bugün

şiddet görmeniz sizin suçunuz değil. ancak şiddet gördükten sonra affetmeniz ve diğer gördüğünüz şiddetlerde sizin de suçunuz var. siz affetmeseniz, fırsat vermeseniz, terk etseniz size bir daha nasıl şiddet gösterecek? maalesef kadınlarımızın bazıları basiretsiz. bazılarıda şiddet eğilimli bu psikolatların değişeceğini zannedecek kadar kültürsüz.

şiddet eğilimi tamamen psikolojik bir rahatsızlıktır. öyle kolay kolay terk edilemez. sizi dövene sesinizi çıkartmazsanız adam daha ne istesin? sizin gibi stres topunu bulmuş döver döver rahatlar.

bir insana yapılan ilk yanlış yanlışı yapanındır. ikinci ve sonraki yanlışların sorumlusu ise ilk yanlışa ses çıkarmayan ve o insanın hala çevrenizde olmasına izin veren sizlersiniz.

katilinizi affederseniz sizi bir daha öldürür...
Sert seviyordur.

görsel
mazoşisttir. içten içe acıdan zevk alıyordur. açık ve net.
Çaresi yoktur baba evine dönemiyordur. Yazıktır günahtır bayana el kalkmaz.
işine duygularını karıştırmıyordur. profesyonel kadındır.
toplum baskısı yüzündendir. Dul kadın olarak yaşamanın zorluğu ve klasik elalem ne der gibi salakça teorilerin beyni ele geçirmesiyle oluşan psikolojik travmanın etkileridir.

Ayrıca maddi olanaksızlık, gidecek başka yerinin olmaması gibi sebepleri ekleyebiliriz. Ancak bunların hiçbiri bahane değildir. Onurlu bir insan dik durur ve yoluna devam eder.
Bu kadınların hiçbir suçu yoktur.

Bazıları hastalıklı bir aşka tutulmuş, bazıları sığınacak hiçbir yer bulamamış, bazıları çocuğu için fedakarlık yapmakta, bazısı nasıl olsa beni bulur korkusu yaşamakta, bazısı dışarda yalnız bir kadının yaşayabileceği çaresizliğe çözüm bulamayacak kadar güçsüzdür.

Hiç çalışmamış veya kocası tarafından çalışmasına izin verilmemiş bir kadın da vardır. Dışarda ne kadar yalnız olduğunu ve ayakta durabilmek için yeri geldiğinde karakterinden ödün vermek zorunda kalabilen bu kadını düşünün.

Bu başlık altında genelde okumuş kadına karşı eleştirel yaklaşımlar mevcut. Peki cahil bırakılan kadın nasıl suçlu olabilir ki.
vardır.
bir tanesi de benim dadımdı. 4 5 yaşlarında mini mini bir kız çocuğu iken bakıcılığımı yapmış, bakıcılığımı yaparken de mahallenin serserisine gönlünü kaptırmıştır. annem ne dedi ne yaptıysa vazgeçiremedi.
sonuç evlendiler. ilk aylarda deli dayaklar yedi cocuğunu düşürdü yine cocuk yaptı. aldatmalar başladı sesini çıkarmadı. her kavgada dayak yedi ama her barışmada aşkımlar bebeğimler havada uçuştu.

aynı zamanda cok uzaktan akrabamız bizim bu kadın. şimdi 40 lı yaşlarda en son boşanacaktı dövülüp dışarı atılmış agzıyla burnu yer değiştirmişti. duyduk ki yine hamileymiş. barışmışlar yani kocasını da cok seviyormuş.

valla ne diyim tatlım kadın olmak değilde aptal olmak mı acaba sorun?
çaresiz kadındır. kimsesi yoktur. gideceği yerler kapalı.
tekrar söylüyorum haklısın.