bugün

kışın uyurken yorganın kaymasıyla üşüyerek uyanmak ve üstünü örtmeye üşenmek. titreye titreye uyursun sonra.
mutfağa iki kez gitmemek adına aynı tepsiye çaydanlığı, 4 adet çay bardağını, şekerliği ve 2 adet çerez tabağını tıkıştırıp götürmek. sonra mutfağın yakınında bir yerde temeli kuvvetli olmayan ekipmanlardan birini ya da bir kaçını yere düşürmek ve yarım saat onun temizliğiyle uğraşmak.
açık kalan kapıyı kalkıp kapatmak yerine ele geçirilen bilimum ağır eşyaları kapıya atmak suretiyle kapıyı kapatmak. denendi %65 çalışıyor.
büyük tuvaletinizi tutarken alnınızın boncuk boncuk terlemesi. ilginç mi? evet. gayet psikopatça bir davranış.
Uyandığınızda saat* yattığınız odanın dışında bir yerlerdeyken dışarı çıkıp saate bakmak yerine hemen yanınızdaki pencereden dışarıya bakıp , saati tahmin etmeyi çalışmak.
kola şişesini arkadaşa uzatmak yerine yerde yuvarlamak. gazı kaçıyo'.
en düşük ayarıyla soğuk hava veren klimadan üşümek ancak kalkıp o kumandaya ulaşmaktansa koltuk yastıklarıyla kolu bacağı kapatmaya çalışmak.
tatil günü uyansan da yataktan çıkmamaktır.
yemeği yedikten sonra sofrayı toplamamaktır.
uzaktaki kumandayı kalkıp almamak için klimayı kapatmamaktır, donmaktır.
süpürge yaparken koltuğu kaldırmamaktır (veya kaydırmamaktır) kenarından süpürür geçersin.
banyo yaptıktan sonra saçı kurutmaya üşenmekten kafada havluyla sadrazam gibi dolaşmaktır.
Kasaya eğilmemek için bilgisayarı ayak parmağınla açmaktır.
Herkesten sonra kalkıp masayı toplanmış görünce aç kalmaktır.
Duşa girmeye üşenip saçını bir hafta topuz yapmaktır.
Yatağa gitmek yerine oturma odasının kanepesinde uyumaktır.

KAHVALTI
Annem: Kalk da kendine çay koy.
Ben: Çay içmiycem.
Annem: Ocakta yumurtan var soy da ye.
Ben: Canım yumurta istemiyor.
Annem: Bu ekmek yetmez bize hadi iki ekmek al da gel.
Ben: Yeter yeter zaten ben ekmek yemiyorum. Hatta doydum ya ben.
Sonuç olarak aç kalktığım bir kahvaltı.
yediğiniz elmanın içini çöpe atmamak için her yerini yemek.
yemeği zaten soguk severim dıyebilmek.
sonu daha büyük bir zararla biter genelde.
yatakta yatarken kapı açıktır. kapatmak için üşenirim ayağımdaki çorapları çıkarıp top gibi birleştiririm sonra sert bir şekilde kapıya atarım.kapı hızla kapanır ve sorun halledilmiştir.
yatarken çıkarılmadığı farkedilen çorapları hiç el değmeden ayak baş parmağı vasıtasıyla ikisini de çıkarmak bu esnada istirahat pozisyonunu bozmamak.
masaüstü bilgisayarı ayak parmağıyla açmak.
çorabı el teması olmadan çıkarmak...
suyu sürahiden içmek.
Ayağa kalkmadan balkonda kimse olup olmadığını keşfetmek için telefonu pencereden uzatıp balkonun fotoğrafını çekmek.
televizyon karşısında oturmaya üşenmekten mütevellit televizyonu aynaya doğru çevirip görüntüyü oturmaktan ziyade yayılmaya imkan veren karşı çaprazdaki odaya nakletmek.
yürürken ayağı kaldırmamak için, caddedeki kasisin etrafından dolaşmak.
elleri kullanmaya üşenip ayakla iş yapma çabası.
tuvalette mabedi el ile yıkamak yerine klozetın suyunu basınçlı olarak kullanmaktır.
Uyku açılmasın diye gece su içmeye kalkmamak ama aşırı susanıldığı için saatlerce doğru düzgün uyuyamamak.
sabah sekizde kalkılması gerekirken alarmı yedi buçuğa kurup dokuzda kalkmak.
üşenenin oğlu kızı olmazmış der atalarımız.