(bkz: temizliğin kendiliğinden imandan gelmesini bekleyen millet) kendisi gibi içeriği de boş.

erkek: mrb
kız: mrb
erkek: nasılsın
kız: iyi, sen
erkek: aynı beya( daha ilk cümlede komiklik yapmaya çalışıp ortalığa sıvamak)
kız: iç ses( gelmekle hata mı yaptım acaba)
erkek: iç ses( neden gülmedi ki oysa ben daha devamını getirecektim, hülya ile acun şakalaşırken kendini dışlanmış hisseden sergen gibiyim)
kız: ee napıyoruz şimdi
erkek: ııı bilmem ne yapalım
kız: iç ses(gerizekalı bunu da ben mi planlıyım)
erkek: iç ses( lan bu kız kendi kendine mi konuşuyor ya yüz ifadesi bi garipleşiyor)
kız: şurda oturalım mı?
erkek: tamam sen bilirsin
kız: iç ses(allahım şu yeryüzünü birazcık sallar mısın, şu mal kendine gelsin)
erkek: iç ses( allahım şu kız kiminle konuşuyo sen bilirsin, şu mimiklere bak hele)

açtığın başlığa 6 eksi gelsin, tuttuğun takım değil şampiyonlar liginde gruptan çıkmayı antrenman sahasından çıkamasın, uefa'dan görülmemiş ceza alasın, süper kupayı rüyan da bile göremeyip eline aldığın nescafe kupası olsun

bu da benden gelsin:
"dünya kadar malın oluncaya kadar nescafen fındıklı olsun"

ahanda buraya yazıyorum neslihan darnel ablasından bile fazla üne sahip olacak olan hem güzel hem de çok iyi bir oyuncu.

siyah noktalardan kurtulmak çok kolaydır. sadece yapmanız gereken basit bir maskedir. şöyleki: ev yapımı yoğurt olmak şartıyla iki tatlı kaşığı yoğurt. bir tatlı kaşığı mısır unu ve üzerine yarım limon sıkılarak iyice karıştırılır. tercihen biraz zeytinyağı veya bal ikisinden birisi olsun yeterki hangisi olduğu önemli değildir. bunlar macun kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.sonrasında gülsuyu ile temizlediğiniz yüzünüze bu maske uygulanır. yaklaşık yarım saat içinde kuruyacaktır. kuruduktan sonra ılık banyo yapınız, banyodan çıkmadan soğuk su ile yüzünüze şok etkisi yapınız ki cildiniz daha parlak bir hal alacaktır.

(bkz: rüyanın sonunda the end yazması)

(bkz: olucez biliyoruz doktor soylese karalar bagliyoruz)

(bkz: kasirgalara hep kadin isminin verilmesi)

bu cümleyi kuran bunu da kurar: hepimiz guiza görünümlü maldonadoyuz

bir rıdvan değil nerde la bu adam şike olayından önce toplanan başbakan ve mehmet ali aydınlar koalisyonundan sonra ortadan kayboldu. arefe de sordum abi kırk yıllık olmasam da bunca yıllık sihirbazım ben bile bulamadım bu adamı dedi...

(bkz: martilarin sadece deniz uzerinde ucma nedenleri)vallahi dolu...

27 haziran 2011 tarihinde oynanan wimbleden tenis turnuvası 4.tur maçı olan NADAL, DEL POTRO maçının daha ilk seti bile tamamlanmadan yarıda kesilerek bayanlar basketbol maçını bizlere dayatması nedeniyle yapılması gerektiğini düşündüğüm tavırdır. ekranlarda futboldan başka diğer spor dallarına yeterince yer verilmemesi, bu ülkede tenisi seven insanların olmadığı anlamına gelmediğini anlamalılar. kafalarına göre yayın akışını keserek biz izleyicilere ne kadar saygılı olduklarını birkez daha göstermişlerdir. böylesine büyük bir turnuvada oynanan bir maçı hangi akla gerekçe göstererek kesebilirler. ve de dalga geçercesine altyazı sunarak yarıda bırakılan maçı basketbol maçından sonra banttan izleyebilirsiniz demeleri de biz izleyicilerle dalga geçme sebebi teşkil eder. ben netten sonucunu öğrendikten sonra nasıl olurda banttan o maçı izleyebileceğimizi düşünebilirler. aynı heyecanı yaşayamadıktan sonra maçın sonucunu bildikten sonra atılan ace'lerin, file önüne gelerek alınan puanların ne önemi var.

taktığı çelme yüzünden yere düşmeme neden olan kader, yere düşene vurulmaz demeyerek son umudumuda elimden alan kader, herkese güzel kader yazarken bana geldiğinde keşke kartuşun bitseydi diyorum.

bu program insanlığa dair gerçek olan iki özelliği gözümüzün içine sokarak göstermektedir.
birincisi insanların para için yapamayacağı şebekliğin olmadığını, ikincisi ise ve en acısı ya arkadaş iki programdır denk geliyor o kadar güzel ve tatlı gızların (bkz: survivor taner) yanında son derece itici erkeklerin bulunmasıdır.

(bkz: rüyanın sonunda the end yazması)
ayrıca akp'nin ve rüyalara da sansür uygulaması

dayı: mesele karşılaştırmak değil yeğen mesele iktidarda olmaktır.
hayalet: ne diyo la bu
akbaba: ne bilim lan ben hiçbirşey anlamadım, iktidarsızım mı diyo ne
harun:öfff çekil hele akbaba, ne diyon dayı sen hele bana de
dayı: önemli olan çok gelmek değil yeğen, önemli olan sağlam çıkmaktır.
harun: haa..
akbaba: ne diyo lan
harun: emekliliği gelmiş para yetmiyormuş onun gibi birşey dedi ne bilim ben akbaba ya git kendin sor.

(bkz: guiza görünümlü maldonado)

adam aileden zengin, bu da yetmezmiş gibi kendisi de zenginlikte sınır tanımıyor. bunlar yetmezmiş gibi yakışıklılıkta gözde birisidir. şimdi gelde isyan etme. doğarken herkes aynı yerden çıkıyor da doğduktan sonra neden insanlar arasında bu denli uçurum oluyor. çıkışta biz mi hata yapıyoruz yoksa sorun bize dokunan ilk eller mi?

(bkz: ibraim)
(bkz: işikisi)
senin türk dil kurumu ile ilişkin var mı?