bugün

benim gibi bıkmadan usanmadan 79. girişinde kazananların sınavı. geride kalanlara allah sabır versin.
en makul sınavdır.
nitekim öyle ya da böyle eleyeceksiniz,aday çok,üniversite yok.
bütün senemi berbat edecek olan sınav. lise son olmak ne zormuş dedirten sınav. benim gibi 2010 da girecek olanlara başarılar dilememi gerektiren sınav her ne kadar adı değişse de..
şu katsayı hikayesinden sonra, 20'li yaşları ortalamış insanlara dahi "acaba tekrar?" hevesi getirmiş sınav. kimbilir..

(bkz: yaşanamayanlara inat)
iki kardeşten birisine iki basamaklı türkiye derecesi yaptırırken diğerini üçüncü denemede eften püften bir bölüme yerleştirebilen bir sınavdır. o yüzden pek fazla sallanmamalıdır.

not : kardeşler arasındaki zeka farkı ihmal edilebilecek kadar az olup pi'yi 3 alabilirsiniz.

mesajlar sonrası edit : öss'ye bir defa girdim.
değişmeyen ve böyle giderse de türkiye 'de değişmeyecek sistemdir. yapacak tek şey oturup çalışmaktır. hayatının en güzel,en eğlenceli,en enerjik senesini götürecektir ama yapacak birşey yok.
adının ''öğrenci seçme sınavı'' olması bile açıklıyor kendisini. (he parantez içinde söyliyim şu anki eğitim sistemimizde seviyeyi en iyi ölçen sınavdır ama çok kötünün iyisi babında.) neyse; bu ismi bile psikolojik bi baskı yaratmış olmalı kimi öğrencilerde.
''hmm öğrenci seçme sınavı. hmm mal gibi seçiyorlar bizi, adam ayrımı yapıyorlar'' diye düşündürebilir genç beyinleri. bir de bunun sbs olanı var ki o tam facia.
''seviye belirleme sınavı''. daha minicik çocuk, 6'ya gidiyor ve seviye belirleme sınavından düşük not alırsa ne düşünür? onun şevkini, azmini etkiler ben eminim. her çocuk da olmaz bu his evet ama ''seviye belirleme sınavı''ndan düşük bi not almak kesinlikle ''düşük seviye'' çağrışımın nedenidir. suçluyu biliyoruz dimi? yıllarca bizi notla kandıran, 'konuşana eksi veririm', 'bakın sınavda zor sorarım', 'anlatamayana sıfır veririm' diyenle aynı zihniyet. ikisinden biri, birini yarattı ama hangisi hangisini.
isteyince yapılanlardan olabilir, itirazım yok. bu sınavda derece yapmak için üstün zekalı olmanıza bile gerek yok. tek gereken sabır. biraz da istikrar. yok baya istikrar lazım.
her gün oturup o gün öğrendiklerini tekrarına bi-iki saat, onların testlerine bi saat, yarınki konuya bi saat bakınca şık oluyor. böyle düzenli ama her gün, robot gibi. her gün beş saatini ayırman lazım. çalışma şekli herkesin farklıdır, her insana farklı stiller kazandırır ama herkes için geçerli olan tek şey sabır. oturup küçük notlar çıkarıp onlara bakmak bi insanda işe yarıyorsa diğerinde yaramayabilir. kendine iyi gelen, rahat ettiğin çalışma şeklini bulduktan sonra kolay. ama ne gerek var işte? yani gençliğinin en güzel çağlarını heba etmek değil dediğim, öyle de değil öss zaten. ilerde işine yaramayan abuk bilgileri ezberlediğin bi sınav da değil. arz-talep dengesine göre oluşuyor neticede bu kadar kişiyi başka nasıl eleyeceksin? çocuğa ilkokuldan ne olmak istediğini sorup ona göre mi şekillendireceksin? ilkokul ne kadar sağlıklı bi karar dönemi olabilir? lise de bile bu bilinç olmaz çoğu zaman, yüksek puan alan adama tıp yazdırırlar ille "puanına yazık etme" diyerek. yazık edin canlar, size yazık olmasından iyidir. bana oldu ordan biliyorum.
kısaca bi sene feda ediceksin. iyi bi üniversite önde başlamanızı sağlıyor iş hayatına. çok zor olmasa gerek, bi sene düzenli çalışmakla kimsenin gençliği tükenmiyor. gençliğin en güzel zamanı üniversitede olduğun zamanlardır. bi sene yaşamdan kopup çalışırsan üniversitede sınıfta kal, rahatça, yaya yaya oku. okulun iyi olsun kaç senede bitirdiğin önemli değil.
kazanmadan önce ölüp bittiğim kazandıktan sonra üniversite vs yol derdine düştüğüm okul başlayınca ders ve geçme derdine düşeceğim ve bütün bunlara sebep olan şerefi sikilesi sınav!
bu sınava girip bir okul kazanacağınıza; girmeyin hayatınızı kazanın. olmuyorsa da zorlamayın çünkü her insan günde 8 saat minik yuvarlak dolduracak kadar zeki(!) olamıyor malesef.
herkesin meşhur sene başladığında korktuğu, nasıl yapacağım, bu kadar şeyi nasıl öğreneceğim diye telaşlandığı sınav. sene adam gibi değerlendirilirse insanın hayatta giremem dediği yerlere rahatlıkla girebileceği sınav.
bir nevi at yarışıdır...
adaletsizliğin ve fırsat eşitsizliğininin sonucunu görmek için yapılır.
Dershaneye gidebilen de gidemeyenin de girdiği saçma sapan bi sınavdır.
özel okullar,binlerce lira harcanıp özel dersler alındıkça asla gerçek zekinin ve işe yarayanın belli olmayacağı sınavdır.
otuzbin sıfırın çekildiğinin utanmadan açıklandığı sınavdır
Durmadan sistem değiştiren;bir türlü sistemini bulamamış sınav türü.
bu sene 2. aşaması 19-20 ve 26-27 Haziran da yapılacak olan sınav.
bu an itibariyle son kullanma tarihi geçmiş sınav.
(bkz: öğrenci sallama sanatı)
Hiçbir şekilde bilgini ve seviyeni ölçmeyen ve her sene başımızdakilerin değiştirip mal ettiği sınav.
büyük bir psikolojik savaşın adıdır,başka bir şey değil.elbet bu sene falan sınava girecek adaylar haziran başı gibi çeşitli sitelerden öss hakkında yorumlara bakacak.gerçi adı değişti dimi bunun? olsun.öss yazacaklar illa ki.

