bugün

entry'ler (301)

bozcaada

huzur dolu bir tatil için en güzel tercih.soğukta olsa harika bir denizi var.donarak giriyorsunuz ama çıkmak istemiyorsunuz.bence ayazmanın kalabalığından kaçıp habbele plajında denize girmek daha keyifli.arabanızla gittiyseniz öğle yemeği için habbeledeki beach yerine vahit'in yerine gidin derim.kalacak yeri internetten ayarlamayın zira otel merkezde deilse zorlanırsınız zaten gidince bulabileceğiniz sayısız otel var.çiçek pastanesinde kahvaltı edin damla sakızlı kurabiyelerinden de yiyin.akşamüzeri çınaraltında oturup damla sakızlı türk kahvenizi yudumlarken garsonlarla muhabbet edin şahane sıcakkanlılar.zaten adada abuk sabuk insan göremezsiniz,bütün seneniz gürültücü yaygaracı sinir bozucu insanlarla beraber geçtiyse burası size ilaç gibi gelecektir.adada motorsikletle gezmek ayrı bi keyif özellikle de gün batımı izlemeye gitmek...ada her daim estiği için bunaltıcı yaz günlerinde harika...püfür püfür...gittiğime değdi mi?kesinlikle!huzur doldum, hafifledim,dinlendim.damla sakızı ve şarap kokusu burnumda geri döndüm.yine gitmek...hep gitmek...

en iyi korku filmleri

kesinlikle katil bebek chucky.

erzurum

misafirperverlikleriyle gurur duyan insanların yaşadığı şehir.3 senedir burada yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki geldiğim ilk günden beri tek bir komşum dahi kapımı çalmadı,hoşgeldin bile demedi.*.bununla kalmayıp merdivenlerden inerken karşılaştıkları erkek kişilerine sırtlarını dönüp çömelen ve geçmelerini bekleyen teyzeler var.yabancıysanız bu şehirde çok yalnızlık çekersiniz.anlatılan o dadaş mert insanların çoğu göç edip gitmiş diye düşünüyorum.geriye kalanlar maalesef çok yobaz ve cahil.soğuğunu geçtim havadaki nemsizlik ve yüksek rakım yüzünden uykunuzdan sürekli uyanırsınız,buhar makinaları fayda etmez..kısacası burada yaşamak hem bünyenizi hem de sinirlerinizi harap eder...*
bu ramazanda da ne kadar hoşgörülü olduklarını gösterdiler yine bir kadına sigara içiyor diye saldırarak.kendi akıllarından geçen pislikleri başka insanlara mal etmek bunların müslümanlıktan anladıkları.oysa ramazandan sonra yine karanlık buldukları yerlere arabalarını çekerek her haltı yiyeceklerdir bu insanlar.sonra da en müslüman kendileri olduklarını sanacaklar.süpersiniz devam!

vakit gazetesinin ölen 7 genç hakkındaki yorumu

bu kadar duyarlılık fazla! dedirten haberdir.gazzedeki katliama duyarlısınız, yani insan hayatına.ee bu gençlerin canları can değil miydi? dedirtir vakit gazetesi bize...

yazarlarin unutamadiklari eski elektronik esyalar

tetris. *

şarkılardan akılda kalan cümleler

ben sana küsüm aslında haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
yol arkadaşım nerdesin...
(bkz: sezen aksu)

hayır diyememek

insanın dediği anda pişman olduğu durumdur..kırmamak, üzmemek amacıyla yapılsa da bir süre sonra bu özelliğinizi bilen insanlar tarafından kırılarak, üzülerek karşılık almanız kaçınılmazdır...

kpss

insanı okuduğuna pişman eden sınav.gerçekten bir an önce bitsindir.kimseyi atamamaya niyetlilerse de artık eğitim fakültesine adam almasınlardır.

en kotu yabanci dizi en guzel yerli diziden iyidir

(bkz: süper baba yı sex and the city le karıştıran bünye)

nazım hikmet ran

'önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.' diyen büyük şair.

deniz baykal la karsilasinca sorulacak tek soru

yetmedi mi?

kimse bilmez

benzetmelerin, çağrışımların insanı harika bi manzaranın ortasında bıraktığı şarkı...yalnız siz bakarsınız o manzaraya sanki ve kimse bilmesin istersiniz burnunuza gelen yağmur kokusunu ve gülün şarap rengini...ama bir de içten içe bu şarkıyı o an başka kimin dinlediğini merak edersiniz...hayaller küçük gülümsemelere dönüşebilir bu şrkıyla ve bu bile yeterlidir.

ogretmene dayilanan ogrenci

süpersonik yeni nesil öğrenci tipidir.genellikle öğretmen uyardığında 'ben konuşmadım, siz de hep beni görüyorsunuz' diyerek öğretmeni iyice çıldırtır.lisedeki dayı öğrencilerle alternatif bir de küçük boyları vardır ki ilköğretim okullarında mevcuttur kendileri...**

baskasi yuzunden terk edilmek

olabilir...olursa kötü olur...ama çoğunlukla olur...*

gece evde yalniz kalmak

en güzel bir şeydir... (bkz: the night is yours alone)

helal ettim hakkımı

sözler o kadar güzeldir ki insanın içine oturur adeta..hele müzikle birleştiğinde şahane bir şarkı çıkar ortaya..boğazınızda bir şeyler düğümlenir...bir de çingeneler zamanındaki sahne gelir gözünüzün önüne...

gün geçtikçe azalan şeyler

samimiyet
zaman
hayat.

mecliste turban icin konusanlarin erkek olmasi

erkeklerin tükenmek bilmeyen ve yükseklerde seyreden egolarının meclise yansımasının bir örneğidir...neden kadınların fikirleri alınmamakta yada bu tartışmalarda kadınlar yer almamaktadır anlamak imkansızdır.

universitelerde kara carsaf da olacak mi

üniversitelerde türban serbest olacak mı, kara çarşaf serbest olcak mı ve en sonunda da içinde insan olacak mı diye devam etmesi beklenilen düşünce zincirlemesidir...nitekim üniversitelerdeki asıl amaç işleyen beyinler yetiştirmektir diye biliyoruz ama bu tartşmalar gösteriyor ki amaç görüntüymüş, içindekine gerek yoksa türban da çarşafta içinde kimse olmadan girsinler içeri...oda olur yakında efendim.türbanları da çarşaflarıda iki fakülte arasına çamaşır ipine asarlar çok mutlu bir ülke oluruz böylece.***

pazar sabahi elektrikli supurge acan komsu

çalışan bayansa anlayışla karşılanmalı ama ev hanımıysa bunu yapan, ne diyim işte...günler çuvala mı girdi denilesi durum.