nedesembos

Sene 2012 . O zaman şimdi ki gibi cumhurbaşlığı falan yok , parlamenterle yuvarlanıp gidiyoruz. 12. Sınıftayım , yine o zaman var olduğuna inandığım hukuksal düzen için hukuk fakültesini hedefliyorum. içimde dün gece itibariyle ağzına edilmiş olan devrimci ruhumla falan istanbul hukuk istiyorum diyorum her yerde. Neyse daha bismillah kör şeytan okulun ilk günü sınıfa bir girdim herkes test çözüyor , bende kitap getirdim ama yani amaç getirmedi demesinler baktım konuşan eden Yok açtım kitabımı çözmeye başladım. Akşam eve dönüyorum en yakın arkadaşlarım falan bi garip herkesler sınav konuşuyor. Erkek arkadaşım desen yerleşememiş tekrar tercih mi yapsam yoksa hazırlansam mı diye ikilemde . Dedim kızım bu sene tezeği avuçla yedin. Evdekiler desen sınav senesi diye 500 tonluk pres gibiler. Cinnet geçireceğim kimseyle konuşulmuyor edilmiyor, 14 yaşındaki ergenliğime geri döndüm kimse beni anlamıyor diye sızlanıyorum. Sonra nerden aklıma geldi ne hikmetse sözlük yazarlığı yapayım dedim. Geldim baktım buraya açtım bi hesap yazar oldum falan . Hem istanbul hukukla ilgili falanda yazılan çizilenlere bakıyorum. Neyse yine üniversite hedefleri sayfasında Koç endüstri isteyen birini gördüm . Benim en yakın arkadaşımda Koç ta okuyor mesaj attım dedim sorun varsa arkadaşım var orda sana yardımcı olur bilgi verir. Yok dedi ben zaten biliyorum falan. Neyse ben karşındakinin cinsiyetini adını nereli olduğunu falan bilmiyorum ama bütün sınav stresimi kusuyorum hem ona, hem sözlüğe , gel Zaman git zaman dedi bak bu numaram burdan yazarsın bişi olursa. Tamam dedim. Neyse babamla kavgalarımı, okul anılarımı , sevgilimle olanları, hedeflerimi , hayallerimi sanki günlük tutar gibi anltıyorum bu yazara . Oda benimle paylaşıyor bunları, gittiği yerleri , ailesini falan neyse adını yaşadığı şehri falan öğrendim bi süre sonra . Arkadaşlarıma anlattım kızım hıllımı hırsız mı belli değil organ mafyası bile çıkar diyorlar. Lan dedim haklılar ama her insanı böyle yaftalamamak lazım. 6 -7 ay sonra fotoğrafını gördüm sıçtığı boku biliyorum afedersiniz sokakta görsem tanımam ama. Sınav yaklaşıyor o diyor sen yaparsın çalıştın , iyi geçecek ben inanıyorum . O ağlıyor birader sakin yaparsın diyorum. Neyse ilk yıl ilk ygs ye girdik sınav benim istediğim gibi ama onun pek değil. Bu süreçte de ailesi telefonuna el koydu falan çok az görüşüyoruz . Neyse sonra dedik Çarşamba ders çıkışı telefon elinde olunca konuşuruz. Bütün bi hafta dünya kadar dert biriktirip Çarşamba günleri kulaklarının ağzına sıçtığım doğrudur efendim. Bunca zaman oldu hala 45 dan az telefon görüşmemiz Yok. Neyse lys ye girdik bu kez de benim sınavım istanbul hukuk a yetmiyor. Oda istanbul a tercih yaptı ama gitmeyecek . Benim Konya tutuyor ben hayatta gitmem diyorum . O da Konyalı övüyor falan şehrini ama yok. Bugün de iyi ki diyorum gitmemişim . Neyse işte erkek arkadaşımdan ayrılıyorum ağlıyorum, sınavım kötü geçiyor ağlıyorum, dedem vefat ediyor ağlıyorum, ona buna kızıyorum ağlıyorum falan birader sağolsun hep kardeşim sakin sen yaparsın , güçlüsün , atlatırsın diyo. Gel zaman git zaman takvimler 2014 u gösterdiğinde biz istanbul'a geldik. Benim için hayat süper istanbul hukuklu olmuşum hayatımda sevdiğim bi adam var falan. Bu kezde bunları anlatıyorum . O okulda bi kıza aşık olmuş ölüyor aşkından falan başından geçenleri anlatıyor. Aslında aklımda hep lan biz hiç tanışmayalım var. Böyle ne marjinal bir arkadaşlık diyorum süper. Cenazeme falan gelir öyle bi ironi olur. Tabi