entry'ler (128)

annoying orange izledikten sonra meyve kesememek

-sinir bozucu orange hariç diğer bütün meyvelerin "knife!" ya da "blender!" uyarısılarından sonra çığlıklar eşliğinde can vermesini izleyip izleyip elma kivi vs dilimlerken üzülür hale gelmek- biçiminde özetlenebilecek hassas bünye davranışı.

versusu vesaire zannetmek

şahan gökbakar vs cem yılmaz, federer vs nadal, pizza vs pide gibi kıyaslama başlıklarını, kişinin "şahan gökbakar, cem yılmaz, pizza, pide, nadal, federer vesaire vesaire tabii güzel şeyler bunlar" şeklinde yorumlamasına sebep olan durumdur. *

plajirizm

(bkz: plagiarism)'in tarzancası.

türkiye nin unutulmaz dizileri

(bkz: ruhsar) nasıl olmuş da es geçilmiş..

noel baba nin regl olma ihtimali

noel babanın var olma ihtimaline eşittir..

baş harfi ben

baş harfi 'ben'se nasıl bir addır o diye düşündürten cümlecik.. * *

2050 yilinda olasi reklam sloganlari

taaaaam 100 mililitre su! hem de sadece 8000 $ !!

180 km hızla giden arabanın önüne atlayan kedi

hakkında bu kadar entry girilmiş olduğunu duysa 180km'le giden araçların önüne atlamaktan vazgaçip derhal imza dağıtmaya başlayacak olan kedidir.

4 mayıs 2006

insanın kendi isimlendirdiği zaman dilimleriyle eğlenme durumu.. Eskiden 'mayıs' mı vardı, 'dakika' mı vardı, 'saat' mı vardı sanki..

7 haziran 2009 roger federer robin söderling maçı

Federerin alıştığımız muhteşem oyunu, Soderling'in fena olmayan direnişi, maç sonundaki ödül töreninden güzel görüntüler.. (Sahaya fırlayan ispanyol dışında) her şey iyi, güzeldi de..

Maçın sonunda TRT, fransızca bilmeyen sunucusuyla beni benden aldı arkadaşım. Oraya Fransızca bilen bir sunucu koymak o kadar mı zor anlamadım ki..

finaller öncesi başa gelebilecek en kötü şey

mesela, '15.04.2009 saat:18.00'de olan finalin yerine bakmak için final sabahı internete girip aslında o finalin 14.04.2009 saat:18.00'de olduğunu öğrenmek.' olabilir...*

üniversite gezen liseli kafilesi

Özellikle bahar aylarında kampuslerde sıklıkla boy gösteren, tercihen okul üniformalı, heyecanlı ve meraklı bakışlarla etrafı izleyen gruptur. Farklı bir gezegene gelmiş gibi bakınmalarına, bazı öğrencilere laf atma çabalarına, gürültü ve patırtılarına rağmen sezonluk geldikleri için sineye çeker, sever, sayarız...

sözlüğün kaşarı olmak

sözlüğün hıyarıyla yanyana gelirse güzel bir kahvaltı oluşturabilecek olmaktır..

bir ailenin evladından bekledikleri

sık sık dile getirmeseler de içgüdüsel olarak çoğunun beklediği (bkz: torun)dur.

çiceğin üreme organını koklamak

çocukken ilk duyulduğunda mahalle içinde büyük panik yaratmış gerçekliktir..

-lan birol biz çiçek kokluyoz ya aslında o üreme organıymış laa
+deme yau
-oolum peki huyumuz suyumuz değişmesin la?
+bilmiyorum yaa. ufff..

hiçbir şeyde yetenekli olmadığını anlamak

'hiçbir şeyde yetenekli olmadığını sanmak' biçiminde değiştirilmesi gereken önerme. Zira her insanın bir alanda yeteneği mutlaka vardır, insan kendini küçümseyip küçümseyip itin g.tüne sokmamalıdır...

camda soyunan kiz

odasında ayna olmadığı için camı kullarak pratik zekalı olduğunu sanan gerizekalı kızımızdır kendisi.

ayrıca (bkz: cam webcam ikilemi)

isimden önce burç soran kişi

-burcunuz ne?
+zürafa
-ama, ama??
+hadi ikile şimdi..
-ühü.

arkadaş ortamında cips yeme gerginliği

cipsin boyutu ve kişi sayısı ne olursa olsun, oluşacakur bu gerginliktir. Lakin çok rahatsız edici bir durum değildir, zaten cips bitince o da biter. (bkz: yorgan gitti kavga bitti)

yurt dışına gidip türk restoranında yemek yemek

Gidilen yer Almanya ise farzdır. Zira adım başı Türk lokantalarını es geçmek mümkün değildir, birine mutlaka takılırsınız.