bugün
- sabah aç karnına içilen bira10
- alınan en güzel iltifat12
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması10
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel12
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
entry'ler (26)
kendisinin kaşar olduğunu belirtmek isteyen kız(tabi kız denilirse)dır.
cumhurbaşkanı' na karşı kötü hisler besleyip, adını bilmemezlikden gelen vatandaşdır.
özellikle türklerin kötülenmediği bir yabancı filmde türk görünce salakça sevinilir.
o aptal gülümseme bir kaç saniye baki kalır. misal usual suspects'te keyser söze'nin bir an için türk olduğu rivayeti ortada dolaştığında nasıl da göğsümüz kabarmıştı. halbuki hep bir drug dealer, mafya babası, yankesici, türbanlı, şiş kebap durumu vardır yabancı filmlerde türklerin, yine de sevinilir.
bu sevincı paylaşmak da istersiniz akabinde.
"ahmet dedii"
-mısırlı o.
"..." ( üzülmüş gencimiz)
o aptal gülümseme bir kaç saniye baki kalır. misal usual suspects'te keyser söze'nin bir an için türk olduğu rivayeti ortada dolaştığında nasıl da göğsümüz kabarmıştı. halbuki hep bir drug dealer, mafya babası, yankesici, türbanlı, şiş kebap durumu vardır yabancı filmlerde türklerin, yine de sevinilir.
bu sevincı paylaşmak da istersiniz akabinde.
"ahmet dedii"
-mısırlı o.
"..." ( üzülmüş gencimiz)
hayatınız :
bir kaç milyon yılsa muhtemelen bir kaç saniyeyi algılamazsınız.
bir kaç bin yılsa algınızın alt sınırındadır.
bir kaç saat ise tadını çıkartmak istersiniz.
bir kaç saniye ise bir ömürdür.
bir kaç on yılsa tek hayatı kendi hayatınız sanırsınız.
(bkz: insanlarda rastlantı algısı)
bir kaç milyon yılsa muhtemelen bir kaç saniyeyi algılamazsınız.
bir kaç bin yılsa algınızın alt sınırındadır.
bir kaç saat ise tadını çıkartmak istersiniz.
bir kaç saniye ise bir ömürdür.
bir kaç on yılsa tek hayatı kendi hayatınız sanırsınız.
(bkz: insanlarda rastlantı algısı)
gulumseten, yurdum insaninin yaraticiliginin ayakta alkislanmasini gerektiren isimler, orn; cillop oto yikama.
bilimsel adi actea racemosa olan bitki. kuzey amerikan kizilderililerinin zamaninda koklerini kaynatip basta kadin hastaliklari olmak uzere her derde deva bulmak amaciyla ictikleri bu bitki, gunumuzde ozellikle yan etkilerinden dolayı kullanımı eski yaygınlıgını yitiren ostrojen hormonu yerine tercih edilmektedir. ozellikle menapoz donemindeki ates basmalarini gidermek icin kullanilir. yan etkileri de vardir. uzun donem kullanimi basta karaciger olmak uzere bir cok organda harabiyete yol acabilir. klimadynon adlı bitkisel hapın * etken maddesidir. almanlar bu bitkiyi cok sevmisler ve benimseyip kullanmislar, o yuzden cogu bilgi almanca internette.
daha detayli ingilizce bilgi icin bkz: http://ods.od.nih.gov/factsheets/blackcohosh.asp
daha detayli ingilizce bilgi icin bkz: http://ods.od.nih.gov/factsheets/blackcohosh.asp
kişinin içine çok soğuk hüzünler bırakabilen var olmanın en güzel tarafının sevgili olduğunu anlamaya yarayan durum...onsuz olamama hissini kişinin iliklerine kadar salabilen olay..
yıllarca aranmadan sadece beklenilen aşk bulunmuş ve kişiler birbirlerini deli gibi sevmektedirler...sonunu düşünmeden sonsuza kadar süreceği inancını kalplerinde taşıyarak yaşamışlardır en güzel anları..ancak bir gün gelmiştir ve saçma sapan nedenlerden kişiler birbirini kırmıştır...tartışmalar gereksiz yere uzamıştır...sonunda geriye dönülüp bakıldığında bomboş olan konuşmalar çıkmıştır ortaya...ama geri dönüş yoktur işte ilk kavga edilmiştir...herşey nasıl çevirilir eski haline bilinmez...kişiler birbirinden telefon yada bir mesaj bekler...umulur ki her şey çok güzel olsun...her şey eskisi gibi olsun..