ki öyle olmadı. Dedik bunca yıldır arkadaşız bi oturalım da sohbet edelim kim bu insan. Neyse zaten Boğaz'da kahve sözüde vardı . Bu haftasonu buluştuk Kadıköy'de kendisinin tek bekletmediği gün. Sevdiğim ve sadece çok yakın arkadaşlarımla gittiğim bi kafeye götürdüm onu. Birer bira söyledik sohbet muhabbet kırk yıllık dost gibiyiz. interrail anılarını anlatıyor, evi , okulu falan gülüyoruz baya. Ben erkek arkadaşımın hastalığını falan anlatıyorum, babası da doktor soralım soruşturalım diyor. Neyse işte o gün lan dedim bu adam organ mafyası çıkmaz. Bu saf Anadolu insanı bundan zarar gelmez . Neyse sonra ikinci dönem bi daha bi kahve içtik falan okuldan ve insanlardan sıkılmış kusuyor ilk defa yakınan ben değilim . Neyse haziran ayında bi konsere gidiyoruz lise arkadaşlarımla . Lise arkadaşlarım ailem gibi kızlı erkekli bi ekip. Hep beraber istanbul'a geldik yendiğimiz yemek sıçtığımız bok beraber . 8 yıldır hiç ayrılmadık. Neyse konserden bi fotoğraf atıyorum ben bu yazara ben ve iki yakın kız arkadaşım . Neyse gel zaman git zaman diyor ki tutsakozgur iyi güzel hep bu insanları anlatıyorsun ama bi tanıştırda bizde bilelim. Diyemezsin ki birader bu arkadaşlarım öyle herkesle tanışmaz onlar aralarına biri girsin istemez , ben şimdi nasıl risk alayım falan. Olur diyorum tanıştırırız tabi. Neyse yaz olmuş ben ingiltere ye gideceğim en yakın kız arkadaşımda interrail a gidecek tek başına ama interrail ne en ufak bir fikri Yok. Bende az değilim senelerdir bu ikisini birbirine yakıştırıyorum . Dedim arkadaşıma bak benim sözlük arkadaşım gitti bir kaç defa baya biliyo . O sana yardımcı olur numarasını vereyim sor. Kızda denize düşen yılana sarılır iyi ver bakalım napalım dedi. Ben verdim dedim böyle böyle yardımcı olur musun oda tabi dedi olurum falan neyse dedik interrail dönüşü hepimiz buluşup bi yurtdışı deneyimlerimizi paylaşırız . Heh dedim bizimkilerle tanıştırmak için fırsat bu fırsat başka bi arkadaşımda daha yeni italya ya gitmiş ooooo süper dedim . Neyse bi akşam her zaman Karaköy'de takıldığımız mekana sözlük yazarınıda çağırdım . Çok güzel herkes oturdu sohbet muhabbet . Lan bunlar başladı italya da aşk Çeşme'sinden sağa dönünce diye bi muhabbet bi muhabbet gençler ben gitmedim spoiler yemeyeyim durun yok . Neyse 10 kişilik bi grubuz falan baya sohbet ettik dedik bi akşamda eskiciye gidelim bu ekip hep beraber . Niyette şu benim interraila giden arkadaşla sözlük yazarının arasını yapmak. Tamam dediler olur. Kalktık kafeden sonra ikisi karşıda oturuyor beraber yolladık bunları, benim keyfime diyecek Yok aşk ile bir daha rabbim şu yakın arkadaşlarımı birbirlerine nasip eyle diye dualar ediyorum. Biz bi eskici tarihi belirledik ama o olmadı neyse yılmak Yok bi daha belirledik veeee eskiciye gidildi. 12 kişiyiz izmirden falan yakın arkadaşım geldi oda lise grubundan bi kızla konuşuyor, neyse bu gece diyorum hayırlara vesile olsun . Bizim interraila giden kız içmiyorum ben dedi. Bacım nasıl içmezsin içeceksin ki ortam sarsın ablamız bütün gece içmedi neyse biz güldük eğlendik dans ettik falan bi ara ben bu yazara baktım bira şişesine koymuş elleri ellerinin üstünde dayamış çeneyi bizim kıza bakıyor kız da yüzünü ellerinin arasına almış masanın üstüne bakıyor . Ahaaaa dedim hadi hayırlısı. Sonra erkeklerden biri fark etti ne ayak bunlar ,dedim sakin bişi yok hemen ortalığı karıştırma. iyi dedi bişi olursa karışmam dedi, peki dedim. Gece 4 Kocamustafapaşa da arkadaşımızın evine geldik 11 kişi 2+1 ev . Şişe çevirmece falan oynuyoruz itiraflar falan bu ikisi bi çekinme mızıkçılık ay bizim uykumuz geldi modundalar . Neyse Zaten ikisi de horul horul erkenden uyudu. Aynı odada kalsınlar diye de herkesi ona göre yerleştirdik . insan kardeşine yapmaz böyle kıyağı ama ben yaptım. Sabah kalktık Allah herkes 1500 geceye dair hatırlananlar yüzünden herkes bi ben hiçbir şey hatırlamıyorum havasında. Neyse işte oturduk güzel bi kahvaltı sofrası kurduk . 