entry'ler (167)

ismail yk konserlerine gitmiş yazarlar

omrumde iki kez dustugum gaflettir.

hadi ordan kimi kandiriyorum, iki kez yapilan seye "gaflet" denmez. dupeduz bilerek olmus iste.

ikisine de yurdumdan uzaklarda, salt dj dinlemek icin gitmisligim var. ilkinde buyuk bir diskoda once djlerin ciktigi bir konserdi. gece yarisina kadar dans edip, ismail abimizin gelecegi anons edilince, yerimize oturup biseyler icip, sonra da mekani terkettik.

ikincisinde o siralar popstar yarismasinda meshur olan, ahmet kayanin yegeni bi kiz vardi, hatirlarsiniz, kilolu bi kiz. once o cikti sahneye, bi degisiklik yapip ahmet kaya sarkilari soyledi. sonra ismail cikti, danscisi bi cocuga asik olmustum o konserde de, ismail gorundugunden de yakisikli yalniz. ama o kadar haha.

evet bu da boyle bi animdi. yalniz ilk konserde benim fotografim cekilip ismailin konserlerini duzenleyen o sirketin web sitesinde yayinlanmisti, ee serde rakcilik var, utanc duymustum... hala guluyorum, iyi olmus... yoksa ne anlatirdim ki burda bu kadar satir...

hellyeah! \m/

çekirdek kampanyası

Tema Vakfi'nin, duyurmak icin e-posta agi olusturdugu ve bilincli insanlara ulasmaya calistigi bir kampanyadir.
--spoiler--
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar. Bu sene (2010) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün.

Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler.

Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir ! Bunu yapmayın ve yaptırmayın.

Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım. .

Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.

Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler...
--spoiler--

erdnc

ambulanstan once kendisi aranacak insan evladidir.

geceleri uyumaz, guduzleri de uyumaz. onlarca kattan asagi dusup, kirilmadik yer birakmamasina ragmen, sapasaglam insanin yaninda olan kisiliktir.

yeni tasinacagi evini bi basina sahsima temizletip, yemege beni bizim eve goturen sahsiyetsizdir ayrica (gulucuk).

dosttur. saglam muhalefettir.

erdnctir.

hosgelmistir. .

ck oranı

(bkz: taam da ne isime yarar)

hidroterapi

'Hidroterapi de nesi' gibi bir çok soruyla karşılasınca, ister istemez, kendimi adadim meslegimi tanitmaya.

meraklisina, sahibinden hidroterapi dersi(kısacık) koltugunuza oturun ve beni sağlam dinleyin,

HiDROTERAPi(AKUATiK REHABiLiTASYON) NEDiR ?

Hastalıkların ve fonksiyonel kayıpların tedavisinde suyun uygun bir şekilde, tecrübeli personel tarafından düzenlenen ve gözetim altında tutulan bir havuz tedavi programıdır. Hidroterapi fizik tedavinin yerine geçebilen ya da beraber uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Suyun fiziksel özelliklerinden (kaldırma kuvveti, hidrostatik basınç, direnç ve viskosite v. b.) yararlanılarak yapılan tedavilerle ; dolaşım sisteminde, pulmoner sistemde, kas-iskelet sistemi üzerinde, santral sinir sisteminde, renal sistem üzerinde ve solunum sistemi üzerinde olumlu fizyolojik etkiler elde edilir.

KULLANIM ALANLARI NELERDiR ?

* Subakut/kronik yumuşak doku yaralanmaları
* Kas kontraktürleri
* Skar(yara izi) oluşması
* Osteoartrit(kireçlenme)
* Romatoit artrit vb. romatizmal hastalıklar
* Kırık geçirmiş hastalar
* Anksiyete
* Kas Spazmları
* Kullanılmamaya bağlı kas zayıflıkları
* Sss ya da periferik sinir sistemi hastalıklarına bağlı kas zayıflıkları
* Serebral palsi
* Muskuler distrofi
* Guillan Barre Sendromu
* Multipl Skleroz

. Gibi bir çok alanda havuz terapileri kullanılmaktadır. Ayrıca çocuk hastalar, yaşlı hastalar, bel ağrısı, diz problemleri, fiziksel kısıtlılık ve artritle seyreden hastalıklar üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Hidroterapi, bilinen en eski tedavi yöntemlerinden biridir ve günümüzde de geçerliliği sürmektedir. Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı örneğin boynuna kadar suya giren hasta vücut ağırlığının %75ini kaybettiğinden daha rahat hareket edebilecek, gösterilen egzersizleri daha kolay yapabilecektir. Suda daha az motor fonksiyon gerektiğinden daha kolay kas aktivasyonu sağlanacak, ağrısız ya da az ağrılı hareket edilebilecek, yaralanma ve düşme riski en aza indiğinden mutlu ve korkusuz bir şekilde çalışılabilecek, akımdan yararlanılıp, direncin oranlanabilmesi sağlanacak ve hasta fiziksel ve fizyolojik olarak rahatlayacaktır.

