaparsınız. aramak yetmez. konuşmak yetmez telefonda susarsınız. suskunluğun çok şey anlattığı durumdur.

sevgilinin uzaklarda olması

içinizin yandığı, gözlerinizin her gece yaşardığı durum.

gözleri gözlerinizin önünden gitmez, kokusu burnunuzda tüter. hep aklınızdadır. delirecek gibi olursunuz. hasretten ölüm gelse de kavuşsak (bile) dersiniz. sarılmak istersiniz sarılamazsınız. sokağa çıkarsınız. yürürsünüz, yürürsünüz. her şarkı, her şiir gözlerinizi yaşartır, kirpiklerinizi ıslatır. elinizi uzattığınızda eline kavuşmak istersiniz... her gece rüyalarınızda kokusnu içinize çekmek için uğraşırsınız. rüya da olsa onu br kere daha görebilmek için sabah uyanmamak için elinizden geleni yaparsınız. aramak yetmez. konuşmak yetmez telefonda susarsınız. suskunluğun çok şey anlattığı durumdur.

türk erkeği

türk erkeği istediğinde, bir italyan erkeğinden çok daha kibar. sevdiğinde, ölümüne sevebilen ancak bir dostun iki lafına yenik düşebilen, cinselliği sevgiyle özdeşleştirmeyip yemek yemek gibi ihtiyaç olarak gören erkek türüdür.

türk erkeği sünnet olmuş ve mutlaka kızlara pilav şakası yapmış erkektir.

türk erkeği sıkışık kalabalık otobüsleri seven erkektir.(haklarını yemeyelim çokta öyle sayılmaz aslında. bi erkek böyle bir şeye şahit olduğunda bazen tekme tokat dalabiliyor da, ben kendim şahit oldum.)

türk erkeği ağzındaki sigarayı hiç el sürmeden içebilen ve işine devam edebilen erkektir.

türk erkeği seksen yaşına da gelse askerlik anılarını hiç kimse yaşamamış gibi heyecanla anlatandır.

türk erkeği mutlaka bir gün bir yerde şişeye işemiştir.

türk erkeği şakanın dibine vuran erkektir.

türk erkeği bir kadını dansa kaldırmak için önünde eğilip el uzatmaz, kaş göz yapar kız zaten düşer.

türk erkeği sevdiği kadını alnından öpüyorsa seni gerçekten seviyorum mesajı veriyordur.

türk erkeği sevdiği kızdan ayrıldığında gecelerini içerek ve müslüm ya da orhan baba dinleyerek geçiren erkektir.

türk erkeği, öğrencilik hayatında mutlaka merdivenden çıkan kızların arkasından gözetmenlik yapmıştır.

türk erkeği, hep kendi işinin patronu olmayı istemiştir ve tabi bir de güzel bir sekreter.

türk erkeği, illaki rusun tadını bilen erkektir. türk kızları ile rus kızlarını karşılaştıran ve otuzundan önce rusları tercih eden erkektir.

türk erkeği, annesine hürmeti önemseyen erkektir.

türk erkeği, kadınların saçma sapan isteklerine karşı hayır diyebilen erkektir.

türk erkeği, karısı ile alışverişe gitmeyen erkektir.

türk erkeği karısına kredi kartı vermeyen daha doğrusu veremeyen erkektir.

türk erkeği kadınların evde iş yapıp yorulduğuna bir türlü inanamayan erkektir.

türk erkeği, akşam için yemek yapmış olan ve tv kumandasını eline veren kadına aşık olan erkektir.

türk erkeği, ne olursa olsun ne iş yapmış olursa olsun ne kadar okumuş ya da okumamaış olursa olsun ellisinden sonra kesinlikle kahvede siyaset yapmaya başlar.

türk erkeği, kadına neye ihtiyacın var diye her gün soran ince bir erkektir.

türk erkeklerinin çoğu her ne kadar erkek çocuğu sever gibi bilinsede aslında hep kız çocuğu isteyen erkektir.

türk erkeği, sert mizaçlıdır, kadınları bu özellikleri ile elde edebilirler.

