bugün

Sevda değildi bu
Sanki bir düştü
Sürecek diyordum
Sonsuza kadar

Takvim yaprağına
Ayrılık düştü
Aramıza girdi
Bu kara duvar

Beni bekledinse
Yağmurda karda
Beni bekledinse
Deli rüzgarda
Beni bekledinse
Yorgun yıllarda
Susuz yüreğimde
Çiçekler açar

Yüzün ay ışığı vuran bir koydu
Saçların gecede saman yoluydu
için güneşlerle dolu doluydu
Önce gözlerine gelirdi bahar

Beni bekledinse
Yağmurda karda
Beni bekledinse
Deli rüzgarda
Beni bekledinse
Yorgun yıllarda
Susuz yüreğimde çiçekler açar
Çorak yüreğimde çiçekler açar.
Utanç

Soğuk bir tül örtüyorlar yüzümüze,
Sanki ölmek için beyaz bir uykusuzluk;
Belki utanmasak bizi bırakacaklar,
Terliyoruz, tırnaklarımdan damlıyor kan
Onun üstüne,
Soğuk bir tül örtüyorlar üstümüze.

Hangi odaya saklansak şimdi onlar,
Hangi sokaklara çıksak ölüm;
Girildikçe biten sevişmemiz onlar yüzünden,
Ne zaman boynuna uzansam ölüm kokuyor
Yalnızlıktan, o yalnızlık,
Kelimesi artık şiirde unutulan.
Konuşma adlı şiirine bayıldığım Şair.

-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

https://www.youtube.com/watch?v=5xR9OB9UiYg
-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

-konuşma
"Yürekteki büyükbabadır şiir."
içinde bir kaçakçı yaşar senin,
Kayıkla dolaşır göllerinde,
Beynine tabanca ve şiir satar,
O kaçakçının bakışını sakın unutma.
ikinci yeninin gelini tomris uyar'ın ilk kocasıdır.
ikinci yeni şairlerindendir.

Dağın uykusuna, kuşun gözüne,
Sabahın sesine, taşıdım seni.
Kerem’in yaralı, ince dizine,
Irmağın yasına taşıdım seni.

Canın içinden, canımı duyan,
Canımın içine taşıdım seni.
Elma kabuğunda, nar tanesinde,
Gizlenen mermere taşıdım seni.

Gecenin ördüğü, gün kafesinde,
Dolaşan kedere taşıdım seni.
Canın içinden, canımı duyan,
Canımın içine taşıdım seni.

Arının yazına, kışın otuna,
Yaprağın güzüne taşıdım seni.
Yürekten yüreğe mekik dokuyan,
Sevginin göçüne taşıdım seni.

Canın içinden, canımı duyan,
Canımın içine taşıdım seni.

Ülkü Tamer
"mektupsuz koma beni,
yılların sana öğrettiğini sen bana öğret,
parmaklarının gölgesini gönder."
Tomris uyar'ı cemal süreya'ya kaptıran ikinci yeni şairi.
pek anlaşılmayan şair: #22979343

itiraf ediyorum ki ben de anlayamıyorum.
mesleğimiz umut bizim kuranlara selam olsun diyen büyük şair, güzel adam.

yazdığı çok güzel şiirler kadar büyük başka önemli önemli bir iş daha yapmıştır. bir kuşağın çocuklarının hayatına yön veren milliyet çocuk dergisinin başında idi. o çocuklar aziz nesin'le hadun taner'le yaşar kemal'le, orhan boran'La müjdat gezen'le daha pek yazarla şairlerle tanıştılar o dergilerde. bir kuşağın çocuklarının adam olma mücadelesinde büyük pay sahibidir bu dergi. ankara'daki kitap fuarına gideceğim bugün. uzun bir sahafla bölümü yapmışlar. bakalım bu dergiden bulabilecek miyiz?

tüm güzel insanlara, güzel insanlara umut veren tüm güzel şairlere selam olsun...

https://www.youtube.com/watch?v=t1TykytXvDQ

ülkü tamer - Selam olsun dağa taşa

Selam olsun dağa taşa
Yaranlara selam olsun
Ormandaki kurda kuşa
Cerenlere selam olsun

Dünya üstü kara zindan
boynumuzda yağlı urgan
Yolculardan hancılardan
Soranlara selam olsun

Ölüm canın has yoldaşı
Diken gülün gönül eşi
Kar altında deniz düşü
Kuranlara selam olsun

Kağıdımız çaput bizim
Kefenimiz bulut bizim
Mesleğimiz umut bizim
Kıranlara selam olsun
Papirüs dergisinin yayın hayatına kazandırıldığı anıyı şöyle anlatır ülkü tamer:

"Cağaloğlu'nda Eser Han'da küçük bir oda tuttuk. Evlerden getirilen bir-iki eşyayla döşedik. Yazılar hazırlandı. Dizgiye verilecek. Toplam basım gideri 1500 lira. Ceplerde 50 lira ya var ya yok.

