bugün

görsel
görsel
daha önce de yazdım: güneşlik anlamındadır ancak yağmurda açılır. bu nedenle yağmurluk demek gerekir, ancak bu kez de yağmurluğa yeni bir isim bulmak gerekir.
şems güneş demek olduğuna göre "güneşlik" demek daha doğrudur.
pek sağlam değilse aşırı rüzgar, fırtına sonucunda bozulup çubukları çıkabilen, ıslanmamaya yarayan bir alet ancak çok rüzgarlıysa hava hiç açmamak daha iyi bence.
Şems kökünden gelir. Şems güneş demektir. Şemsiye de güneşlik.

Aynı şekilde ingilizce karşılığı olan umbrella da umbra kökünden gelir. Umbra gölge demektir. Umbrella da gölgelik.
şemsiye, yağmur ve güneşten korunmak amacıyla kullanılan bir aksesuardır.

ilk şemsiye kullanımına mezopotamya'da rastlanır.

seri üretimine 1830 yılında londra'da "james smith and sons" şirketinde başlanılmıştır.
Çocuk ve yaşlı tayfanın inatla, " şemşiye" dedikleri, yağmurdan korunma şeysi.

O S harfi neden inatla ş'ye evriliyor acaba?!
Yoksa hepiniz mi pelteksiniz yahu?
yağmurda ıslanmak varken bu aleti kullanıyoruz ya, üzülüyorum.

(bkz: her zaman yağmur yağmaz)
almaktan bıkamadığım yağmur ve güneşten korunmanın ana elemanı, * baş tacım.

şimdide gözüm şu arkadaşta.

https://tr.aliexpress.com...e7-e0d86294d982&tpp=1
yağmurdan korunmak için kullanılan bir eşyadır.
çakmaktan sonra en sık kaybedilen eşyalar arasındadır.
girdiğinde açılmayan.
Kucuklugumden beri ilk defa bugun kullandigim alet.
Kendimi uskudar a gideriken aldi da bir yagmur gibi hissedip semsiyeyi dondurmeye basladim elimden aldilar.
Nerden başlayacağımı bilemiyorum herşey çok ani gerçekleşmişti. Bir güz sabahı hafif yağmur çiseliyordu ben de her ogrenci gibi okula gidecektim. Gene kahvaltımı yolda yapıyordum ayakta yiyordum yani neyse şemsiyemi elime aldım rüzgarda bir hayli esiyordu hani usulca emniyetini çözdüm ve düğmesine basıp açtım herşey buraya kadar çok iyiydi ta ki o amk. kamyoncu gelene kadar su birikintisinden geçince şemsiyeye gerek kalmadığını anlamak çok zor olmadı. Şemsiyeyle mal gibi orda kalmıştım artık. Derse de geç kaldım. Öylece kampüste bekledim. Hayatımın en zor zamanlarıydı.
Adına şarkı yapılan eşya.
Bu tür havalarda kontrolü, hırçın bir köpeği tasmasından tutmakla eşdeğer olan tente.

Döngüsü vardır; yağmur birden bastırır ve siz yol kenarında şemsiye satan bi adam görüp şemsiye alırsınız. iki gün sonraya şemsiye dayanmaz, yağmur birden bastırır ve siz yol kenarında şemsiye sat...
Yağmurdan koruyandır. Göte girerse açılmaz.
Göte girdiğinde açılmayan eşyadır.
şu anda elimde tuttuğum şey. swh
Yağmurdan korungaç.

Hayır bir allahın kulu da o düğme hem açar hem kapar demiyor ki!

Topladığı bütün yağmuru bir hareketimle üzerime boca etti.

Edit: şuna bir kulkanım klavuzu çıkarın vallahi de billahi de zor annem kullanması, zor işte lan.
Her ismini duyduğunuzda aklınıza enteresan bir biçimde ''göt'' kelimesini çağrıştırır.
Anlam itibariyle şems kökünden gelip güneşlik anlamına gelir.
bir yerlerde unutulmak için üretilmiş, hiç bir zaman işe yaramayan araç.
zira; bunlarda sensör vardır, yağmur yağacak diye yanına aldığında günlük güneşlik geçer gün.
ama 'kesin yağmaz taşımayayım boşuna' dediğinde kesin yağar. hiç şaşmaz.
Kim ne derse desin kullanımının öğrenilmesi gereken yağmurdan korungaç.

Hayır bak ben ki eskrim bilen insanım, resmen yol boyunca iki amca katlettim.

"Arkamda iz bırakmadım umarım" diye düşündüm amcaları harcarken.

Dipnot: kullanım klavuzunu bilen, yahut yol boyu kuvvetli kollarıyla eşlik edecek centilmen sözlük insanına selam olsun.