türk erkeği türk erkeğidir işte...

kitap okumayı seven sözlük yazarları

kitap okumak! kimi dağlarda kimi denizlerde hissetmek kendini. kendinden apayrı bir karaktere bürünmek. bambaşka olmak, bambaşka hissetmek. betimlemelerde yaşamak, anlatılanlarda nefes almak... haliç'te olmak aniden, oradan bağdata gitmek, viyana'ya paris'e washington'a... bazen küçücük, yağmur sonrası toprak kokusunu hissettiğin bir köye, kasabaya... kitap okumak bir plaktaki ezgi olmak. bir intihar olmak. siyah, beyaz, kırmızı, yeşil tüm renkleri farkına varmak. başka bir kadın olmak, başka bir adam olmak. kaybolmak bilmediklerinde ve bildiklerini karıştırmak...bir aşkın peşine düşmek, bir seri katili aramak... gerçek hayatı aramak ,hayali her şeyde.kitap okumak! vazgeçilmesi imkansız olan...

poşet

dedemin deyişi ile koşet koşet...

ben cahilim diyen insan

yumurta atarak eylem ve başkaldırı yaptıklarını ve bunların zamanla etkilerini göstereceğini düşünüyorlar. oysa cehaletten başka bir şey değil. tepkiler farklı yollarla dile getirilmeli. düşünce aşılanacaksa farklı şekillerde aşılanmalı. tabi ben o kahvelerde siyaset yapan yaşlı amcalarıda desteklemiyorum. oku benim gibi cahil olma diyorlar ama o öyle dendiği gibide olmuyor (diyenler sayesinde)

uludere olayına katliam demek

uluderenin katliam olup olmaması hususu kesinleştirilecek bir husus değildir. lakin ölen insanların kaçakçılar olduğu ve mayın yerlerini bildiği bir gerçektir. yinede devletin, askerin elindeki güçlerle kime ne attığını bilmiyor olması da üzücüdür. katliam ya da değil ben pek ilgilenmiyorum bununla ancak her iki tarafında suçlu olduğu ve toplumunda her iki tarafı suçlu bulacak kadar farklılık sahibi insanlardan oluştuğunu biliyorum. ölenler kaçakçıydılar. askerler bilmedikleri mayınlara basarak ölürlerken bu kaçakçılar ilkokul çocuklarının yol bulmacasında sona ulaşması kadar kolay bir şekilde kaçak işlerini hallediyorlardı. cezalarının kaçakçılık suçuna göre verilmesi gerekirdi. pkk ile işbirliğinin cezası neyse o uygulanmalıydı. ölüm kolay verilecek bir ceza değildir hemde yanlışlıkla...(ben başbakanın uludere ve kürtaj benzetmesini uygun bulmuyorum. belki temel düşünce olarak haklılığı olabilir. ülkemizde insanlar, hiç vicdanları sızlamadan, defalarca kürtaj yaptırıyorlar. kimse bir şey demiyor. bir uludere olayı yaşanıyor, herkes ayakta. fakat bi devlet başkanının, başbakanın dilinde böyle bir cümle duymak vatandaş olarak beni rahatsız ediyor.)

leyla ile mecnun

bugünlerde sevilen bir dizi. izlemek keyif verici olay örgüsündeki dengesizliklere rağmen izledikçe izleyesi geliyor insanın.

facebook tan siyaset yapmak

ben zekalıyım ama amele olmak istiyorum diyen çocuğun konuşurken gösterdiği kararlı ve saygı bekleyen duruşu gibi bir şey. facebookta geziniyorum ama bir taraftan aklım ülkemde... vs vs.. http://www.youtube.com/watch?v=IVbnaeju6gI

gençliğin uçup giden aklı

gençliğin uçup giden aklı, bir kitap kurcalamamaktan, sorgulama isteklerinin olmayışından ve herşeyi kısa sürede elde edebiliyor olmalarındandır. zorluk ve sıkıntı umut ve hayaldir. umut ve hayal azim ve çalışkanlıktır. azim ve çalışkanlık dolu dolu geçirilmiş ömürdür. bilgiyle tazelenen hayalle devam edilen geleceğe dair ümit besleyen insanlar keşkeleri az insanlardır. gençliğin uçup giden aklı elektrik tellerinde gezinedursun.

