şanlıurfa daki gotikler

az önce gördüm onları. gecenin bu saatinde ve şanlıurfa gibi bir yerde. ayrıca bu yaşıma dek hayatımı ikame ettiğim istanbul ve bursa daki sürümlerinden de hiçbir farkları yoktu, bildiğin siyahlara bürünmüş gotik işte. şaşırdım. ha bi de 1 kilo koku sürmüşler. ziyadesiyle rahatsız ediciydi. sonra devam ettim yoluma .. *

şanlıurfa seyahatinden dönen gotik'in seyahat günlüğünden;

--spoiler--
bu akşam urfanın çeşitli bölgelerinde gezdik. akşamları insanlar sanki daha farklıydı, belki de havanın karmasındandı. bunlardan bir tanesi bizi uzaktan süzdü, gözleri kısıktı ve sürekli etrafımızı kolaçan etmekteydi. sonra yanımıza doğru geldi; ve havadan kuvvetli bir nefes çekti, ciğerleri patlıyacakmışçasına. sanırım kokumuzdan tanımaya çalışıyordu, biraz durdu ve sonra arkasına baka baka bizden uzaklaştı.
--spoiler--

puşileri bile siyahtır. (bkz: gotik değil onlar türbanlı)

(bkz: gothics city)

şanlıurfa da gotik gören devlet memurunun günlüğünden;

--spoiler--
bankadaki işimi halletmiş her 10 metrede bir karşıma çıkan seyyar ciğercilerden süzülen kuyruk yağı kokusu eşliğinde eve dönmekteydim. malum vakit geçti ve bu diyarlarda saat 10 dan sonra hayat durma noktasına gelmekte idi. birden farklı bi koku ilişti burnuma. bu diyarlarda pek rastlanan bir koku değildi ve bu tarz kokan kuyruk yağına da hiç rastlamamıştım. şaşırdım en nihayetinde. yaklaşıyordu ve yavaş yavaş görüş alanımda belirmeye başladı. evet bir insandı; kolu bacağı vesairesi vardı. ve dişiydi aynı zamanda ki bu diyarlarda yanında bir erkek olmadan gecenin bir yarısı dolaşan hatun görmek asıl şaşırılacak mevzu idi. fakat ben buna şaşırmamakta ısrarcı idim. artık neye benzediğini de kestirebiliyordum. evet bir gotikti. "işte buna şaşırmalıyım artık" dedim içimden. şaşırdım bi müddet bi köşede. sonra geldim eve ve sözlüğe kustum içimi. ayarı yedim tabii. şu an sigara içiyorum !

iyi geceler günlük ve hatta sözlük ...
--spoiler--

'şanlıgotikler'dir.
urfada oxford vardı da onlar mı okumadı?!