bugün
- bik bik'in balona binmesi29
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- vatandaşlık farkı alan otel15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir10
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım12
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş8
entry'ler (297)
Dünyadakini bilemem ama başlığı okuyunca aklıma ilk gelen tatlı revani olmuştur. Sanki ekmeğe şekerli su basmışsın gibi bir tat.
Bazı küçücük ya da kalabalık asansörlerde tanımadığı insanlarla öpüşme mesafesinde durmak zorunda kalan bireyin göz göze diz dize gitmemek için telefonuna bakarak oyalanması eylemidir.
Daha kışı doyasıya yaşayamamışken, henüz giyemediğim kazaklarım botlarım mevcutken, bulunduğum şehirde yağmur yağma sayısı bile bir elin parmaklarını geçmemişken olana bakın. Güneş yakıyor gölge üşütüyor montu giysen dert giymesen elde yük
Seninle barışmak istemiyorum, hayatımdan tamamen çıkardım alt mesajı barındırır. göz görmeyince gönül de zamanla unutur ve bir arkadaşlık böylece biter
Çok uzun yıllar sonra hesabıma giriş yaptığım uygulama. Eskiden aktif ve eğlenceliydi ancak aradığım bir çok konu başlığı eksikti. Şu an ne durumda diye merakla inceliyorum
Kimsenin kimseyi öldürmediğini, o gün malum pencere önüne doluşan edip merve oya arzu burcu elif serhan ve pelin yüzünden odaya sığamayıp arbede sırasında birisinin pencereden uçtuğunu düşünüyorum artık.ölen de elif.
--spoiler--
dünkü bölümde meriç acemi kiralık aşkta yaptığı hatayı tekrarlamayıp 96'daki olayı daha fazla uzatmadan açığa çıkardıya derin bir oh çektim resmen. oya ile serhan da sonunda muradına erdi. fakat meriç gene meriçliğini yapar bunları bir bölüm iyi gösterip sonraki 5 bölüm oya'nın pişman olup serhandan uzak durmaya çalışmasını izletir bize kesin. merve olanları öğrenip oya'ya kocamın peşini bırakmazsan sana böyle böyle yaparım diye tehdit eder, oya salağı da serhana merve bana böyle diyor demek yerine seni artık sevmiyorum ayrılalım deyip sonra eve gidip ağlar. edip sapığı da teselli eder. pfss
yalnız dizinin uzunluğu gerçekten rahatsız edici. bir bölüm 2.5 saat olunca gereksiz rutin ayrıntılara giriliyor günlük yaşamla ilgili. özellikle arzu ve çocuklarının her sabah kahvaltının anlam ve önemi temalı konuşmaları ödev imzalama mehmete göz devirme sahneleri baymaya başladı. arzuyla ilgili sahneler çok sıkıcı geliyor bana.
dünkü bölümle ilgili rahatsız edici bir detay da gereğinden fazla flashback kullanmış olmaları. izlettikleri sahneleri tekrar tekrar izletmelerindeki amaç neydi ki?
--spoiler--
dünkü bölümde meriç acemi kiralık aşkta yaptığı hatayı tekrarlamayıp 96'daki olayı daha fazla uzatmadan açığa çıkardıya derin bir oh çektim resmen. oya ile serhan da sonunda muradına erdi. fakat meriç gene meriçliğini yapar bunları bir bölüm iyi gösterip sonraki 5 bölüm oya'nın pişman olup serhandan uzak durmaya çalışmasını izletir bize kesin. merve olanları öğrenip oya'ya kocamın peşini bırakmazsan sana böyle böyle yaparım diye tehdit eder, oya salağı da serhana merve bana böyle diyor demek yerine seni artık sevmiyorum ayrılalım deyip sonra eve gidip ağlar. edip sapığı da teselli eder. pfss
yalnız dizinin uzunluğu gerçekten rahatsız edici. bir bölüm 2.5 saat olunca gereksiz rutin ayrıntılara giriliyor günlük yaşamla ilgili. özellikle arzu ve çocuklarının her sabah kahvaltının anlam ve önemi temalı konuşmaları ödev imzalama mehmete göz devirme sahneleri baymaya başladı. arzuyla ilgili sahneler çok sıkıcı geliyor bana.
dünkü bölümle ilgili rahatsız edici bir detay da gereğinden fazla flashback kullanmış olmaları. izlettikleri sahneleri tekrar tekrar izletmelerindeki amaç neydi ki?
