bugün

fiziksel açıdan değişmiş olsalarda, anında tanıdığımız arkadaşlardır. eğer, ''okuyup büyük adam olacam ben'' düşüncelerini paylaştığın ama ''bi baltaya sap olamadıysan'' bazı arkadaşlarını görmek istemezsin. aynı şey gördüğün arkadaşın içinde geçerlidir. o da seni görmek istemeyebiliyor. gözlerini kaçırması, yönünü değiştirmeye çalışması bunun bariz örneklerindendir. ama ''eli para tutmuş'', herhangi bir özelliğinden özgüveni alanlar ise sen onları farketmesen bile, psikolojisi gereği havası atmak için seninle karşılaşmak ve durumundan haberdar etmek için elinden geleni yaparlar.
neden bilmiyorum hep sevindirir bu hadise beni. böyle eskilerden birileriyle oturup hoş beş etmek.
'ulan hatırlıyor musunn ben senin saçını çektim sen öğretmene şikayet etmiştin beni' tarzında saçma sapan muhabbetler..
sonra diğer arkadaşlarla ilgili havadisler.. konuşacak çok şey vardır hep.. birikmiştir yılların özlemi.
neden bilmiyorum, üniversite arkadaşlıklarından daha masum olduğundan belki de daha güzel gelir bana eskki dostluklar da eski düşmanlıklar da hatta eski kavgalarımız da...
daha bir masumane...
nedense hiç hoşlanmadığım durum. başımı çevirmeyi ya da tanımamazlıktan gelmeyi tercih ederim.**
yaşanmışlıklara paralel olarak tebessümle yada kucaklaşmayla karşılık verilecek durumdur.

kalındığı yerden devam da edilebilir, hiç karşılaşılmamış gibi de davranılabilir.
eğer arkadaşınızı tam anlamıyla çözemediyseniz sıradan bir vatandaşla karşılaşmaktan farkı olmaz.
o döneme dair veri kaybı yaşadığım hiç pek bir anlam ifade etmeyen durumdur.
tanımama olasılığı yüksek durum.
iki kişiden birinin karşısındakini tanımadığı ve diğer kişinin ısrarla hatırlatmaya çalıştığı zamanlarda içinden çıkılmaz, bol ' hani.. hani...' ile başlayan cümlelerin havada savrulduğu durum.