yıllarca aranmadan sadece beklenilen aşk bulunmuş ve kişiler birbirlerini deli gibi sevmektedirler...sonunu düşünmeden sonsuza kadar süreceği inancını kalplerinde taşıyarak yaşamışlardır en güzel anları..ancak bir gün gelmiştir ve saçma sapan nedenlerden kişiler birbirini kırmıştır...tartışmalar gereksiz yere uzamıştır...sonunda geriye dönülüp bakıldığında bomboş olan konuşmalar çıkmıştır ortaya...ama geri dönüş yoktur işte ilk kavga edilmiştir...herşey nasıl çevirilir eski haline bilinmez...kişiler birbirinden telefon yada bir mesaj bekler...umulur ki her şey çok güzel olsun...her şey eskisi gibi olsun..
1875-1964 yılları arasında yaşamış orkestra şefi. kemanla başladı müzik serüveni. ardından violaya geçti. claude debussy'nin pelléas et mélisande'ının galasında viola çalan monteux, ardından gözünü batona dikmişti.
sergei diaghilev ile çalışmaya başlayan monteux, igor stravinsky'nin petruşka ile le sacre du printemps ve maurice ravel'in daphnis et chloé'sinin prömiyerlerini gerçekleştirdi. birinci dünya savaşı sırasında önce cephedeydi, ardından amerika'da.
metropolitan'da fransız repertuarından sorumlu bakan gibiydi adeta. ayrıca nicolai rimsky korsakov'un altın horoz'unu ilk defa yeni dünyada seslendiren olmuştu. prokofiev üçüncü senfonisinin dünya prömiyerini de gerçekleştirmek buna nasip olmuştu.
amerika'nın değişik şehirlerinin müzik yaşamına can veren ismin, andre previn ile neville mariner'e de bayağı emeği geçmişti. bir tevatürle bitirelim. efendim iddialara göre, kayıtlarını beğenmezmiş rahmetli, birçokları hayranıdır oysa ki...
sergei diaghilev ile çalışmaya başlayan monteux, igor stravinsky'nin petruşka ile le sacre du printemps ve maurice ravel'in daphnis et chloé'sinin prömiyerlerini gerçekleştirdi. birinci dünya savaşı sırasında önce cephedeydi, ardından amerika'da.
metropolitan'da fransız repertuarından sorumlu bakan gibiydi adeta. ayrıca nicolai rimsky korsakov'un altın horoz'unu ilk defa yeni dünyada seslendiren olmuştu. prokofiev üçüncü senfonisinin dünya prömiyerini de gerçekleştirmek buna nasip olmuştu.
amerika'nın değişik şehirlerinin müzik yaşamına can veren ismin, andre previn ile neville mariner'e de bayağı emeği geçmişti. bir tevatürle bitirelim. efendim iddialara göre, kayıtlarını beğenmezmiş rahmetli, birçokları hayranıdır oysa ki...
iflas içi konkordato, ancak iflasa tabi kişiler için söz konusu olabilen konkordatodur. burada borçlu iflas etmiş olup, iflastan kurtulmak için konkordato teklif etmektedir. konkordato kabul ve tasdik edilirse, borçlu hakkındaki iflas bütün hüküm ve sonuçlarıyla kaldırılır*
bunun bir de iflas dışı konkordato versiyonu mevcuttur.
kaynak: http://www.alomaliye.com
bunun bir de iflas dışı konkordato versiyonu mevcuttur.
kaynak: http://www.alomaliye.com
(bkz: güzel günler)
dalgındım dağlar gibi
türkülüydüm çınar çınar
ne kızarıp giden sarı
ne kızarıp gelen yeşil
dikilmiş dikmeninde
hoşçakal köprüsünün
tam da mendil sallıyordum güzel günlere
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
balık attım olta tuttum
yaşadım gençliğimi
masal oldu çocukluğum
gençliğim bahar seli
ve bir akşam birdenbire
bir bulvar otelinde
ince bir dal değdi alnıma
koptu sazımın teli
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gidenimin gözlerinde hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler
heey günler hey hey günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
heey günler hey hey günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler...
"söz: hasan hüseyin korkmazgil
müzik: ahmet kaya"
dalgındım dağlar gibi
türkülüydüm çınar çınar
ne kızarıp giden sarı
ne kızarıp gelen yeşil
dikilmiş dikmeninde
hoşçakal köprüsünün
tam da mendil sallıyordum güzel günlere
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
balık attım olta tuttum
yaşadım gençliğimi
masal oldu çocukluğum
gençliğim bahar seli
ve bir akşam birdenbire
bir bulvar otelinde
ince bir dal değdi alnıma
koptu sazımın teli
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gidenimin gözlerinde hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
güzel günler güzel günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler
heey günler hey hey günler hey güzel günler
ellerinde gelenimin hey güzel günler
heey günler hey hey günler hey güzel günler
gözlerinde gidenimin hey güzel günler...
