bugün

entry'ler (392)

stranded hate

şarkı listesi:

01 hollow cold
02 blind
03 çocuk bahçesi
04 august
05 so wild and insane
06 destiny
07 once more
08 my sea
09 vision of misery

şeklinde olan soul sacrifice eseri.

stranded hate

bu albümün artworklerini kim yaptıysa elini sıkıp yanacıklarından öpmek istiyorum, o derece başarılı, hele o kapak şukela olmuş.

çocuk bahçesi

aynı albümdeki* destiny şarkısının türkçe versiyonu olan soul sacrifice şarkısı. ya da tam tersi de olabilir bilemiyorum.

she comes in colors

bu şarkıda 3:44 itibariyle vuku bulan bir bölüm vardır ki, offf, üstad warrel insanın bir tarafına koyar geçer afedersiniz orada, ondan sonra bir de jeff baba o hayvani sololarından biriyle üstüne bir daha koyar geçer. şarkı bitmeden yerlerden kalkmak mümkün olmaz. of ulan nevermore yaktın beni.

she comes in colors

klasik nevermore mükemmelliği. jeff loomis'in şarkının girişindeki tatlı* solosu o kaddar güzel ki. şeker gibi adam vesselam. sonradan yıkıp geçiyor orası ayrı.

late goodbye

zaten muazzam bir şarkı olan bu şarkı, bir de max payne 2 gibi kasvetli bir oyunun kapanış şarkısı olunca daha da fena hale gelir. insanı olduğu yere mıhlar. credits akmaya başlar ve o ses tonu... aaaah ah.

martin brandström

düğünümde klavye çaldırmak istediğim, dark tranquillity'nin şahane şarkılarına şahane tonlarda, şahane klavye partisyonları yazan gözlüklü ve isveçli insan.

hours passed in exile

''what if some things are destined to failure
what if some things are never meant to be
what if someone never sees
what if someone never opens
what if somehow we are different''

dizeleriyle insanı fena kıllatan dt şaheseri. bana dark tranquillity'i neden bu kadar çok sevdiğimi 10 milyonuncu kez hatırlatan şarkıdır ayrıca.

dark tranquillity

dark tranquillity sizi içine çeken bir kara deliktir, bir daha asla çıkmak istemeyeceğiniz...

edit: ne gaza gelmişim be.

alter bridge

blackbird adlı şarkılarıyla rock tarihinin en güzel, en sağlam şarkılarından birine imza atarak kalbimde yer etmiş grup.
ayrıca myles kennedy gibi vokalist her gruba nasip olmaz, kıymetini bilsinler, grubu dağıtmadan devam. bir de creed gibi iğrenç bir grubun küllerinden doğması da ilginçtir. nerede scott stapp, nerede myles kennedy... tey tey de tey...

tener

geniş zaman çekimi aşağıdaki gibi olan ispanyolca kelime:

tengo
tienes
tiene
tenemos
teneis
tienen

izmir ekonomi üniversitesi

genelde ieu gibi vakıf üniversitelerinde burslu okuyacak olanları tırstırıp vazgeçirmek için 'bursunu keserler vallaha' maiyetinde lakırdılar yapılır. külliyen yalandır, kimse inanmasın lütfen.

adnan polat

mali konularda çok başarılı olabilir ama şu sıralar, veya uzun zamandır diyelim 'bir futbol takımı nasıl yönetilemez' dersi vermektedir. bir an önce kankası adnan sezgin'le birlikte galatasaray'dan uzaklaşırsa çok mutlu olacağım. ha, alternatif var mı derseniz, bilemem. bildiğim tek şey şu takımın kadrosunda bir dolu işe yaramaz, yeteneksiz ve geleceği olmayan yerli oyuncu görmekten sıkıldım. 2 senedir aynı filmi izlemekten sıkıldım.
herşeyi geçtim maç sırasında takım arkadaşına sırf yabancı diye küfür edebilecek kadar rahat olan bir mustafa sarp varsa, ve yönetim buna ses çıkarmıyorsa, ortada bir yönetim acizliği vardır.
nefret ettim yeminle, nefret ettirdiler. ve şu takımdan ayyan, servet, barış, mustafa gibi oyuncular ve yönetim gitmedikçe hiçbir galatasaray maçını izlemeyeceğim.

salih memecan

bu adam artık kendini bile aşmaya başladı. en son çizdiği abdullah gül'ün babası temalı şeyle birlikte artık yeni bir tür oluşturmuştur. ismi ne bu şeyin bilmiyorum ama karikatür olmadığı kesin.

nether novas

''what late forgotten night...'' diye girer. sonrası, 6:14 dakikalık bir yoğunluk.

insanı tedirgin eden kedi

sessiz bir ortamda aniden tavanda ya da duvarda bir noktaya kilitlenen kedidir. büyük ihtimalle sesini duyamadığınız bir sinek filandır ama şöyle bir n'oluyo lan dersiniz her seferinde.

lost and found

agua de annique, air albümü, 12 numara.

vertebrae

2008 yılında çıkmış olan enslaved albümü.

01 clouds
02 to the coast
03 ground
04 vertebrae
05 new dawn
06 reflection
07 center
08 the watcher

let you down

praises to the war machine albümünün en büyüleyici şarkılarından birisidir. şarkının yumuşak kısımlarında döktüren warrel dane vokali bridge ve nakaratla birlikte iyice coşup dinleyeni kendinden geçirmektedir. albümü sırayla dinliyorsanız, bu şarkıdan sonra gelen august'un bir dinlemeden fazla bir süre beklemek zorunda kalması kaçınılmazdır.

praises to the war machine

sözel içerik olarak nevermore konseptine yakın, ama daha çok kişisel meselelere giren bir yapıdadır. zaten warrel'dan sosyal meseleleri tamamen dışarıda bırakması da asla beklenmezdi. yine din dahil her türlü iktidar sahibi boka sövüp saymakta kendisi. ağzına sağlık.

beklenileceği üzere vokal odaklı bir müziğe sahiptir. e vokalist de warrel dane olunca yeme de yanında yat durumu oluyor haliyle. her bir satırın, her bir saniyenin hakkını vererek söylüyor adam. yine ağzına sağlık

albümde iki cover bulunmakta: the sisters of mercy cover'ı lucretia my reflection ve paul simon cover'ı patterns.
lucretia my reflection'ı uçurmuş warrel reyiz. bir daha ağzına sağlık

vokalini bazen biraz abartılı bulsam da seviyorum bu adamı ve nevermore gibi haysiyetli grupları.

''The world is ruled by fools and thieves
With a flair for power and a taste for greed
Now ask yourself do you feel betrayed?
'Cause nothing ever changes when we pray''