ÇOCUKLAR iÇiN SU iÇi EGZERSiZ PROGRAMI

Bu programda amaç fiziksel olarak hareketliliğin çocukla tanıştırılmasıdır.

Düzenli bir şekilde programa katılan çocuklarda aerobik kapasite artar, spor faaliyetlerinde daha az yaralanma riskine sahip olurlar. Koordinasyon ve denge problemlerinde daha erken dönemde gelişme sağlanır, kendine güven artar, kilo dengelenir ve kardiyovasküler hastalık riskleri azalır.

kısaltılmış bi yazımdır. herhangi bi konuda ciğerinize yapişan soru varsa ben hep buralardayim eheh, operim!

Pinar

assepoester

yazdiklariyla beni bazen sasirtan erkek kisisi!

daha dun oyunlar oynadigim, saglam kavgalar ettigim. sacini basini yolup feci cemkirdigim kardes, bu gun dunyasina giremedigim, feci isyankar, gitar tutkunu, karmasi benden yuksek, mistik yazilar yazan, bazi seylerin onun icin hafif geldigini dusundugum, muzik bilgisi engin, az utangac, cok yuzsuz.. garipoglan!

hadi sarki soyleyelim!

opucuk

hocalı katliamı

18 yil once bugun...

Azerbaycan'in Daglik Karabag bolgesinde bulunan Hocali kasabasinda Insan Haklari Izleme Orgutu'nun Daglik Karabag isgalinden sonra gelisen en kapsamli sivil katliami olarak nitelendirecegi "katliam"in dogum gunu...

kurulan koridordan guvenle gecebilecekleri soylenen Azeri'leri hunharca katledip, hamile kadinlarin dogmamis bebeklerini karinlarindan cikarip, insanlarin derilerini yuzup, gozlerini oyup... yetmezmis gibi naaslarina da iskenceler yaptiklari gun!

ve dip not: Saldırıda ölenlerin sayısı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî açıklamasına göre, 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 kisi.

ve onemli not: "cocuk"lar arasinda bebekler de var...

yaslilar da var!

kadinlar da var! savasabilecek, eli silahli hic kimse yok!

sonuc mu?

tum bunlar yakin zamanlarda olmakta amma ve lakin; "yalanlar" uzerinden oynanan oyunlar daha cok dikkat cekmekte!

son soz mu?

Hocali katliamini ben unutmadim! sen de unutma!
http://www.today.az/

http://day.az/news/politics/196840.html

sınıf başkanı ve yardımcısının dramı öğretmen

ogretmen yas ortalamasi dustugunden midir nedir, artik siniflarda uyuyan yavrularimizi, derslerde sarki soyleyen kizlarimizi, uzun esek oynayan ogullarimizi, sinif baskaninin dramini, fakir baskan yardimcisi kizimizin ayakkabi yirtigini gorur olduk...

bbg evlerine dondu siniflar...

ogretmenlere yapilanlar var bir de tabii... sinifta ona saka yapiyorum diye donunu indiren genclerimiz ve de... off of!

eskiden boyle miydi halbuki...

kayseri mc donalds

biri kayseripark digeri sivas caddesi uzerinde bulunur.

salt softice yemek icin ugradigim mekanlardandir.

miniciktir.

yurtdışında türk olmak

tatillerde gitmecenin tadi baskadir elbet. gider gezer, ulke topraklarina geri donersin. ozlemezsin bile belki de, herseyi hafizana kazimaya calisirsin. cok fazla insanla muhattap olmazsin, tarihi mekanlari gezer, sokaklarinda yurur, kaldigin otelde vakit gecirirsin iste...

yurt disinda yasamak kadar zor degildir hic birsey sanirim.

zamanla, turklere nasil davranildigini cozersin. oldukca yuklu bir baski vardir uzerinde. okulda ya da herhangi bi arkadas ortaminda, once ataturk'ten dem vururlar, iyi kotu anlatirlar, sonra kurtlere, ermenilere, muslumanliga, osmanliya kadar uzanir konu. he bir de avrupa birligi tabi...