Bir gün Edip (Cansever) geldi. Çıkarken yerdeki ufacık, eski püskü bir halıya ilişti gözü. “Bu iyi bir şeye benziyor,” dedi. Kapalıçarşı'da ortağı Jak'la bir antikacı dükkanı vardı. Halı da satıyorlardı. “Jak'a söyleyeyim, gelip baksın,” dedi.

Yarım saat sonra Jak damladı. Halıya baktı. “Siz bunun üstüne basıyor musunuz?” diye sordu şaşkınlıkla. Halıyı katladı, aldı gitti. Biraz sonra da yardımcıları Hakkı geldi. Elinde 2000 lira. Uzattı: “Halının parası.”

Hayır, ilk sayının parası!

Cemal (Süreya), “Halıya teşekkür ilânı koyalım dergiye,” dedi.”
“Nuh’un gemisi gibiydi Ülkü Tamer’in ilk şiirleri: kalabalık, şenlikli, her türlü imgenin erkeğini ve dişisini barındıran, terzilerle, dülgerlerle, tilkilerle, kirpilerle, sansarla ve her şeyle dolu. Hayatın, ölümün ve her şeyin amatörüydü Ülkü Tamer bu şiirlerde. Serpen, yığan bir çalışma içindeydi”

Cemal Süreya
81 yaşında vefat etmiş şair.

http://www.sanatindibi.co...r-hayatini-kaybetti-16211
Şair, yazar, gazeteci, oyuncu,çevirmen bir çok sıfatı vardı aslında aramızdan ayrılmış üzücü.
Ne kadar değerliyse bizde gitmenin ağrısı o kadar büyük. O kadar derin, ve biz kalanlar daha bir anlamsız daha bir sahipsiz. Eserlerinize ve fikirlerinize tutunup hayatta kalabiliriz.

Güneş topla bizim için, ülkü tamer...
Ölümü ile bir değil birçok insan göç etmiştir bu diyardan.
Seheryeli yâr gözünden,
Havadaki kuş izinden,
Geceleyin gökyüzünden
Güneş topla benim için...
Çok canım sıkılıyor kuş vuralım istersen.

Aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci.

Bana çiçek gönderme bir kuş ağacı gönder

o eski bir güvercindi.

Ve güneş topla benim için.

Dün gece vefat eden benim en sevdiğim şair, yazar.

iki gün önce de kitabını aldım ve arkadaşa dedim ki dünya gözüyle şu adamla tanışmak isterim. Tanışamadım.
itiraf edeyim çok tanımazdım kendisini. Şair olduğunu falan bilirdim. "Güneş topla benim için" şarkısının sözlerinin de kendisine ait olduğunu daha yeni öğrendim. Belki nice güzel şiirleri vardır daha. Çok üzgünüm. Suç benim. Ruhu şad olsun.
bir sanatçı daha göçtü eserleriyle yaşamaya devam ederek. halbuki bahara girmek üzereydik.
Bir Ülkü Tamer geçti bu ilden, ruhu şad olsun.
büyük şaire selam olsun.

o da o güzel atlara binip o güzel adamların yanına gitti.

Ölüm canın has yoldaşı
Diken gülün gönül eşi
Kar altında deniz düşü
Kuranlara selam olsun

geçen sene bu başlık altında kurmuştuk şu cümleleri. alıp tekrar yapıştırdık.

mesleğimiz umut bizim kuranlara selam olsun diyen büyük şair, güzel adam.

yazdığı çok güzel şiirler kadar büyük başka önemli önemli bir iş daha yapmıştır. bir kuşağın çocuklarının hayatına yön veren milliyet çocuk dergisinin başında idi. o çocuklar aziz nesin'le hadun taner'le yaşar kemal'le, orhan boran'La müjdat gezen'le daha pek yazarla şairlerle tanıştılar o dergilerde. bir kuşağın çocuklarının adam olma mücadelesinde büyük pay sahibidir bu dergi. ankara'daki kitap fuarına gideceğim bugün. uzun bir sahafla bölümü yapmışlar. bakalım bu dergiden bulabilecek miyiz?

tüm güzel insanlara, güzel insanlara umut veren tüm güzel şairlere selam olsun...

https://www.youtube.com/watch?v=t1TykytXvDQ

ülkü tamer - Selam olsun dağa taşa

Selam olsun dağa taşa
Yaranlara selam olsun
Ormandaki kurda kuşa
Cerenlere selam olsun

Dünya üstü kara zindan
boynumuzda yağlı urgan
Yolculardan hancılardan
Soranlara selam olsun

Ölüm canın has yoldaşı
Diken gülün gönül eşi
Kar altında deniz düşü
Kuranlara selam olsun

Kağıdımız çaput bizim
Kefenimiz bulut bizim
Mesleğimiz umut bizim
Kıranlara selam olsun
https://www.google.com.tr...ayatini-kaybetti-40791375

Hayatını kaybetti ama Gönüller’i kazandı.