3-4 e kadar oturduk sonra herkes yoluna . Neyse ama hayatımda tüm sevdiğim değer verdiğim insanlarla hayatımın en güzel kahvaltılarından birini yaptım. Sonra bu eskiciden önce öğrendim ki bizim sözlük yazarı şu benim interraila giden arkadaşım diş hekimliği okuyor diş lazım diye ona Konya'dan bi kavanoz diş getirmiş . Kadıköy'de buluşmuşlar kız dişleri almış sağol demiş . Ulan insan bi kahve ısmarlayayım der demi. Kadının öküzü de bir başka oluyor. Ondan sonra efendim yazar demiş kızda ev arkadaşım bekliyor gitmem gerek . Wtf lan bu nasıl bahane rezil olduk çocuğa bari babaannem balkondan düşmüş deseydin. Neyse mahçubum ben de yazara karşı. Yılbaşı oluyor hep beraber Kocamustafapaşa daki evde toplanıp yemek yiyeceğiz sonrada Nişantaşı'nda sokakta müzik yapılıyormuş ona gideceğiz . Herkes giyinmiş süslenmiş hediye yemek Faslı falan Nişantaşı'na gidiyoruz ama yetişmemiz ucu başına olacak. Ve tabiki 6+1 de taksici 7 kişi takside Yen'i yıla girdik iki arabaya ayrılmıştık diğer ekiple buluştuk gittik veee sokak müziği terör sebebiyle bu yıl Yok . Dışarda deli gibi de yağmur var. Neyse Beşiktaş'a gittik önce bi sokak arasında Ankara havası çalan bi yerde 10 dk falan oynadık sonra oradaki tek açık kafede saat 2 ye kadar falan oturduk sohbet muhabbet . Sonra kalktık gidelim artık eve dedik . Yazar ben ayrılıyorum dedi burdan bende onla bi arkadaşı bekleyeceğim beni yurda bıraksın diye. Neyse shutlle ı bekliyoruz birader dedim sende bi iş var anlat bakalım. Malumun ilanı sizin bu dişçi Yok mu iyi kız dedi . Ooooo dedim süper tam yerine geldin. Neyse eş zamanlı bizimkilerde diyormuş ki dişçi kızabu yazar iyi çocuk tam sanada uyar bi düşün falan . Kızda bilmiyorum bi tanımam lazım . Neyse ben sürekli kıza oğlanı, oğlana kızı anlatıyorum ama yani iki yakın arkadaşımdan sıkıldım hergün ikisinden biriyle mutlaka görüşüyorum. Artık biri isimlerini telafuz edince öğüresim geliyo. Ara tatil oldu memlekete gittik amk 10 günlük tatilin yedisinde kızdayım ve hergün aynı şeyi anlatıyorum ve hergün konumuz sözlük yazarı ve bütün bunları da yazara sonra aktarıyorum. Bakın benim ortalamam 3.5 iken sınavlardan 40 almaya başladım. Neyse dedim kardeşlerime canım feda . Memleketten geldik yine bi eskiciye gidildi bu kez bizim dişçide içti hatta ooooo oturmaya mı geldik falan diye çoştu yine bunları beraber eve yolladık falan . Haftaya içinde sözlük yazarı ile Koç a gideceğiz dedik bütün muhabbet burda başladı madem hadi beraber gidelim. Sonra dedi ki dişçiyide çağıralım hay hay dedim . Dişçiye dedim böyle böyle sende gel istiyor yetiştirmem gerekken 20 diş var ama halledersem gelirim. Neyse bi yakın kız arkadaşımız ben dişçi yazar Koç a gittik garipçe de kahvaltı falan yaptık arkadaşım bizi gezdirdi fotoğraf falan çekildik. Bizim kız sürekli eskici gecesinden çok eğlendiğinden bahşediyor yine gidelim diyor sürekli yazarın yanında fotoğraflarda duruyor masa da karşısına falan oturuyor. Lan bizim oğlana inme indi sanki kıza hiiiiç yakınlık göstermiyor. Birader sen çağırdın kızı ilgilensene Yok. Kız çocuğun Doğum gününü