emekçiye sesini yükseltip de havalı olduğunu düşünenin de bunu hava sayanın da..

hiç bir zaman olayda bir alavere dalavere olmadan tercih edilmeyecek kadınların, beni yanındakine tercih etti diyebilmek için hoşlanıyormuş gibi durdukları durum. peki suçlu kimdir? net erkektir sadakat sözünü kim verdiyse onun tutması gerekir diğerini bağlamaz.

şu greencard başvuruları bi açıklansın da düşüncez onu da.

ihsan oktay anar - puslu kıtalar atlası ve Cemal Granda - Atatürkün uşağının gizli defteri.

hiç bayılmadım. aşırı merak ediyorum. lisede ergen bi arkadaşım sevdiği çocuğun karşısında bayılma numarası yapmıştı kötüydü ya. doğalından havalı bi bayılma rica ediciim lütfen.

bu mühendisler size ne etti? zaten doktorların gidecez ağlamasından mühendislerin sessiz sessiz ülkeyi terk ettiklerini gören yok. bi gün bi bakmışsınız...

yok foto moto. yaz bi gelsin hepiniz ay yandık bıktık bu ne az serinlik diye ağlayacaksınız. ama fotolarda herkes mutlu ya herkes yazın nirvanada

özgüvensiz insan müsveddesidir. o yaptığı bir andaki hazla kendini bir b*k zanneder ve küçük mutluluklar yaşar. andaval

serenad - zülfü livaneli ve 1984 - george orwell.

kafayı yemiş insanlar. dün zorlu psm de bir konserde anons geçildi 'maske takmak zorunludur, takmayanlar alandan dışarı çıkarılacaktır' diye. sonra görevli kız uyarmaya geldi. adını sordum, söyledi. 'havalandırmanız yetersiz mi' dedim 'hayır' dedi. 'o zaman maske yasağı yok' dedim. elinde minik saçma sapan bi kart var onu verdi. dedim 'bu ne? bakan getirdi yasağı, bakan kaldırdı. bu minik kağıt mı zorunlu kılıyor beni? şimdi cimere girdim ve şikayet dosyası oluşturuyorum'. 'tamam efendim' deyip gitti. bu milletin ağzına gem vur öncesinde az gaza getirdiysen tamamdır ömür boyu çıkarmaz onu. geberip gider öyle. çıkışta kızdan özür diledim tavrım tehditvari anlaşılmış olabileceği için. ama aklınızı kullanın yahu

matt haig - gece yarısı kütüphanesi. tam filmlik kitap bence