orda yasayan "kultur sıkışması" yasayan 60lardan kalma turklerin yetistirdigi neslin bok ettigi turkluk ve muslumanlik itibarini savunmaktan şişersin! ve birileri sasirir, ben hic boyle sanmiyordum diye...

nerde turk bayragi gorsen gozlerin dolar...

annenin kokusunu duyarsin... kardesin seslendi sanip arada yolda arkana bakarsin...

bi kutu icinde sıkıştın sanip, aldigin her nefes derinden olur...

once kaybolur, sonra yeniden bulursun kendini...

bir suru irkciyla bir arada yasamaya alisir, artik sen de tiksinmeye baslarsin ordaki bazi sozumona "turk" ve "muslumanlardan!"

allah katında übermensch seviyesine yükselmek

yasaminda uberkral olan birinin, diger tarafta da degerini bulmasi hadisesidir.

budur sanirim. imza uberkönigin

ulu facebook sayfasında yakışıklı erkek olmaması

"sozlugu amaci disinda kullaniyorum/kullanmak istiyorum ahali" diye boguren bir mesajdir.

biri arkadasa yardimci olsun. saniyorum dunya guzeli, yardimci olacak arkadasin koluna taktim mi yakisacak biri olmasi, yalan soylememesi, kemalist olmamasi (zira iliskiye golge dusebilir(!)ne diyo bu diyenler icin bi dakka... #7057994 ) durust olmasi, sevgi dolu olmasi... gibi ozelliklere sahip olmasi gerekiyor.

amma ve lakin, yanlis yerdesin demekten kendimi alamadigimi bildirmek isterim.

(bkz: zuhal topalla izdivac)
(bkz: esra erolla benimle evlenir misin)
(bkz: baba beni eversene)
(bkz: biri benimle ilgilensin artik ya!)

uludağ sözlük te çok fazla kemalist olması

pkk yanlisi bir cok kisinin olmasini dogal kabullenip, kemalistlerin bulunmasini garipseyen bir ruh halinin yansimasi.

eksi oyu bu kadar sikleyen insandan da baska birsey beklenemez zaten.

ozgurce fikirlerini belirtip enrty giriyorsa birisi, ozgurce fikrini belirtip "hassiktir" diyerekten eksi oy da verebilir pek tabii baska birisi.

kilif altina sokmaksa maksat, "bakin ben kemalist degilim, ne got var ama degil mi?" diye boburlenmekse eger...

onemli olanin, fikriyat, akli denge ve yurektir!

kim istedigi kadar eksilerse eksilesin anam!

cok da pipi!

uyanınca zınk diye akla gelen şey

sevdicegin gul yuzu...

öğrencilik hayatında 70 altı not almayan öğrenci

bolca dusman kazanmaniza sebebiyet veren bir olaydir.

hirsla cevrenizde sizinle yarisan insanlarin turedigini gormenize sebebiyettir. ve kendi notlarini ogrenmeden once, sizin notlariniza bakanlar olacaktir.

amma ve lakin, okul bitiminde diploma yanina "onur" belgesi de verdiler mi baska bi tadi vardir.

o degil de, keske 7 yilda bitirseydim okulu.

cok pismanim! puf

yedinci nesil olmasından gurur duyan yazar

actigi baslikla kabak gibi "ben yedinci nesilim" diye gorunen yazardir.

bunca komplekse hic gerek yoktur.

herkes eksilese ne olacak? arti verse ne olacak?

hirs iyi bisey degildir..

kilo yapar!

edit : tirsti gitti baslik basima kaldi iyi mi!

hirsimdan edit 2: arkadasim hani gurur duyuyordun ne sildin yazdiklarini? eksilendin mi ne?

