bugün

Doğum günüymüş bugün. iyi ki doğmuş.
Yenidoğan şiiri dönem dönem okuma ihtiyacı hissettirir bana. Anısına buraya da bırakayım.

1.
Mektupsuz koma beni.
Bir daha, bir daha yaz adını mektubun sonuna.
Bana güler yüzünü gönder.
Yenidoğan’ı anlat.

2.
Günün hangi saatte battığını görememiştik,
tepelerin arasındaydık çünkü,
sen evlere bakıyordun,
yüzündeki o çocuksu cesareti inceliyordum ben.

Evler dağları sırtlanmıştı
korumak için kendilerini çaresizlikten,
ocaklar yeryüzünün çamurunu yakıyordu.

Klarnetçiler, matbaa işçileri, bakkal karıları dolaşıyordu
günün battığı saatten sonra sokaklarda.

3.
Saçlarının her teli bir dinamit fitilidir
yokuşları çıkıp yorgunluğa bıraktığın an gövdeni.

4.
Mektupsuz koma beni,
denizi deniz yapan sensin,
ormanı orman yapan sensin,
sensin tezgâhta kan dokuyan,
gözlerinde serçeler yanan,
bir aşktan bir dünya kuran sensin.

Samanyoluna karışır gün ortasında attığın çığlık,
hafta sonlarında yaktığın ağıt,
tabutların ardında yürüdüğün yol,
koparıp yüzüne attığın başak.

Mektupsuz koma beni,
yılların sana öğrettiğini sen bana öğret,
parmaklarının gölgesini gönder.

5.
Sevgilim, sevgili dostum,
yaşamayı pekiştiren bir çelik çivi olacak
Yenidoğan’ın acısındaki maya.

Sen o mayadaki umudu gördün.

Yaslar donanmış babaların pencere önlerinde
çocuklarına saksı sulattıklarını gördün.

Damarlarını fabrikalarda bırakan kızların
nişanlılarında yeni bir yürek bulduklarını gördün.

Nasırların yanıbaşında tarlalar gördün.

Kopan derilerin altında gökyüzü gördün.

Gördün her şeyi,
topladın her şeyi,
acına renk katıldı çeyiz sandığında.

Gülüne dipdiri bir sap takıldı.

6.
Mektupsuz koma beni.
Aşkını uzun uzun anlat, utanma anlatmaktan,
senin elin benim elimi tutsun,
birlikte sıçratsın ayaklarımız
Yenidoğan’ın çamurunu,
aynı duvar halısına işlensin ceylanlarımız.

Dostum benim, yokuşlu yolum, düzgün ovam,
günün hangi saatte battığını görememiştik seninle,
tepelerin arasındaydık çünkü,
üstümüze keder çiseliyordu çünkü,
saçak altlarına sığınıyordu çocuklar,
her evin eşiğinde sessizlik vardı.

O sessizliğin marşını öğret bana,
gizli bir pınar gibi toprak altında akan
ama bütün kıtaları dolaşan marşı.
Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.

Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.
çocuklar için alman grimm kardeşlerin masallarını türkçe'ye çeviren yazardır.
iki yıl önce bugün, ölümü bile üşüterek hayatımızdan geçip gitmiş şair.

“Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca

Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle

Diz çöktüler karşısına
Sonra ateş ettiler
Parçalanan yüreğine
Yuva kurdu mermiler

Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle

Gelip kondu bir güvercin
Ellerine o gece
Kırmızı bir çelenk oldu
Bileğinde kelepçe

Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle”
Yayıncı, çevirmen, oyuncu ve şairdir. Özgün üslubu, imgelerle kapali şiirleri vardır. Dili sadedir.
Çok sayıda kitap çevirmiş ve şiir antolojileri yapmıstır.

Soğuk otların altında, içime çektiğim hava değil gökyüzüdür, gök onları yaniltmaz şiirleridir.

Alleben öyküleri adında hikayesi, mitologya, harry potter ve felsefe taşı adında çevirileri vardir.
https://www.youtube.com/watch?v=BBaALRTm_ZQ
Ülkü Tamer’in bana müsaade deyişiyle, Cemal Süreya bir kez daha gitti sanki. Kaçıncı uğurlayışım bilmiyorum. Yaşar Kemâl’i hâlâ uğurlayamadım örneğin.
Bazı insanlar bir seferde uğurlanamıyor.
Ülkü Tamer de şurada bir yerde meselâ, hâlâ müsaade istiyor.
Güzel bi çocuktu şiirleri.
tomris'in ve daha nice sevdiğinin vefatını gördükten, herkesin göçüp gitmesinden sonra kendisi de, gitmiştir. ruhu şâd olsun.
hiç tanımadığımız insanlar bazen hayatlarımızda çok önemli olabiliyor.
çocukken okuduğum pek çok kitapta çevirmen olarak adı geçerdi. olmasaydı o güzelliklerle belki geç tanışacak belki hiç tanışamayacaktım.
bu vesileyle kendisine teşekkür ediyor sevgiyle uğurluyorum.
BEN SANA TEŞEKKÜR EDERiM
Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.

Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.
Ülkü TAMER
Ruhu şâd olsun...
Çok canım sıkılıyor kuş vuralım istersen.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci
Bira içmez ağlardı babası değirmenci...
çok canım sıkılıyor kuş vuralım istersen dizesinin şairidir. allah rahmet etsin.
ismi her daim livaneliyle anılan "güneş topla benim için" ve "memik oğlan" gibi şaheserlerin asıl sahibidir. zülfü baba ise sadece besteye dökmüştür.
ikinci yeni gibi toplumdan uzak ve kapalı anlatıma sahip bir topluluğa dahil olmasına rağmen, kaynağını halktan da alınan ve beşeri trajedileri de dile getiren, edebiyatımızın yaşayan güçlü kalemlerinden biriydi.
(daha iki üç gün önce de trt müzikte memik oğlan türküsünü duyunca kendisinden söz etmiştik.) allah rahmet eylesin..
https://www.google.com.tr...ayatini-kaybetti-40791375

Hayatını kaybetti ama Gönüller’i kazandı.
büyük şaire selam olsun.

o da o güzel atlara binip o güzel adamların yanına gitti.

Ölüm canın has yoldaşı
Diken gülün gönül eşi
Kar altında deniz düşü
Kuranlara selam olsun

geçen sene bu başlık altında kurmuştuk şu cümleleri. alıp tekrar yapıştırdık.

mesleğimiz umut bizim kuranlara selam olsun diyen büyük şair, güzel adam.

yazdığı çok güzel şiirler kadar büyük başka önemli önemli bir iş daha yapmıştır. bir kuşağın çocuklarının hayatına yön veren milliyet çocuk dergisinin başında idi. o çocuklar aziz nesin'le hadun taner'le yaşar kemal'le, orhan boran'La müjdat gezen'le daha pek yazarla şairlerle tanıştılar o dergilerde. bir kuşağın çocuklarının adam olma mücadelesinde büyük pay sahibidir bu dergi. ankara'daki kitap fuarına gideceğim bugün. uzun bir sahafla bölümü yapmışlar. bakalım bu dergiden bulabilecek miyiz?

tüm güzel insanlara, güzel insanlara umut veren tüm güzel şairlere selam olsun...

https://www.youtube.com/watch?v=t1TykytXvDQ

ülkü tamer - Selam olsun dağa taşa

Selam olsun dağa taşa
Yaranlara selam olsun
Ormandaki kurda kuşa
Cerenlere selam olsun

Dünya üstü kara zindan
boynumuzda yağlı urgan
Yolculardan hancılardan
Soranlara selam olsun

Ölüm canın has yoldaşı
Diken gülün gönül eşi
Kar altında deniz düşü
Kuranlara selam olsun

Kağıdımız çaput bizim
Kefenimiz bulut bizim
Mesleğimiz umut bizim
Kıranlara selam olsun
Bir Ülkü Tamer geçti bu ilden, ruhu şad olsun.
bir sanatçı daha göçtü eserleriyle yaşamaya devam ederek. halbuki bahara girmek üzereydik.
itiraf edeyim çok tanımazdım kendisini. Şair olduğunu falan bilirdim. "Güneş topla benim için" şarkısının sözlerinin de kendisine ait olduğunu daha yeni öğrendim. Belki nice güzel şiirleri vardır daha. Çok üzgünüm. Suç benim. Ruhu şad olsun.
Çok canım sıkılıyor kuş vuralım istersen.

Aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci.

Bana çiçek gönderme bir kuş ağacı gönder

o eski bir güvercindi.

Ve güneş topla benim için.

Dün gece vefat eden benim en sevdiğim şair, yazar.

iki gün önce de kitabını aldım ve arkadaşa dedim ki dünya gözüyle şu adamla tanışmak isterim. Tanışamadım.
Seheryeli yâr gözünden,
Havadaki kuş izinden,
Geceleyin gökyüzünden
Güneş topla benim için...
Ölümü ile bir değil birçok insan göç etmiştir bu diyardan.
Ne kadar değerliyse bizde gitmenin ağrısı o kadar büyük. O kadar derin, ve biz kalanlar daha bir anlamsız daha bir sahipsiz. Eserlerinize ve fikirlerinize tutunup hayatta kalabiliriz.

Güneş topla bizim için, ülkü tamer...
Şair, yazar, gazeteci, oyuncu,çevirmen bir çok sıfatı vardı aslında aramızdan ayrılmış üzücü.