bugün

Yozgat'ta 29 yaşında bir adamın aziz yardımlı'nın çevirdiği felsefe kitaplarından birisini okuyup onu anladığını iddia etmesi haberidir.

ifadeleri şöyle:

Bu yılın başında elime bir kitap geçti. idea yayınlarından yazarı hegel olan "tinin görüngübilimi" idi bu kitap. Büyükannem kitabı görünce onu sittin sene anlayamayacağımı, Almanca bilmediğim halde almancasını okusam daha çok şey anlayacağımı söyledi. Aldırmadım. Devam ettim. Kitabın ilk sayfalarından son sayfasına kadar hiçbir referans kitaba (sözlük gibi) başvurmadan tüm kitabı anladım.

Ayrıntılar birazdan.
gazetelerde parsel parsel sunulan haber. aziz yardımlı'yı anlayabilmiş bu kişi karantinaya alındı. aziz yardımlı ve hegel şokta.
Haber gibi haberdir. Zira, Alman felsefe dilinin en hakiki, çetrefilli ve ağır dillerden olması hasebiyle, bu dili ana diline çevirecek tercümanın, ana dilinin felsefe terminolojisine müthiş derecede hakim olması ve bu terminolojiyi harmanlayabilecek yetenekte olması zaruridir. Şayet böyle olmaz ise, ortaya anlaşılması zor ve hatta yanlış anlaşılacak bir metin çıkar ki, tarihte bazı düşünürlerin bu türden tercümanları vandalist olarak niteledikleri de bilinir. Ayrıca farklı taraftan, Gazalî'nin, islam felsefesine ket vuran kitabı Filozofların Tutarsızlığı'na, kendi terminolojik sözlüğünü eklemiş olması da sırf bu yüzden manidardır. Fakat tüm bunlar demek değildir ki, söz konusu tercüme biçimi asla anlaşılamaz. Pek tabi, anlaşılabilir.