--spoiler--
dizisini izlemeye başladım. hikaye iyi hoş da özellikle bay poe denilen adamın zeka geriliğinde çığır açan davranışları beni izlerken rahatsız ediyor. hele 1. kitaptaki hakime strauss neydi öyle? hakime olmuş ama etrafında dönen olaylara embesil gibi şaşırıyor falan. pfff. tamam çocuk kitabıydı falan ama bir çocuk bile bunu fark eder diye düşünüyorum.
izlemek istediğim film. Fakat bu filmi sinemada orijinal dili yerine dublajlı izlemek nasıl bir etki bırakır? Deneyimleyenler yeşillendirebilir.
sevgililer kıskançsa çekilmez olur. sürekli birbirlerini takip eder dururlar.
Benim için secret garden'ın tahtını elinden almış dizidir. oyuncularla birlikte gülüp birlikte ağlıyorsunuz resmen. dizinin ost'ları da çok başarılı. tek kötü yanı varsa o da izlerken her bölüm sonunda gerçek hayatta yaşadığımız bazı ilişkilerin diziye göre ne kadar yapay ve romantiklikten uzak olduğunu düşündürtmesi. Adı üstünde o dizi diyeceksiniz belki ama insanoğlu işte canı çekiyor.
Ayrıca son bölümlerde ağlamaktan içim çıktı desem yeridir.
Ayrıca son bölümlerde ağlamaktan içim çıktı desem yeridir.
Bayramın gelmesiyle bu kelimeyi kullanıp mesaj atan insan sayısı çoğaldı. iğrenç bir kelime. Erkekler söyleyince daha da bir itici duruyor.
Geneli sarışın ve renkli gözlüdür. Biraz kilolu ya da göbek üstüne kas yapmıştır. Sosyal medyayı aktif kullanır bira fotoğrafları paylaşır bütün gün. Bitmediniz kilolu bira sever mertler.
ne olduğunu merak edip biraz izleyeyim dedim. Barış diye bir adamın annesi gelin adaylarını kıvrak (!) zekasıyla alt etmeye çalışıyor şu an. Diyor ki kıza "evinde süpürge var mı? Sen temizlikçi çağırıyormuşsun süpürge kullanmayı biliyor musun peki ahahah o toz torbasını aç bakayımm" höhh arkadaş bu nedir ya. Adam desen ayrı bi ilerizekalı tanıştığı her adaya bir önceki ilişkin ne zamandı ne kadar sürdü niye ayrıldın diye soruyor.
Bütün akşamımızı bunları izleyerek niye heba ediyoruz zaten o apayrı bir konu.
Bütün akşamımızı bunları izleyerek niye heba ediyoruz zaten o apayrı bir konu.
geçen gün konserine gitmiş bulundum. normalde fanı değilim şarkıları güzel olmasına rağmen fazla çocuksu bulurum. zaten 10 yıl önce dinlemiştim en son baktım hala aynı şarkılar. onlar da sıkılmış heralde ki sahnede hiç neşeli değiller. daha çok kasıntı kasıntı suratlar asık hepsinin.
yakışıklılıkta çığır açmış çekik gözlü adam. asyalı erkeklerin hepsini birbirine benzeten ve çirkin bulan önyargılarımı bu adam yıkmıştır. yeni tarzıyla asi ve daha erkeksi görünüyor. gülümsemesi 30 yaşındaki bir kadını bile opppaaa diye çığlık atan bir ergene dönüştürme gücüne sahiptir.
