bugün

"içimdeki deniz" filminin gösterime girmesiyle sadece ülkemizde değil tüm dünyada yeniden tartışmaya açılmış konudur. birçok ülkede yasal olarak izin verilmemektedir. intihar etmekle aynı şey değildir.
Ölümcül hastalığa yakalanan ve iyileşme umudu kalmayan hastaların yaşamlarına son verilmesini isteme hakkı.
yaşama umudu kalmamış hastaların kendi istekleriyle hayatlarına son verilmesidir.
isteyeni öldürme kem küm.
ötenazide kabak gene gelir garibanın başına patlar.

bir gidip geleyim anlatırım.
pahalı bir intihar şekli.
eski yunanca "eu" ve "thanatos" sözcüklerinden oluşmuş bir kavram olan ötenazi, iyi ölüm manasına gelmektedir. ölümü iyi kılan şeyin ne olduğu ve diğer ölme-öldürme biçimlerinden farkının, onun tanımı içinde saklı olduğu düşünülür.
bir çeşit intihardır.
(bkz: yardımlı intihar)
ötenazi isteyen bir türk'ün eşinin anlattıkları:

http://www.cnnturk.com/vi...yen.turk/11682/index.html

yaşamak, seçilmeden gerçekleşen bir durum olarak yasalar ve toplum tarafından hak kabul edilirken ölüm gibi bir seçimin daha büyük bir hak olduğu gözden kaçmaktadır. ölmek bir haktır.
ota boka naz yapmaktır... mesele ötenazi ise bildiğin intihardır. kişinin intihar etmesine nasıl izin verilmezse buna da izin verilmez...
Kişinin kendisinin değil de yakınlarının aldığı kararla tam olarak hayatla bağının kesilmesidir. Gelişen tıbbın sağladığı bir garip durum.
yaşamama ve yaşatmama hakkı. hastanın acı yaşamaması, yakınlarına da acı yaşatmaması hakkı.
kişinin kendi hayatından -ani bir çılgınlık hali dışında- vazgecmek istemesini düşünün, cidden zordur. hayattan kopmak kolay mıdır? öylesine acılar cekerken çoğumuzun aklından gecmiştir ölüm. böbrek sancısıyla gelen birini hatırlıyorum, 'öldürün beni' diye çığlıklar atıyordu. morfine direncli bünyesiyle ölmek icin yalvarıyordu.
dayanılmaz acılar icinde uzun süreli hastalık yaşayanlar icin doğal bir hak olarak değerlendirilmeli. günah, olmaz diyenler icin kolaydır bu acılar, nefes dahi almasına izin vermeyen acıları çekenlere sormak lazım bide.
ali kırca'nın programında tartışılan konu. yorum yapmakta çok zorlandığım bir konudur bu, programda sadece konuşma yeteneğini kullanabilen kişiyi gördükten sonra iyice kafamın karıştığını itiraf etmem gerek.
makinelere bağlı yaşamaktansa, güzel ölümle ölme hakkını kullanmaktır.
pasif ötanazi ve aktif ötanazi gibi çeşitleri bulunmakla beraber ölmek istiyorum o zaman öldürün kıvamında uygulanmayan hastalık gibi bir şart barındıran bir ölme ve ya öldürülme talebi. kişinin kendisi talep edebileceği gibi yakınları da talep edebilir.
Hastanın hayatına kendi isteğiyle acısız bir şekilde son vermesi olayıdır. yasaklı 13. maddedir.
(bkz: ötanazi)
kesinlikle yasak olmaması gereken ölüm biçimi. artık transfer zamanının geldiğini düşünen adamı alır götürür uzaklara.
genelde ağır bir hastalığa yalakanmış tabiri caizse elden düşmüş insanların istediği ve hak olduklarını savundukları bir hadise. elden ayaktan düştükten sonra diğer insanlarla seni ayıran özelliğinin hiç bir anlamı kalmıyor. inanca bağlamasak dahi sakat kalmanın bir karşılığı olmalı şeklinde düşünür insan.
hastanın hayatına acısız son verme işi denir. Fakat deneyenlerin acısız olup olmadığını söyleyecek durumları yoktur, çünkü giden gelmemektedir. gelen biri "aaa hiç acımadı ki" dememiştir.
''ölmeden önce yapılması gereken 101 şey'' adlı kitabın 101. ve son aktivitesi olmalıdır kanımca.
her kişinin hakkıdır. her nasıl ki her birey kendini intihar! etme hakkına sahipse bu hakka da sahip olmalıdır.
intihar eyleminin doktor kontrolünde yapılanıdır.
(bkz: ötenazi) tabii burda değil ekşi'de bakınız. özellikle de üçüncü entrye.

edit: ben bu ötenazi bakınızını verdiğimde muhtemelen başlık da ötenazi şeklindeydi, o yüzden ben de ötenazi başlığına ekşiden bakmanızı söyleyerek ötanazi'nin doğru ifade şekli olduğunu belirtmek istemiştim. çünkü oradaki üçüncü entry de şu var: (bkz: ötanazi) sonradan başlık düzeltilince benim bkz biraz anlamsız olmuş.
(bkz: ototanazi)