sözlük yazarlarının itirafları

insanların dinlediği ve sözlerini önemsediği biriyim tabi genel olarak. ama itiraf ediyorum çoğu zaman insanlara doğruyu, yalanlar atarak bulduruyorum. yaşanmamış hikayeler, söylenmemiş sözler, başımdan aslında geçmemiş olan olaylar ve daha niceleri... insanlara sorular yönelterek buldurduğum cevapların aslında başka sorular sorarak tam tersini de buldurabilirim. kimseyi bilerek ve isteyerek yanlışa yöneltmedim onlara yalanlar söyledim ama doğruyu bulsunlar diye...

istanbul'a neden aşık olduğumu bazen bende unutuyorum.

bazen sabahları içerde konuşan annemin sesini duyduğum halde sırf rüya görmek için gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyorum.

her görüşü her yazarı seçim yapmadan okuyorum bu yüzden ailemden gizli geceleri yatağın içinde çok kitap okudum. okul çantamın gizli bölmesinde taşıdım onları.

dul kadına maaş

sadece ülkemiz için konuşacak olursak çok ihtiyaç duyulan maddi gelir. ancak çocuk sahibi bir dul kadın günümüzde verilen dul maaşı ile ancak çocuğuna okula giderken bir kaç bozuk paradan oluşan cep harçlığı verebilir. 26 mart 2012 tarihinden itibaren babası vefat eden dul bayanlar hem dul maaşını hem babasının maaşını alabilmektedir. dileriz zamanla daha geçinilebilir miktarda maaşlar duyarız.

yaz sıcağında pardesüyle gezen kadın

allaha inanmak, gönderdiği peygamberlere ve indirdiği kitaplara inanmak imanın şartlarındandır. Kuranı kerimde ahzab suresinin 33. ve 59. ayetlerinde şöyle buyuruluyor: ' ey peygamber, hanımlarına ve kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. bu onların tanınıp incitilmemelerini sağlar. allah gafurdur, rahimdir.' (bilmeyenler için söylüyorum, cilbab bizim bugün çarşaf diye tabir ettiğimiz giysidir lakin bugün giyilen çarşafların hepsi siyahtır bunun böyle olması ya da olmaması konusundan dini bir hüküm yoktur. sadece kadınların kırmızı ve yine onun gibi dikkat çeken renklerden uzak durması uygun bulunmuştur.)demek oluyor ki kuran'da tesettür ile ilgili ayet vardır ve gayet açıktır. müslüman olmak islamın ve imanın şartlarına inanmakla mümkündür. dil ile söylenen şahadet kişiyi hakkı ile müslüman yapmaz. lakin tesettürlü olmamakta insanı dinden çıkarmaz inanmak ve uygulamak arasında fark vardır. müslümanım diyen insan kurana inanır ve bu durumda tesettürün allahın emri olduğunu da kabullenmek zorundadır.

sarhoş olup eski sevgiliye mesaj atmak

böyle bir olay yaşanıyorsa, zaten mesaj atabilmek için sarhoş olunmuştur.

eski sevgiliyi unuttuğunu anladığın an

Yoktur öyle bir an. hatta bi an olsun gelmez. gelmesi ümid edilir. nafile...

uyuyamamak

tavanı izlerken başı ile sonu arasında hiçbir alaka bulunmayan düşüncelerin size tuzağıdır.

sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi

Asitane dergah, merkez anlamına gelir. Bir zamanlar istanbul için Asitane-i Saadet denmiştir. Kam Farsça dilek anlamına gelir yani gerçek ismimin Farsçası oluyor. Asitane-i Kam dileklerin merkezi anlamına geliyor. Ayrıca Kam türk tarihinde incelenirse tengrici anlamınada geliyor. Bir çeşit din adamı. Şaman ile aynı anlam...