bugün
- erkeğe ne hediye alınır29
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi10
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır9
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır9
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- kanınıza rengini verir misiniz15
- uzağı göremeyen insan18
- anın görüntüsü18
- türkiyede çok abartılan arabalar22
- icardi190516
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- evlilik12
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı20
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek11
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
entry'ler (222)
gece yatağa girip, yastığa sarılmak sevgiliyi hayal ederek...
cehennem ızdırabı dedikleri bu olsa gerek...
"ben, sende yaşadım, seninle tattım böyle bir aşkı...al, hatıram olsun, armağan olsun sana bu şarkı..çal, benim için çal, bu aşk için çal bizim bu şarkı..."
isin sonudur.
(bkz: hayalleri olanlar asla uyumaz)
(bkz: hayalleri olanlar asla uyumaz)
tam 25 gun once verdigim siparisi yollamis olduklarini iddia etmelerine ragmen hala bana ulastiramayan, dandik, ne oldugu belli olmayan gereksiz bir alisveris sitesidi. gg dururken bunun gibilerle pek muhattap olmamak lazim ruh sagligi acisindan.
James Joyce'un yani sira, ayni zamanda Oscar Wilde'inde memleketidir- dogdugu ev maalesef Joyce'un evi gibi halka ziyarete acilmamistir- gecenlerde gittim Dublin'e, Oscar Wilde House American College adi altinda "ozel organizasyonlar, davetler vb icin gunlugu 200 euroya kiraya verilebilir" yaziyordu..O parada sozde evin yenilenmesi ve restorasyonu icin harcanacakmis. Kapitalizm her yeri saymis anlasilan, Oscar Wilde gibi Amerikan karsiti ve kapitalizm dusmani bir dehanin dogdugu evin su anda bu durumda olmasida cok ironik bir durumdur- mezarinda kemikleri sizliyordur kesin. 200 euroya kiraya vereceginize, acin halka, zaten gunder en az 200 euro ciro yaparsiniz yani, hic mi akil mantik yok bu insanlarda yaaaa, hayret bisey.
Emrah ile başrolde oynadığı "yalnız güneş şahitti" adlı filmde ilk kez gördüğüm, 90lı yılların güzel ve çekici mankenlerindendir kendisi. Bu filmde de rolünü oldukça güzel oynamış olduğu gözlemlenebilir. Bir arkadaşım geçenlerde Nişantaşı'nda bir cafede garsonluk yaptığını söyledi kendisinin, ne derece doğru bilmiyorum.
emrah'ın filmlerini çocukluğumdan beri seyrederim, kendisinin "küçük emrah" olduğu filmler acıklı ve trajik olmasına rağmen, gençlik döneminde oynadığı bu "yalnız güneş şahitti" filmi, nedense beni en çok etkileyen duygusal-romantik aşk türünden bir türk filmidir.
emrah'ın esra'yı (esra dop) düşündüğü zamanki ruh hali, yüz mimikleri çok etkileyicidir.
nedense ben o meşhur- "emrah'ın sevdiği kızın başkasıyla evlendiği düğün gecesindeki oynama sahnesinde" pek gülme ya da dalga geçme gereği duymadım...
aşkını kalbine gömüp, renk vermemek için, herkes tarafından bilinen haliyle, yani esra'nın erkek kardeşi kimliği ile, kız kardeşinin karşısına geçip düğününde oynaması beklenirdi... ki... bu oynama meydan okuma gibi bir hava ile olup, bittiği anda esra'nın gittiği ve emrah'ın gözyaşları içinde eridiği gözlemlenebilir.
niye bu kadar uzun ve dataylı tasvir etmeye çalıştım bilmiyorum, sanırım çok etkilendiğim çocukluk anılarından esinlendim bu filmi en az beş kez seyretmiş bir yetişkin olarak.
emrah'ın esra'yı (esra dop) düşündüğü zamanki ruh hali, yüz mimikleri çok etkileyicidir.
nedense ben o meşhur- "emrah'ın sevdiği kızın başkasıyla evlendiği düğün gecesindeki oynama sahnesinde" pek gülme ya da dalga geçme gereği duymadım...
aşkını kalbine gömüp, renk vermemek için, herkes tarafından bilinen haliyle, yani esra'nın erkek kardeşi kimliği ile, kız kardeşinin karşısına geçip düğününde oynaması beklenirdi... ki... bu oynama meydan okuma gibi bir hava ile olup, bittiği anda esra'nın gittiği ve emrah'ın gözyaşları içinde eridiği gözlemlenebilir.
niye bu kadar uzun ve dataylı tasvir etmeye çalıştım bilmiyorum, sanırım çok etkilendiğim çocukluk anılarından esinlendim bu filmi en az beş kez seyretmiş bir yetişkin olarak.
