bugün
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- evli kadın kaçamak yapabilir mi8
- icardi190524
- alınan en güzel iltifat9
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- bir kadının yemek ısmarlaması12
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- uzağı göremeyen insan15
- türkiyede çok abartılan arabalar14
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş12
- aristoteles'in orta yolu10
entry'ler (322)
yalnız düşülnülmeyen bir şey var. şimdi sen çocuğuna çeşit çeşit kıyafet alıp, her gün defileye çıkar gibi giydirme imkanına sahipken, asgari ücretle çalıştırdığın adamın evladı ne yapacak. bırakın liseyi ilkokula giden çocuklar bile birbiriyle kalem, silgi, kalem kutusu yarışı yaparken, marka delisi olup birbirlerini sınıf ortamında yerin dibine sokmayı marifet olarak görüyorken yapılan işte bir hata var sanki. siz hiç arkadaşları tarafından ucuz boya aldığı için alay konusu olmuş bir çocuğun gözyaşlarını silmek zorunda kaldınız mı? önce işçinin, memurun karnını doyurup, açlık sınırından çıkarıp, gelir artışını mutfağa ve cüzdana bir yansıt da kıyafet kısmı kolay.
al gülüm ver gülüm dünyasıdır. bugün sana, yarın bana felsefesi ile hareket etmektedir. yoksa yürek dayanmaz, mide kaldırmaz.
ayrıca midesizliğin cinsiyeti, vatanı, dini olmaz.
ayrıca midesizliğin cinsiyeti, vatanı, dini olmaz.
unutmayı bilmeyen kadındır. unutsundur artık. özgür bıraksındır kendini.
diyelim ki film kötü, öykü kötü, hadsiz uzun... peki ya o bittikten sonra boğazınızda kalan yumruya ne demeli. bence anlatılmak istenen öykü değil, seyirciye geçirilmek istenen his.
içinde sürekli kendini yargılayan bir mizan vardır bu kadının. "neden yaptın, bunu söylememeliydin, düşünmeden konuşmak sana yakışmadı vs.". ayrıca bu kadın intikam almayı sevmez çünkü bilir ki susup beklediği zaman, kendini üzen kişinin cezasını en kötüsünden çekeceğini bilir. bu durum onu mutlu eder mi? asla. çünkü kimse üzülmesindir. ne yazık ki kalp yanığının tadını iyi bilir.
hayat çok zordur ona göre, anlamsızdır. zaman da öyle. o hep geçmişte yaşamayı ister, geçmiş dediysem 10-15 yıl öncesi ya da çocukluğu değil. doğanın kirlenmediği, teknolojinin gelişmediği, topraktan çıkanın direkt olarak tencereye koyulduğu asırlar öncesinden bahsediyorum.
gariptir kısacası anlayamaya çalışmayın yalnızca kibar, ilgili ve akıllı olun. sakın saçma sapan maceralarınızın içine çekmeye çalışmayın. kendine ait olmayan hiçbir hayal onu cezbetmez. kolay kolay hata yapmaz. çünkü beyni sürekli ona temkinli olmayı emreder. bir kaç adım sonra nereye basacağını bilmediği yollara çıkmaz.
aslında acınası bir gruptur. milyarlarca insanın yaşadığı dünyada çoğu zaman tek başına kalmaya ihtiyacı vardır. çünkü hayat çok kötüdür. zaman da öyle.
hayat çok zordur ona göre, anlamsızdır. zaman da öyle. o hep geçmişte yaşamayı ister, geçmiş dediysem 10-15 yıl öncesi ya da çocukluğu değil. doğanın kirlenmediği, teknolojinin gelişmediği, topraktan çıkanın direkt olarak tencereye koyulduğu asırlar öncesinden bahsediyorum.
gariptir kısacası anlayamaya çalışmayın yalnızca kibar, ilgili ve akıllı olun. sakın saçma sapan maceralarınızın içine çekmeye çalışmayın. kendine ait olmayan hiçbir hayal onu cezbetmez. kolay kolay hata yapmaz. çünkü beyni sürekli ona temkinli olmayı emreder. bir kaç adım sonra nereye basacağını bilmediği yollara çıkmaz.
aslında acınası bir gruptur. milyarlarca insanın yaşadığı dünyada çoğu zaman tek başına kalmaya ihtiyacı vardır. çünkü hayat çok kötüdür. zaman da öyle.
kırılan kalp. Affettim demekle olmuyor. Hep bir sızı kalıyor içinizde. insanoğlu affetmeyi bilmiyor.