ünlü bir kişi ile yaşanan aşk

her gittiginiz yerde, cevredeki tum bakislarin size cevrildigi icin ne yapacaginizi bilememeyi yaninda getiren bi iliskidir.

kuvvetle muhtemel, etrafinizda bi cok "hayran" kiz olur ve siz bu durumdan bikarsiniz.

cunku sevgili kisisi, surekli isildar o kizlara...

cinayet sebebi olabilir.

ayrilirsiniz!

ne var icimde

icimde birseylerin beni yarim biraktigini dusundukce kendime sordugum soru...

icimde ne var biri soylesin! su hic durmadan cirpinip duran seyden bahsediyorum, damarlarima ilerlediginde duydugum sonsuz hazzin tarifini yapin ya da biriniz. ve acele edin, yapacak cok isim var hala.. sahi hangi isi bitirdim ki ben, hepsi yarim. durun durun, bekleyemem simdi ne diyeceksiniz diye uzun uzun, acele etmem lazim...

neden acele ediyorum ki? icimdeki ne, neden surekli yetismeye calisiyorum ben bir seylere? zaten yarim kalacak, oyleyse durun! ve biriniz zamani durdurun, hayir onu ben yaparim! sen saatimi tut.. kolumda olunca is yapamiyorum rahatca cunku... ee zaman nerde ?

acele edin, gec kaliyorsunuz... gecen gece Ay ve bi kacak Yildiz yeniden birlesti Anit Park'in uzerindeki simsiyah sonsuzlukta hanginiz gordunuz? diz ustu bilgisayarimin kapagini acarken canini yaktim, hanginiz hissetti? ben yururken bi karincayi acimasizca oldurdum, hanginiz duydu cigliklarini onu seven diger karincanin? Ay dede aslinda aydinliktan korkuyordu... hanginiz duydunuz onun geceleri ettigi dualari? acele edin, gec kaliyorsunuz bir seylere..

ben o zaman sarki soyleyeyim, biriniz kisin su muzigin sesini... bu sarkida adim geciyor, farkettiniz mi? bence hayir, cunku hepiniz uyuyordunuz ben sarki soylerken.. odam melodilerle doluydu. siz uyudunuz! ben o zaman sarki soylemeliyim... biriniz benden daha yuksek bi sesle islik calmalisiniz...

ne var icimde?
bu cirpinip duran seyin adi ne? ve damarlarimda dolasan bu heyecanin sirrini soylesin biri.. acele etmem lazim, benim gormedigim bir cok sey oldu su anda dunyada, hepsine evet hepsine yetismem lazim... biri su muzigin sesini kissin ve yuksek sesle islik calmaya baslasin, cunku ben odamin icini melodilerle dolduracagim, siz uyuyun...
"gunes bulutlarin arkasina saklandiginda, bulutlarin sirti yandi ama haberiniz olmadi", neden aglarlar diye hep dusunurdum ben, artik sirri biliyorum... acele etmemeliyim, her isim yarim, zamani durdurmaliydim; ama o da yarim kalir, sahi saatim nerde?

türkiye de yaşamanın güzel yönleri

1- yurt disindayken yere tukurmeyip ulkeye gelir gelmez yere tukurmeye baslayabilmek.
2- yine yurt disindayken tum trafik kurallarina uyup ulke topraklari icinde hic birini siklememek.
3- yurt sinirlari disindayken (cumleye yeni bi soluk getirmek istedim sadece) araba ile seyahat halindeyken ictigin her turlu icecegin sisesin/kabini arabada muhafaza ederken kendi ulkende cami acip yola firlatmak.

bu 3'unu yapan bi cok insan gordum.

bize gelelim; olasi en kotu olayda "napalim kardesim burasi turkiye" diyebilmek sanirim bu ulkede yasamanin en guzel yonu.

her karis topragindan kultur fiskiran bi ulkeye sahip olmanin, stratejik bakimdan sosyal bakimdan, her bakimdan bulunulan yere sahip cikmak yerine, kostek olma edasinda tonla vatandasina hala bir anne gibi verip karsilik beklemeyen bi ulkede yasamanin ne demek oldugunu bilmiyoruz biz.

asmali konak dizisini seviyoruz, agzimizdan salyalar akitarak izliyoruz, asmali konak'in cekildigi "cennete" turla gidiyoruz ve gittigimizle dondugumuz bir oluyor, peri bacalarinin o memlekette oldugunu bilmiyoruz!

karadeniz kadar yesil, karadeniz kadar muhtesem bi dogaya sahibiz, ama orda kanserle mucadele eden insanimiza el uzatmiyoruz.

akdeniz kadar renkli, ege kadar dogal, dogu kadar tarih kokan hic bi yeri bilmiyoruz.

turkiye'de yasamanin guzel yonleri mi?

bi sabah uyandiginda, hur bayrak altinda, parcalanmamis bi vatan topraginda sevdiklerinle, hurriyetle, cumhuriyetle yasayabilmek...

cennetime

olmayan bir cennete, yazilabilecek mektuplarin basinda yer alir adi.