degeri ya hic anlasilmayan, ya da cok gec anlasilan, nadir bulunur bir insan turudur bu "gercek dost"..ve bu anlasilmazlik, genelde insani digerine karsi gercek bir dost olmaktan sogutur, zira gercek dost olan birine yine gercek bir dost lazimdir. karsindaki gercek bir dostsa senin gercek dost olmanda bir anlam, bir mana vardir. obur turlusu biraz, ne birazi abarti derecede, suistimal, kullanma, bencillik ve ikiyuzluluk gibi durumlara sebep olmaktadir.
bazen bu durum insani ayri bir tribe sokar, yani sanki boyle cok yogun, kafasini kasiyacak vakti olmayan bir insan moduna girersin.. surekli birilerinin sana ihtiyaci oldugunu dusunursun kisa bir an, tabi tel. dakinin (cepse genelde turkcell musteri memnuniyeti merkezinden arayan operator), yanlis numara ya da es-dost akraba ya da kapidakinin postaci yahut dilenci oldugunu gordugunde bu gecici "yogun insan tribi" sona erer anlik olarak. bence boyle bir durumda kapi acilmalidir ilk, zira giden geri gelmeyebilir ya da beklenenden daha gec gelebilir ama arayan muhtemelen ilk denemede cevap alamasa bile 10 dk.da geri arayacaktir.
cenedeki gamze- ki cok az erkekte bulunur bu.
"ben güzele güzel demem, güzel benim olmadıkça"
demet akbağ bir oyununda bu üçgenin iç açıları ile ilgili çılgın bir espri yapmıştı... hatırladığım kadarıyla, demet akbağ evde kalmış gençkız rolünde, iş başvurusu için bir ofise gidiyor, işveren buna sorular soruyor... bir ara işveren "peki, bir üçgenin iç açılarının toplamı nedir biliyor musun?" diyor, sonra demet akbağ, "siz onu bırakında, bir insanın iç acılarının toplamı nedir, siz asıl onu biliyor musunuz?" der... ve sonra işe alınır... * aklıma geldi terimi görünce, yazayım dedim üşenmeden...
sahibi gurme süreyya bey, muhteşem balık çeşitleri ve mezelerini müşteriyi zevkten dört köşe eden servisi ve lezzeti ile adeta büyülemektedir. ankara'nın en iyi balık restaurantıdır, nenehatun caddesinde ara sokaklardan birinde yer alır bu restaurant. istanbul'dan uçağa binip, gelip burda balık yiyip, geri dönenler vardır. çok kötü alışkanlık yaratır insanda bu restaurant. şiddetle tavsiye edilir.
unlu yazar oscar wilde'in, insanin icini urperten, acı dolu gozlerle ve tarifsiz hislerle kelime kelime okudugu, bir benzerine henuz rastlamadigim, ultra "asmis" bir siir. sozleri turkceye en iyi cevrilmis hali ile su sekildedir:
"Her insan öldürür gene de sevdiğini,
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin sert bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençliğinde öldürür,
Kimi sevdiğini yaşlılığına saklar;
Bazısı öldürür arzunun elleriyle,
Sevdiğini altının elleriyle boğar bazısı;
Bunların en üstünü bıçak kullanır çünkü
Böylelikle ölen çabuk soğuyup donar..!"
"Her insan öldürür gene de sevdiğini,
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin sert bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençliğinde öldürür,
Kimi sevdiğini yaşlılığına saklar;
Bazısı öldürür arzunun elleriyle,
Sevdiğini altının elleriyle boğar bazısı;
Bunların en üstünü bıçak kullanır çünkü
Böylelikle ölen çabuk soğuyup donar..!"
dayanamadıkları üç şey: iltifat, pırlanta, boyundan öpülmek... dayandıkları üç şey: ihanet, parasızlık, vasat bir koca.
"acaba kim ne için kullanır bunu?"
"Bir sanat yapıtını yaratırken alınan haz, tümüyle kişisel bir tattır.
Ve o tat için insan bir şey yaratır;
Yapıtlarım çok az sayıda kişinin hoşuna gitse bile kıvanç duyarım bundan.
Kalabalığa gelince: Popüler bir yazar olmak gibi bir isteğim yok benim.
Öylesi çok kolay olurdu."
diyen, aşmış, ermiş, eşi bulunmaz şahsiyet. aşık olunası bir adam, ne yazıkki değeri hala yeterince bilinmiyor...
Ve o tat için insan bir şey yaratır;
Yapıtlarım çok az sayıda kişinin hoşuna gitse bile kıvanç duyarım bundan.
Kalabalığa gelince: Popüler bir yazar olmak gibi bir isteğim yok benim.
Öylesi çok kolay olurdu."
diyen, aşmış, ermiş, eşi bulunmaz şahsiyet. aşık olunası bir adam, ne yazıkki değeri hala yeterince bilinmiyor...