"söz: hasan hüseyin korkmazgil
müzik: ahmet kaya"
genellikle gulerken olan (olmasa da insanlarin "hohaha sandalyeden dustum" seklinde dile getirdikleri (bkz: gulerken sandalyeden dusmek)), az da olsa korkma, irkilme sonucunda geri tepmeniz sirasinda gerceklesebilen, bazen de sandalyenin iki ayagi ustunde salinirken biraz geriye gitmeniz sonunda gerceklesen eylem..
madem universite kampusu degil pentagon mubarek , o vakit ;
gaz pedalina kiremit yerlestirilir , boylece kapi gorevlisinin yanindan suratlice gecen arabadan atlanir , kosarak en yakin yesillik arazide kamufle olunur.
(bkz: oldu mu simdi)
gaz pedalina kiremit yerlestirilir , boylece kapi gorevlisinin yanindan suratlice gecen arabadan atlanir , kosarak en yakin yesillik arazide kamufle olunur.
(bkz: oldu mu simdi)
beyaz etli prensini başka krallıklarda bulamayıp, sazlık sazlık, bataklık bataklık gezen prenseslerin* her denemede sordukları sorudur...
genelde cevap aynıdır (bkz: olmuyor olmuyor olmuyoor)...
genelde cevap aynıdır (bkz: olmuyor olmuyor olmuyoor)...
bir insana "sen eşeksin ama sıradan bir eşekten biraz daha yontulmuş bir eşeksin*" demenin en güzel yolu...
(bkz: oportunizm)
(bkz: oportunizm)
her ne kadar tugrul $avkay delice takdir edilen ve yaptigi meslege oykunulen bir insan olsa da dost cevresinde, bu konuda ayri du$er delikanliya. raki, aslan sutu olarak istenirse revani ile beraber icilir, o andaki keyif katsayisi veya ciger yanma indeksi belirler ki$inin raki icme istegini zira, balik ya da meze bahanedir.
tunalıda abla kardes dolasılmaktadır kızıl manyaaa jr.charcharot kafası pavyon floresanı kırmızısı bir kızımızı görür ve yorungesine girer
-jr.charcharot : la la laaaaa gızıllllll
- charcharot : gel lan buraya o boyaaa
-jr.charcharot : boya moya gızıl ossun 80 yasında olsun
- charcharot : ohaaaa !!! pis sapık
-jr.charcharot : la la laaaaa gızıllllll
- charcharot : gel lan buraya o boyaaa
-jr.charcharot : boya moya gızıl ossun 80 yasında olsun
- charcharot : ohaaaa !!! pis sapık
hava yağmurludur.yaşınız miniktir henüz.annenizle acele bir yere yetişmeniz gerekmektedir. gözleriniz de miyoptur bu arada.(bu ayrıntı işimize yarayacak aman dikkat). herneyse efendim,aceleyle yol kenarına inersiniz bir taksi çevirmek için.ama gel görki karda tipide göz gözü görmemekte ve boş taksi bulunamamaktadır.tam da bu sırada miyop gözleriniz devreye girer ve uzaktan gelen bir vasıtayı taksi zannederek işaret çekmenizi sağlar.araba yanınızda durduğunda taksi olmadığı anlaşılır.içinden bi kafa uzanır, 'kaça?' diye bi ses duyulur. delicesine yok olmak istersiniz.
dünyada bir ilk! e sahip olan takım liverpool! dan 8 tane üst üste gol yiyen takımdır.
insanda yaradilistan gelmeyip sonradan ortaya cikan bir duygudur. zira insan ahsen i takvim üzerine yaratılmış olup, fıtratı sevmeye meyyaldir. ne var ki sevip sevmemek insanin özgur iradesi ile tercih edebilecegi birsey oldugundan birilerini yahut birseyleri sevmemek ancak öznel olarak bir deger ifade edebilir. baska bir deyisle dileyen sever dileyen sevmez ama kimse kimseye neden seviyorsun, neden sevmiyorsun, ya seversin ya terk edersin gibi sözler söyleme hakkını haiz degildir.
(bkz: gelin canlar bir olalim)
(bkz: gelin canlar bir olalim)