öğretmenlerin baban ne iş yapıyor diye sorması

öğretmenlerin ne kadar eğitimli, ne kadar bilinçli ve ne kadar çocuk psikolojisinden anladığının ölçütlerinden biri.

çocuğa uygulanacak rehberlik programlarında bu konu önemlidir. çocuğun yaşadığı, büyüdüğü ortamlar hakkında tahminlerde bulunmanı sağlar. ama tabii olay ayrımcılık zaviyesine çekiliyorsa öğretmenin kendi kişiliğini tekrar gözden geçirmesi gerekir.

-baban ne iş yapıyor?
+jigolo efendim...
-ne kadara yapıyor?
+sene sonu konuşalım efendim...

en çekindiğim soru cümlesidir. Babası olan var olmayan var.

hadi öğretmenleri geçtim bizim yurt sahibi soruyordu.tüm yıl öğrencilerden ziyade babalarımızla meşguldu.

--merhaba alı amca.
+++ baban nasıl iyidir inşallah...

çocuğun babası çalışmıyor ise utanmasına sebep olacak aptalca, gereksiz sorudur. öğretmeni ilgilendirmemekle beraber bilmesi de gerekmemektedir.

babasının yaptığı işten utanan insanların rahatsız olduğu durumdur.

öğrenci ailesinin sosyo-ekonomik durumunu öğrenmek amacıyla sorulmuş sorudur ki bu soruyu sınıfın içinde diğer tüm öğrenci arkadaşlarının yanında sormak çocuğu güç durumda bırakabilir, o yüzden bu sosyo-ekonomik araştırmanın çocukla başbaşayken yapılması daha doğru olacağı aşikardır.

yıllardır merak ettiğim sorudur.acaba neden sorarlar bu soruyu ? onları neden ilgilendirir ki ?

ÇOCUĞU TANIMA BAHANESi ALTINDA 40 DK LIK DERS SAATiNi DOLDURMA ÇABASIDIR.

Niçin sorulduğunu hala anlamadığım soru.

nedeni, "öğreneyim babaları ne iş yapar da ilerde bi işim düşer belki" mantalitesine sahip öğretmenlerin varlığıdır. Alabildiğine saçma bir sorudur.

(bkz: sana ne amk)

+ baban ne iş yapıyor hayrullah?
- pastanede çalışıyo öğretmenim.
+ ne güzel, sınıfın pastaları senden o zaman. kih kih.

*

+ baban ne iş yapıyor suna?
- çanta dükkanı var öğretmenim, çanta satıyorlar.
- ne güzel, çantaları babandan alırız artık. hihi.

bu her şeyi bedavaya getirmeye çalışıcılık nedir ya?

+ baban ne iş yapıyor şahin?
- keranede çalışıyo hocam. pemevenk mi öyle bi' şey diyolar.
- oh ne güzel, orospular send... arada uğrarı...
- hocam uğraşmayın sıçtınız.
+ tamam.

babası işçi, bulaşıkçı ya da işsiz olan bir çocuk için utanç kaynağı; babası mimar, profesör, holding zinciri sahibi bir çocuk için arkadaşlarına caka atma kaynağıdır.

bir öğretmenin bu gerçekleri unutarak öğrencilerine sorduğu, gerçek bir öğretmen duyarlılığından yoksun bir kara cahil olduğunun kanıtıdır.

Köy yerinde mecbur kaldığımız durum. Tabi sınıf ortasında değil yanımıza çağırıp bunun yanında türlü türlü şeyler soruyoruz. Neden mi? Çocuklara para, ayakkabı, mont, elbise yardımı yapılması sırasında ihtiyacı olan öğrencileri belirleyip öncelik tanımak. Sonuç: Sınıfın en fakir öğrencisinin ailesinin sahip oldukları: 8 büyükbaş inek, 20 koyun, asgari ücret oranında maaş, 15 dönüm tarla. Çocuğu görseniz çıkarıp cebinizdeki parayı veresiniz gelir. Kışın bile terlikle gelenleri vardır. * *

çocuk yaşımda büyük gerginlikleri yaşamama sebep olmuştur bu soru.burslu okuduğum kolejde öğrencilerine aylık kaç lira harçlık aldığını soran öğretmenler gördüm ben bu ne ki ? öğretmenliğin şartları ölçüleri değiştirilmeli yazık , günah.

bu soruya dürüstce cevap veren kapıcı oğlu adamsın.

napalım, tek soruyla bir öğrencinin sosyal yönü hakkında en fazla intibah edinme yolu.

öğrenci: kerhane ananim a.ş. müdürü.
öğretmen: terbiyesiz
öğrenci: ama orası resmi vergili kurum örtmenim.
öğretmen: velini çağır yarın.

kerhanede çalışıyor öğretmenim. neden sordunuz?
babam, bir soruunuz-ihtiyacınız var ise sizlere yardımcı olur.

Statu farkliliginin henuz ilk okulda baslamasidir. Yoksa ilk okul ogretmeni ogrencisinin babasinin meslegini ne yapsin?
Babasinin meslegi iyi olan ogrenciler ne yazik ki kayirilir, daha cok ilgi gosterilir.
Bir belediye iscisi cocuguyla doktor cocugunu ne yazikki ayni kefede tutmuyorlar.
Bu ayrimi yapan ogretmene yaziktir.

Babası vefat edenleri üzen sorudur.

Eğer sınıfın ortasında herkes içinde soruluyorsa büyük bir düşüncesizliktir.

öğretmenin merak edip, çocukların içerisinde bulundukları durumu anlamalarına yardımcı olduğu sacma sapan sorulardır. bre ey gafil hoca efendi! ne yarrama herkesin içinde soruyosun? belki söylemek istemiyorum amk. sananee. belki bubam dilenci! çıkıp herkesin içinde bubam dilincimi diyim?. ben dilenci diyince sen mutlu olacakmısın? -oh be dünya varmış amk, bi öğrencimi sınıfın içinde rencide olmasını sağladım mı diyeceksin? hadi ben o an için kıvirim sana yalan söyliyeyim babam dohtor diyim. bubamın dilenci olduğunu bilen arkadaşlarımın karsısında ben bozarmıcammı?? yada ordan birisi cıkıp o anda -yalan söylüyoo hocaaammm kamilin babası dilenci dese dahada mortingen olmicammi?
he?
sannaneee bre gafil hoca.
hocalarımızı böyle aziz günde yad ederken. saygıyla kendilerini anıyoruz..

kadın simsarı olarak cevap verilmesi gerekendir.