(bkz: #19191919)

bilmeyenler varsa deyü basın ve yayın kanunu 21/c maddesi:
''Onsekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının,
Kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanlar birmilyar liradan yirmimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza bölgesel süreli yayınlarda ikimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda onmilyar liradan az olamaz.''

(bkz: haydi lililililili)

''ıssız olan ada'm mı yoksa ıssız olan adam mı?'' gibi gark eyleyen cin olma mevzuatı.

canavarotugillerden tropikal ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir gövdeye sahip bir bitki türü. insanın en duyarlı olduğu kokulardan biridir.

9 sezon yayınlanan bir durum komedisi. dizi bittikten sonra oyuncuların dikiş tutturamamaları ''seinfeld'in laneti'' olarak adlandırılır. en iyi sit com olmasının sebebi ana karakterleri dışında hatırda kalan yan karakterleri bünyesinde barındırmasıdır.

damien rice^'ın the blower s daughter single'ında bulunan bir şarkı. moody monday olarak bilinse de orijinal yazılışı ''moody mooday'' şeklindedir.

mooday (it's got me)
baby, why d'you have to leave?
something up your sleeve?
baby, i find it hard to breath

moody (it's got me) mooday (it's got me)
baby, why d'you have to leave?
why d'you have to break free?
why d'you have to go?

moody (it's got me) mooday (it's got me)
baby, why d'you have to run?
looking after number one?
baby, why d'you have to go?
why d'you have to phone?
something you're afraid to show? (
someone else you'd rather phone?

moody (it's got me) mooday (it's got me)

http://www.damienrice.com

kings of convenience grubunun en bir güzel şarkılarından birisi. sucu çocuk misali mutlu olma sebebim. türkçe çevirisi ise şu şekilde:

sokak aralarından, gölgelerde serinlemek için
sonra bir sokaktan, suyu takip ederek
kanosunda kürek çeken sakallı adamı görürüz
cayman adalarından tüm yolu kano ile gelmiş gibi
sonra su kanalları, hepsi aynı çemberde

heryer aynı gözükür, biz tek değişikliğiz.
rüzgar saçlarını savurur, manzaramı kapatıp

sana tutunurum sadece yarın sabaha kadar kiraladığımız motorsiklet üzerinde
keşke sadece görebilseydiler, keşke sadece orada olasaydılar
o zaman anlarlardı, benim seçtiğim yolda gitmeyi
tüm günü motorsiklet üzerinde geçirme sebebimi
sana tutunarak...

salya akıtmanıza neden olan keyif verici bir madde. dondurmacı amcalar pek seviyor bu otu.

lyd harflerinin diziliminden dolayı mıdır bilmiyorum. orgazmik bir yiyecek gibi tatlı ve ahenkli. pink floyd'un sevdiğim tarafı. (bkz: Floyd Council)

yükselişleri 1970 yılına tekabul edip hala yükselmekteler. iki blues ustasının ismini sentezlemelerinden, gelişen bir müzik yapacakları çok aşikardı. Dark Side Of The Moon albümünden sonra insanlar secde etmeye başladılar.

ing. beyefendi
ingiltere Kraliçesi tarafından verilen bir unvandır. sör şeklinde okunur.

sanılanın aksine yeşil değil yeşile çalan toprak(kahverengi) rengidir.