üniversitede karşılaşılan dumur olaylar

liseyi yeni bitirmiş, ders çalışmaktan bitap düşmüş, üniversitede ortalığın anuna koyacam diye düşünen türk gencinin ilk görüşte pek algılayamadığı ilginç olaylar bütünü.
tabi okulun çimlerinde kapoera -denk getiremedim şimdi. şu paranoveee diye şarkısı vardı hani ondan- yapan tipleri görebileceğini aklının ucundan bile geçirmez kimse.
sonra koskoca okulun kantininde çingenelerin hırsızlık yapacağını da geçirmez.
ya da bunu;
(#773364)
üniversite gerçekten değişik bir yer vesselam.

üniversitede bile yoklama alınıyor olması. hadi onu bıraktık devamsızlık hakkının artık 2 ya da 3 güne düşmesi. gelmeyince kalıyosun bi de o dersten. *

koskoca sinavin 2 sorudan olusmasi. (bkz: küfür gibi) *

25 dakikalık bir sınavın 100 sorudan oluşması..

yeni öğretim yılında kampüse gelip okulun en çok iş yapan en uygun cafesinin * yerlebir olduğunu görmek. *

(arkadaşımın anlattığı bir olaydır, canlı şahidi ben değilimdir.)

anfide üniversitenin ilk günleri. bir hocanın tebeşiri bittiği için, en önde oturan kızlardan birine "kızım yan sınıftan gidip tebeşir iste" der. kız iki kapısı olan sınıfın bir kapısından çıkar ve diğer kapısından sınıfa girer. "merhaba hocam beni yan sınıftan hoca gönderdi, tebeşir alabilir miyim?" der. bütün sınıf yarılır, hoca kızın yerine oturmasını söyler.

vize sınavına giremeyen dört öğrenci hocayla konuşup sınava girerler. hoca kağıtları hemen okumaya başlar. bu dört öğrencinin hepsi aynı yerde hata yapmıştır. hoca birinci kağıdı okuduğunda o hatadan 10 puan, ikinci kağıdı okuduğunda aynı hatadan 20 puan, üçüncü kağıdı okuduğunda aynı hatadan 30 puan kırmıştır. çocuklar hocayı izlerken dumur olmuşlardır. eğer yanımızda böyle kağıt okuyorlarsa kim bilir tek başlarına nasıl puan kırıyorlardır....

okula girişte, görevli tarafından çantadaki suyun koklanması.
köpekler tarafından kovalanmak.
çalı çimen arasında sevişgen arkadaşları aniden görüp korkmak.

anfide derse bir saat erken gelen öğrencilerin ata sporumuz uzun eşeği akademik ortamın beşiğinde ifa ettiklerine şahit olmak.

sınıfın kapısının önünde hayvan dışkısıyla karşılaşmak; hocanın derse girerken dışkıya yan gözle bakıp sınıfa girmesi çıkarken aynı eylemi tekrarlaması. dahası dışkının öğle saatlerine kadar kapı önünde kalması kokudan öğrencilerin telef olması,üstüne üstlük olayın bir hafta sonra aynı gün aynı saatte tekrarlanması.

dersin ortasında hocanın telefonu çalması ve ardından duyulan şu sözler..
+Laa kadir konuş la şerefsiiz nabıyon..
+tamam olum bu gece yapçaz alem gecemiz çarşamba demedik mi şerrefsiiez.
+yok la şerefsizz dersteyim anlat önemli değil
ve sonra dersten çıkar ve 10 dk sonra gelip derse devam eder..

