bugün

eski sevgilinin 'sebepsiz!' yere, gece yarısına doğru arayıp hiçbir şey yokmuş gibi "naapıyon?" diye sorması (telefonu açar açmaz.) zaten ayrıldığımıza üzülüyorum, bir de senin bu davranışına mı üzüleyim?
sevmeden sevişilmiyor. bunu anlamak...
bir kaç gün boyunca kesişilen hatun kişinin yokluğunu fark edebilmesi için bir gün boyunca takılınan mekan da hatun kişiye fark edilmemek ama çaktırmadan izlemek izlettirmektir napıyor diye.

beni gördü diye yanıma kadar gelip, neden kayboldun gittin sandım demesidir,

ben: aa kaybolur muyum ya, ben öyle bir şey yapar mıyım demeden.
kız: yaparsın tabi, cansu, onun huyu ve tarzı o dedi.
ben: oha çok ayıp ama hakkımda konuşmanız.
kız: bir gün gidersen haber ver. bak bir günümü çaldın benden günlerimi çalmaya sebep olacaksan şimdi git.
ben: oha çok sert. ama çok doğru dedin.
(.....)
kız: o zaman unutalım günün tadını çıkartalım bana pamuk şeker al sev beni son kez de olsa ilk kez seninle yapmak istiyorum bunu.
ben: tamam yığarım pamık şekeri buraya ben.

sonuç: hatun kişi henüz gelmemiştir. pamık şeker le elimde kaldım lan.
*
sosyal medya siteleri, forum, sözlük benzeri platformlarda rastlarsınız bazen. içinizi burkan bir haberdir. gitmez eliniz bir türlü o "beğen/artı" butonuna. öylece kalırsınız...
turkcell sinirsiz internette 96kb ile kullandigimi saniyordum muzikler falan hizli aciliyor lan diyorum aferim turkcell sana sonra bir mesaj geldi hediye 250 mb paketinizden 50 mb kalmistir diye gozlerim doldu kalbim sikisti bir fena oldum.
Arkadaşlar bugünün önemini hiçbirinizin bilmemesi.

Üzdünüz...
Daha ne olsun. Erzurum da okuyorum. Aşcıyım. Az tecrübe çok teori boş işler. Sınıfımda soğan soymayı doğramayı beceremeyen insanlar var. Erzurum'da kendimi gelişireceğim ortamda yok. Millet öylemi ama gidiyor msa ya yok efendim para basıp cia e . Kız 3 ay teori 3 ay staj görüyor. 1 yılda okuyan var. Ama ne oluyor işin sonunda kız karlı ben göt gibi kalanım neden ? Param yok neden tecrübem yok. Kızın ortam yapmasıda gelişmeside çok kolay istanbulda. Ben yurt mutfağına giriyordum ilk sene elim bıçağa alışsın diye . Şimdi feriştahı gelsin benden güzel doğrama yapamaz. Ama imreniyorum be. Güzel ortam insanlar rahat istedikleri yerdeler. Yani o zengin kesim. içimdekileri nasıl döksem olmayacak. Elimde ilerde boş bir cv ile komilik aramak istemiyorum Yalnızca imkan istiyorum sözlük. imkan.
gün geçtikçe bir mervenin daha kalbi kırılıyor. Üzülme merve buda gelir buda geçer ağlama. Benim en çok üzüldüğüm şey yazın o dolaba koyduğum çikolatalı sütümü kim aldıysa hakkımı helal etmiyorum. Çok heveslenmiştim buz gibi içecektim oysaki. Neyse.
Jürime keşke siz gelseniz dediğin hocanın o tarihlerde kongreye gideceğini söylemesidir. Hem de diğer 2 favori hocanla birlikte.
evi ahşap olup ve çatısının bir bölümü çökmüş devletten 480-500 lira maaş dışında bir şeysi olmayan fukara yetim arkadaşımın annesinin 3 gün önce vefat etmesi.
arkadaşa ev yaptırma sözü vermişlerdi, lafta kalmıştı.
Siyah-turuncu kırçıllı bir kedim vardı ve araba çarpmıştı. Nasıl olduysa kısa sürede toparlanmıştı. Fakat kazanın sonucunu bir sene sonrasında korkunç bir şekilde kedim doğuramadığında öğrendim. Meğer kalçası kırılmış ve yanlış kaynamış. Bu yüzden doğumda yeterince açıklık olmadığından yavrular çıkamıyordu. Ara sıra köye gelen baytara sorduğumuzda sadece karnına baskı yapıp çıkan yavru olursa çekmemiz gerektiğini söylemişti. Böyle yaptık ve doğum 2 günde bitti. 2 koca günde!! Üç yavrusu da ölü doğdu ve tek tesellim anne kedinin hayatta kalmasıydı. Bir daha doğurmamalıydı, gebe olmamalıydı. Fakat kısırlaştırmak kimin umrunda? Pahalı derlerdi. Ben küçüktüm sözüm geçmiyordu. Köy arabasına binip bir veterine götürmem olasılık dahilinde değildi çünkü tek başıma kasabaya yollamıyorlardı. (kasaba 9km uzaktaydı sadece)

Bu trajedi ve sonrasındaki normalleşmeyle kayıp gitti her şey ve bir sene sonra kedi yine gebeydi. Gebe olduğunu anladığımda bile ağlamıştım. Bir ay sonra doğumu başladığında yine yavrularını çıkaramıyordu. Şimdiki halim olsa tutar mıydım bir dakika hayvanı, götürürdüm veterinere.

4 gün boyunca doğuramamış ve sancılar içinde ölmüştü.

Aklıma geldikçe çıldırmadan edemiyorum. Ne annem ne babam alıp götürelim sezaryen yapsınlar şu hayvanı dememişti. ineklerimiz vardı o zaman, biri bile hastalansa on kişi çağırırlardı. Neden kediyi alıp götürmemişlerdi? Neden günlerce sancılar çekmesini, ara ara yorulup dinlenmesini ve yine acıyla uyanmasını izlemişlerdi? Para mıydı sorun yoksa kimsenin işine mi gelmemişti. Kör cahillik miydi sadece?
Aldatılmak. Üzüyor.
insan azlığından birbirmizle akraba gibi olduk yine de iki dedikodu yaptırmıyorsunuz yahu.

görsel
Sorun garip, çözümü daha garip.
savaş olması.. masumlar ölüyor hayvanlar ölüyor kadın çocuk demeden vuruyolar. yatacak yeriniz yok.
rusya'nın ukrayna'ya savaş açması.