ölümün kolaya kaçış olduğunu bilendir. hayata ben de varım ve yenilmedim diyendir. insandır vesselam.
kısmet değilmiş denilir.
bıktırandır. her an her dakika yalan söyleme kapasitesine sahip olupta doğrucu davut kesilendir. en acısı da gerçekten isteyip güvenememektir. ne zormuş sevdiğine güvenmemek, ne zormuş her kelimesinden sonra acabasız dediklerini kabul edememek.
hani biz...manga/yıldız tilbe
allah, şaşırtmasın,kardeş.
--spoiler--
Üç yumurtayı kırdım önce
Portakal dilimledim ince ince
Göz kararı da biraz süt kattım
Kalktım, sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Ben de tarifi öğrenince, kalktım sana kek yaptım
Gözlerin dönmüş kızı görünce
Yerli yersiz bakıp sana gülünce
Ben de tesadüf o gece erken yattım
Bana kelek yaptın
insan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Sen de elektriği hissedince
Kalktın bana kelek yaptın
Çırptım, çırptım, karıştırdım
Kendimi onunla yarıştırdım
Kimse kimseye benzemez
Kendimi kekle yatıştırdım
--spoiler--
ooo bu yanlış kek tarifi. tarçın koyun biraz, portakal yerine de havuç ve ceviz. işte oldu ıssız adam keki.
Üç yumurtayı kırdım önce
Portakal dilimledim ince ince
Göz kararı da biraz süt kattım
Kalktım, sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Ben de tarifi öğrenince, kalktım sana kek yaptım
Gözlerin dönmüş kızı görünce
Yerli yersiz bakıp sana gülünce
Ben de tesadüf o gece erken yattım
Bana kelek yaptın
insan neler yapar isteyince
Bu bir şey değil düşününce
Sen de elektriği hissedince
Kalktın bana kelek yaptın
Çırptım, çırptım, karıştırdım
Kendimi onunla yarıştırdım
Kimse kimseye benzemez
Kendimi kekle yatıştırdım
--spoiler--
ooo bu yanlış kek tarifi. tarçın koyun biraz, portakal yerine de havuç ve ceviz. işte oldu ıssız adam keki.
gökyüzünde parlayan, hayalleri süsleyen ve ışıltısıyla göz kamaştıran bir yıldız olmak. uzak, soğuk ve taştan bir yıldız olmak. insan olmaktan daha kolay olsa gerek, öyle yalnızca geceleri görün, insanoğlunu parlaklığınla mest et ve orada öyle taş gibi kal. kırılmadan ve incinmeden. tüm güzelliğine rağmen kimse seni üzemesin, kimse ışığını söndürmesin. hep mutlu parlayan yıldız olarak kal. tüm kalbi kırıklar, yalnızlar ve umutsuzlarda sana bakıp kıskansın. kolaysa insan ol da görelim, hala öyle parlak ve ışıltılı kalabiliyormusun. bir gün yer değiştirsek gün bitmeden atlayacak kara delik ararsın.
yok sayılmak. Varken yok olmak. Hiç kimsenin hatta canım dediğin insanın bile umurunda olmamak.
insan görmek istediğini görür.
iki kişinin; yek vücud, yek yürek, yek ruh olabilmesine bağlı olarak tek kişiliktir. Bir olmaktır, bir olabilmektir.
ne vurdumduymaz, ne gaddar ne de ağlak çok yanlış tanınan güzide burç insanı. kalbi o kadar kırılgandır ki onu korumak için sert ve aşılmaz bir duvar örer etrafına. göz yaşlarıyla da dalga geçmeyiniz. onlar yalnızca dolan küpünün dışına taşan kısmıdır.gözyaşlarının büyük kısmını içine akıtır. çünkü zayıf bir görüntü çizmekten nefret eder aynı sebepten dolayı sert bir maske takar genelde. yüzüne bakıp cigerini okuyamazsınız o içinde farklı bir dünya da yaşar. o dünyaya girebilmek her kula nasip olmaz. eğer ki sen onun içindeki dünyada yer edinebilmişsen artık tamamsındır, dünyanın en mutlu insanı olmak kaçınılmazdır. tabi bu mutluluğun da bedelini, onu depresif hallerinde şefkat göstererek normal haline getirerek ödersin.
bizanzslılar. Sevmeseler istanbul'u hediye ederlermiydi. Sevginin maddeye dönüşmüş halidir istanbul.
tanrı bu sorunun sorulup internet gibi herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bir ortamda yayınlanmasına izin veriyorsa demek ki kulun; düşünce, ahlak ve vicdanına herhangi bir müdahalede bulunmuyor. öyleyse auschwitz olan soykırıma neden müdahale etsin aklını kullanmayıp tanrıyı suçlamak aslında seni kabul ediyorum ama kibrime yediremiyorum demek değilde nedir?