Bu genelde yeni başlarken olur; kantinde otutururken ders saatine 5 dakika var diyip zili beklemek.

türbanlı öğrencilerin üniversiteye alınmaması. *

iki bayanın, üstlerinde mont ellerinde dondurma ortalık yerde dolaşması.*

öğretim görevlisinin odasında ders dinlerken hocanın dışarı çıkması,bizim canımızın sıkılması ,orda bulunan yıllığa bakmamız, üniversite de hocaların garip lakaplarını ve garip fotolarını görmek,derken kapının pat diye açılması bizim aha ne oluyor lan basıldık diye toparlanırken kapıdaki kişinin "abi halis köy peyniri var verem mi" demesi,bizim yarılmamız.

lisedeymiş gibi hocaya kapı çarpılması ve sonucuna katlanılması. ben yapmadım fakat yapanı görmüştüm... *

derste bir öğrencinin sunum yapması, hocanın kürsüyü bu öğrenciye bırakıp öğrencilerin yanına oturması, sunum devam ederken kapının açılması ve sunum yapan öğrencinin arkadaşı olduğu tahmin edilen bir bünyenin içeriye dalıp "noldu lan gelmedi mi g.tlek hoca?" demesi ardından hocanın "sen hangi g.tleği arıyorsun bakim" demesi, cümleyi kuran terbiyesiz şahsın kapıyı çarpıp kaçması, akabinde hocanın sorduğu "o çocuk bizim sınıfta mı? tanıyor musunuz?" sorusuna takriben 14 öğrencinin cevap vermesi.

"1. geleneksel bahar şenliğine hoş geldiniz" pankartının size bakması sizinde ayn boşlukla ona karşılık vermeniz.

rivayete göre selçuk üniversitesinin kampüsünde bulunan gökkuşağı cafeteryası civarında yaşanmıştır.

eleman mini etekli kızın yanına yaklaşıp konuşur,

+ mini etek giyinme böyle bi daha.
- a aa, hayret bişey , sana noluyooo!!?
+ nolacak şeyim kalkıyo.

sigara yasağı hakkında sorulan soruya karşılık hocanın sigara içmek aslında kötü bir şey değildir demesi. ayrıca bir sürü mantıklı yani güya mantıklı nedenle iddiasını desteklemesi.

anlattıklarına kendi de inanmamış olacak ki bunları dışarıda anlatmayın sakın demesi.

olay izmir ekonomi üniversitesi'nde geçmektedir.

kaçak dövüşen ayı'nın babası olacak kişi, bahsi geçen üniversite'de öğretim görevlisidir. anlayışlı bir öğretmen olarak, öğrencilerine keçilerim diye hitap eder ve sınavlardan önce öğrencilerine geçmelerine yetecek soruların cevaplarını verir. derslere de girmelerini zorunlu kılmaz, adam gibi dinleyecekler gelsin der ve arada bir imzaya uğrayın der.

kaçak dövüşen ayı kişisi burada dumur olur. babam ne iyi bir insanmış lan der.

yine bir sınavda, baba olacak kişi sınav sorularını hazırlamıştır, elli puanlık bölümün cevaplarını öğrencilere verir.

sınava giren birkaç öğrenci 40 almıştır. baba kişisi eve küfrederek gelmiştir. burslu olmayan öğrencilerin ne kadar andaval olabilecekleri kacak dovusen ayi tarafından anlaşılmış ve mavi ekran vermek suretiyle dumur olunmuştur.

okulun ilk günü düzgün bi insan gibi giyinip 2 ayında kıyafetlerinin değişmesi bunu takiben saçlarının uzaması ve buna da mütakip küpe takması 3 ayda kendi kişiliğinden vazgeçip anormal bi kişilik haline bürünmesi .

okul kantinine takkeli bir dallamanın girmesi sanırım bu kategoriye gitmektedir. daha sonra bu dallama oturup bir de şortlu kızları kesmiştir ki bu da insanlıktan uzak olduğunun ispatıdır.

lisede karsılasılan dumur olaylardan bir kaç sene sonra karsılmıs dumur olaylardır.
*

Üniversitenin birinde düzenlenen kütüphanecilik haftası kitap fuarında kör gözüm parmağına korsan kitap satılması.