falan soruyor Ne zaman bişiler alayım geçende ayıp oldu falan diyor. Oğlanda yine tık Yok. Kız kışkırtmak için eski sevgililerinden bahsediyor . Ama kalmadı içimde kimseye bir şey böyle iyiyim diyor. Oğlan anlamıyor oğlan salak oğlan benim 6 aylık emeğimin günahına girdi. En son Beşiktaş'ta yemek yerken kız çıldırdı anlamsız tripler falan atıyor. Oğlan Yok neyse sonra biz kızlardan ayrıldık birer bira içelim şu günü değerlendirmeye gidelim dedik. Yeminle ben cinnet abim diyorum daha Ne yapayım ben gözüm sana. Neyse sonra kız son bi çaba bi sonraki hafta tatlı yemeğe Kadıköy'e gidelim dedi. Haftaya da yazar bizim okula gelecek merak ediyormuş. iyi dedim geliriz beraber yazarla . Tamam dedi olur. Ertesi hafta oldu yazarı özel okulda okuyan yazar kardeşimi iÜHF nin amfilerinde 4 saat nostalji yaşattım ben onu arkadaşlarımla tanıştıracakken o beni arkadaşlarıyla tanıştırdı falan. Neyse Beşiktaş'ta bi yemek yiyip öyle geçtik kız bekle bekle sinir küpü olmuş . Diğer arkadaşı beklerken Kadıköy sahilde yürüyelim dedik . Yürüyoruz ama yorulduk oturalım şuraya dedik . Banka dişçi yazar ben sıralamasıyla oturduk. Muhabbetin bi yerinde bi köpek dişçinin tarafından bize koşmaya başladı dişçi yazara sarıldı yazar desen dişçiden daha çok korkuyor köpekten . Ben gülme krizi kız çığlık atıyor sarılıyor falan ciddi kalamıyorum krize giriyorum. Neyse sonra köpek falan gitti biz bi krize girdik ama anlatamam kız toparlandı falan ama ölüyorum gülmekten. Sonra tatlı falan yenildi . Akşam diğer kız arkadaşın Doğum günü diye sıcak şarap yapacağım. Kadıköy Migros'a girdik yazarın önerisine şarap aldık. Ayrıldık falan eve gittik yolda münasebetsiz bi muhabbet geçti kız hoşşşşt o çocuk benim falan diyor gülüyoruz böyle bütün gece şaraplar içildi sabah kahvaltılara falan gidildi . Neyse sonra kız onca şeye yakınlık göstermeyen yazar kardeşime biraz bozuk bu aralar. Bu hikayenin devamı nasıl olur bilmiyorum ama niyetim yazarı dişçiye damat almak , yeğenlerim falan olsun çok güzel nikah şahitleri de olurum , yani bakalım zaman Ne gösterecek. 2 hafta da bir bizim lise grubundakiler ve yazar beraber dışarı çıkıyoruz hatta artık eğer bu çocukla aranı bozarsan bizimde senle aramız bozulura getirdiler . Yazın kalacak yerin yoksa buyur evimde kal demeler, ay bu çocuğun çok emeği geçti bi yemek verelim demeler. Ulan benim arkadaşımdı benden iyi arkadaş oldular geçen bi ara buluşmaya karar vermişler nerdeyse ben en son öğrenen olacaktım. Bundan 5 yıl önce karşımdaki insanların organ mafyası çıkabilme ihtimalini de göze alarak her şeye rağmen riske girdim. Bu yazar da onlardan biri. Şimdi iyi ki girmişim diyorum. Bana hayatımın hiç beni tanımanı istemediğim bir döneminde tanıştık demişti, evet öyle ama iyi ki o dönemde tanışmışız , kötü zamanlarımda yanımda olduğun , her zaman desteklediğin , adının hakkını verdiğin , güvenimi hiçbir zaman boşa çıkarmadığın ve beni vezirde rezilde edebilecekken hep vezir etmeyi seçtiğin için teşekkür ederim. iyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu sende onlardan birisin. Her zaman seni destekleyen bi dostun , yaptıklarında arkanda duran bir avukatın, zor zamanlarında kapısı sana hep açık bir kardeşin var . Seninde dediği gibi sen annemin doğurmadığı kardeşimsin. iyi ki doğdun , iyi ki tanışmışız hayatıma çok şey kattın, bakış açısı olarak, entellektüelite olarak, güven olarak, eğer bi ayıbım olduysa affola. Bundan bi 10 yıl sonra da güzel güzel anıları yazmak dileğiyle tosbağam Doğum günün kutlu olsun ...