Diziyi uzatma çabalarını ve bu yüzden orjinal senaryosundan tamamen kopmalarını bir derece göz ardı edebiliyoruz ama bütün bölüm boyunca yiğit'e gerçekleri açıklayacakmış gibi ilerletip finalinde yok vazgeçtik triplerine girmeleri insanı deli ediyor. Madem açıklamayacaksınız hiç girmeyin o konulara denizle yiğit'in arasında olan komikli romantikti şeyler gösterin.
Ayrıca sevgili kalleş irem bu Nasıl saçma bir bakış açısıdır adam evlenirken kim olduğunu ismini aileni öğrenemeyecek mi sanki ?
Ayrıca sevgili kalleş irem bu Nasıl saçma bir bakış açısıdır adam evlenirken kim olduğunu ismini aileni öğrenemeyecek mi sanki ?
evet bu insanların kilosuna baktığımızda genellikle şişman ya da en iyi ihtimalle balık etli diye tabir edilen sınıfa ait olduklarını görürüz. yaptığı yapacağı her türlü ev yemeğine gerek kaşık kaşık sıvı yağ gerekse margarin, terayağ boca ederek çok güzel yemek yaptıklarını düşünürler. bu yemek biraz fazla yağlı değil mi diye soracak olursanız da savunma mekanizmaları aynıdır: aaa ama bu yemek yağsız güzel olmaz kiii?
bok güzel olmaz. sebze yemeği yapıyorsun alt tarafı ama tabağın içinde vıcık vıcık kırmızı yağ noktaları dans ediyor. yanına salata yapar gene zeytinyağı faydalı mantalitesiyle fütursuzca boşaltır kaseye. yağ yenmelidir evet zeytinyağı, tereyağı faydalıdır ama ayarını kaçırırsan hem kilo alırsın hem de insanların sindirim sistemini bozarsın. sonra da efendim göbeğim çıktı gıdım büyüdü diyet yapmam lazım.
bok güzel olmaz. sebze yemeği yapıyorsun alt tarafı ama tabağın içinde vıcık vıcık kırmızı yağ noktaları dans ediyor. yanına salata yapar gene zeytinyağı faydalı mantalitesiyle fütursuzca boşaltır kaseye. yağ yenmelidir evet zeytinyağı, tereyağı faydalıdır ama ayarını kaçırırsan hem kilo alırsın hem de insanların sindirim sistemini bozarsın. sonra da efendim göbeğim çıktı gıdım büyüdü diyet yapmam lazım.
Bu bölüme kadar she was pretty ile birebir giderken şu an aşırı saçmalıyorlar. Senarist konuyu tamamen değiştirmiş bütün bölüm boyunca denizin ben ben ben diye lafa başlayıp sonunu getirememesini izledik. Orijinalinde böyle birşey yok. Kore dizilerini izlerken bu şekilde kabızlık hissetmezsiniz ama türk yapımcılar insanların zeka seviyesini küçümsemeyi seviyor. Bu gidişle izleyici kaybedecek dizi.
Bu diziye de secret garden gibi mükemmel bir diziyi keşfettikten sonra top 10 listesine güvenerek başladım. iki dizinin konusu tema olarak aynı: fakir kıza aşık olan zengin çocuk ve onun fakir gelin istemeyen kötü kalpli anası. Bu klişe tema beni secret garden'da hiç rahatsız etmedi fakat bof'da başrol kızdan dolayı sürekli bir gıcıklanma bir antipati gelişti. izlemeyenler devamını okumasın plz..
