şiirlerin en can alıcı mısraları

Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum.
Beni güzel hatırla
Gidiyorum.

"kaç lisan bilirsen bil;
terk edilmeyi, yüreğine tercüme edemeyeceksin…"

-ah muhsin ünlü

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.

CAN YÜCEL
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.

Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam...
Bir bilsen seni nasıl özledim...
Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;
Selamını aldım babacığım,
Kin büyütmedim kalbimde....
Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
Uçak, babama selam söyle!
Uçak, babama selam söyle!

Gidersek birlikte gideriz
yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen
ahmet telli

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
ah muhsin ünlü

içinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.
edip cansever

Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
ilhan berk

bak en güzel en güzel kadınlar
çekiliyor aşktan
hiç kimseye dokunmayan
bir hüznün ortasında durdun
lale müldür

peşinden başka gidecek yer yoktu
seni artık hiç sevmediğim halde
cemal süreya

Keder sana yakışmıyor gül biraz
Arzular vardır bilirsin anlatılamaz.
victor hugo

ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var
victor hugo

beni yırtıp atabilirsin
saklayabilirsin
veya bugün
yarın yahut ölene kadar
istediğin kadar
durup okuyabilirsin
albert ramsdell gurney

sayende aydınlandı gözlerim
gözlerim kapanınca ışığı kalsın
abdülhak hamid

sunay Akın'ın çukur şiirinin her mısrasıdır.

Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

NAZIM HiKMET RAN

Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim...

ece ayhan

Sevgilim güvenme güzelliğine,
Senin de saçların tarumar olur.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.

Cahit Sıtkı Tarancı

bir başına arşınlıyor adam mavi treni
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

cemal süreya.

"...gözlerimden boşanır hicran yaşları;
edalım,
senin yüzünden bu halim..."

(bkz: orhan veli kanık)
(bkz: istanbul türküsü)

bir namazlık saltanatın olacak taht misali o musalla taşında.

"ama aldığın bu can fena değildir üstü kalsın"

''kalbimde kalbine yok bile kinim''

Sisler bulvarı ayaklanıyor
artık kalbimi susturamıyorum.

kafiyenin dibine vurulan mısralar olabilir.

Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma ;Kaabil
imkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil

Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı;yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.

Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

Hüseyin Nihal

ray falimalitiko.

Bir Martı için Övgü

sen taşralı yokluk zamanlarından
Almanya'ya giden bir mektup kadar güzelsin
bunu omuzları kırılmış çellolar anlar,
çıldırasıya sevmenin bütün akşamlarına
yağmur yağarken işsizler güçsüzler anlar,
oksitlenip anlar,kanserlenip anlar,
durur,paramparça olup anlar,
bunu ilk aşkın öptüğü ilk kadın anlar,
üstüne yattığımız çarşaf anlar,
önüme koyduğun çorba,
ve ben sana gelirken
bindiğim bütün taksiler anlar

ama yine de
Tanrı'yla üçümüzün arasında kalsın
ben senden sonra
ölünecek başka bir ölüm
görmedim.

J.E.C

Tarifin olmuyor ne kadar yazsam,
Ellerim tutmuyor resmini çizsem,
O güzel çehreni görmeyen ressam,
Bilmez ki dünyaya kör gelir gider.
(bkz: cemal safi)

Ceyhun Yılmaz
Yaklaşma bana ...
Ben gamlı karga,
ve sen çok tatlısın kelebek..
Sen bu gece ölürsün,
150 yıl seni düşünürüm.

o beni herhalde sevmiş,
oysa ben onu her halde sevmiştim.

cemal süreyya.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.