--spoiler--
Birbiriyle kanka cillop gibi iki über zengin oppa (bkz: lee min ho) ve (bkz: kim hyun joong) bu her seferinde kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyen atarlı fakir kıza aşık oluyor. Hatta içlerinden biri bu kıza türlü türlü jestler işte adalarda yemekler helikopterle gezdirip aşkını ilan etmesine rağmen bizim köylü kızı donuk donuk çocuğun suratına bakıyor cevap vermiyor ağzını yüzünü buruşturuyor. Sonra gidip diğer çocuğa kur yapıyor. Helikopterliyle sevgili olup öpüşüyor sonra hop diğer sahnede öteki çocukla yaptığı tekne gezintisini düşlüyor. Sonra da viyak viyak bağırıp herkesi tersliyor. Ergenliğin doruklarında salak bir kız karakterin bir diziyi nasıl hiç ettiğini biz de izliyoruz. Ekranda tatlı bir aşk görmek isterken kendini beğenmiş bir edayla sürekli iki yakışıklı çocuğu reddeden bir kız izlemek gözlerimi kanattı.
--spoiler--
Daha finale gelemedim 12. bölümdeyim ama bu saçmalığa kim hyun joong gibi muhteşem gülüşlü güzel adam ve lee min ho'nun canlandırdığı güzel karakterli çocuk için katlanıyorum.
--spoiler--
Bitirdim diziyi ama fikrim değişmedi. Çocuk kıza Dedi ki başkasıyla evlenmeyeceğim bana sadece gitme demen yeterli Dedi ama bizim kız gene mal mal suratına bakıp konuşmadan gitti. Çocuk Amerika'lara okumaya gitti 4 yıl başka kız bulmadan geldi ve buluştular. insan çocuğa bir sarılır yakınlık gösterir birşey yapar. Gene suratına bakıyor bön bön. En sonunda çocuk diz çöktü evlenme teklif etti ama kız sadece gülümsemekle yetindi. insanı resmen kabız ettin jandi. Ayrıca çok dandik bir final yapmışlar. Sırf gu jun pyo ve ji hoo'nun yansıttığı dostluk ve aşk için izlenebilir bir dizi.
--spoiler--
--spoiler--
Birbiriyle kanka cillop gibi iki über zengin oppa (bkz: lee min ho) ve (bkz: kim hyun joong) bu her seferinde kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyen atarlı fakir kıza aşık oluyor. Hatta içlerinden biri bu kıza türlü türlü jestler işte adalarda yemekler helikopterle gezdirip aşkını ilan etmesine rağmen bizim köylü kızı donuk donuk çocuğun suratına bakıyor cevap vermiyor ağzını yüzünü buruşturuyor. Sonra gidip diğer çocuğa kur yapıyor. Helikopterliyle sevgili olup öpüşüyor sonra hop diğer sahnede öteki çocukla yaptığı tekne gezintisini düşlüyor. Sonra da viyak viyak bağırıp herkesi tersliyor. Ergenliğin doruklarında salak bir kız karakterin bir diziyi nasıl hiç ettiğini biz de izliyoruz. Ekranda tatlı bir aşk görmek isterken kendini beğenmiş bir edayla sürekli iki yakışıklı çocuğu reddeden bir kız izlemek gözlerimi kanattı.
--spoiler--
Daha finale gelemedim 12. bölümdeyim ama bu saçmalığa kim hyun joong gibi muhteşem gülüşlü güzel adam ve lee min ho'nun canlandırdığı güzel karakterli çocuk için katlanıyorum.
--spoiler--
Bitirdim diziyi ama fikrim değişmedi. Çocuk kıza Dedi ki başkasıyla evlenmeyeceğim bana sadece gitme demen yeterli Dedi ama bizim kız gene mal mal suratına bakıp konuşmadan gitti. Çocuk Amerika'lara okumaya gitti 4 yıl başka kız bulmadan geldi ve buluştular. insan çocuğa bir sarılır yakınlık gösterir birşey yapar. Gene suratına bakıyor bön bön. En sonunda çocuk diz çöktü evlenme teklif etti ama kız sadece gülümsemekle yetindi. insanı resmen kabız ettin jandi. Ayrıca çok dandik bir final yapmışlar. Sırf gu jun pyo ve ji hoo'nun yansıttığı dostluk ve aşk için izlenebilir bir dizi.
--spoiler--