öncelikle "zordur,hayatı zicker" gibisinden söylemlere kanmamak lazım.

kendimden örnek vereyim,ilkokul'u(ilk 5 yıl) annemin sınıf annesi olması nedeniyle paso pekiyilerle geçtim.ama zeki biriydim harbi.1.sınıfa başlamadan önce okumayı falan söküp,okuma derslerinde taşak kebabı yapıyordum arkada.çalışan bir elemandım.

ortaokulda da paso takdirle geçtim,sınıf annesi desteği olmadan.ilk ciddi deneyimimdi,başarıyla geçmiştim.zorunlu ilk 8 yıl içerisindeki sınavlardan sadece 6.sınıfta türkçe sınavında 1 almıştım.başka 1 görememiştim.

liseye geçince 1,2,3,4,5'ten oluşan karnelerle geçti ömrüm."hoca sözlüye 90 verse ortalama ile geçiyorum lan işte" diyecek kadar sefilleştiğim dönemler de oldu.4 yıllık lise hayatımda 1 kere teşekkür alabildim.başka da bi bok alamadım.4 kere ortalama ile geçtim.sadece son yıl direk geçtim.o ortalama ile geçtiğim karnelerden birisinde kimya:0,fizik:1 idi ve ben sayısal öğrencisiydim.ama boktan derslerin 5 olmasından dolayı ortalama sayesinde sınıfı geçebilmiştim.

evet,oldukça basit,düz bir öğrencilik hayatım oldu.liverpool gibi diyelim.zaman zaman çıkışlar yaşadım ancak hiç tepede olamadım.bunlardan neden bahsettim,bu düz adam bile öss'yi kazanabildi yani.

öss zor bir sınav değildir.1 yılınızı alıp götüren bir sınav da değildir.sadece psikolojik olarak eşi benzeri görülmemiş bir yıpratma yaratır.etrafınızdaki yakın arkadaşlarınız dersanede şov yaparken sizin sıçtığınız dönemler illa olur.bunun oluşturduğu karamsarlık büyüktür.ama sizinde şov yaptığınız zamanlar olacaktır kesinlikle.sadece götünüz kalkmasın veya benden bişi olmaz gibi saçmalıklara mahkum olmayın.düz adam olun bu süreçte.

aileniz size baskı yapacaktır illa ki.hele benim gibi tek çocuksanız eyvah.her hafta nasihatler,azarlamalar eksik olmaz odanızın içinde.bunlara fazla aldırış etmeyin.aileniz tabiki sizi düşünecek ama bunu dile getirme yöntemleri farklı olabilir.benim ailem gibi eğer ebeveynleriniz arasında üniversite mezunu yoksa dediğimi daha iyi anlarsınız.üniversite sınav stresini yaşamadıkları için sizi anlamaları zordur.bu konuda ne kadar empati yaparlarsa yapsınlar hiçbir zaman öss'ye hazırlanan birinin yerine geçemezler.

peki düz bir öğrenci olarak öss'yi nasıl kazandım? haftaiçleri dershane etütlerini kaçırmamaya özen gösterin.hocaya soracak sorum yok demeyin.gidin.en verimli dersi o etütlerde çalışıyordum.evimde pek çalışmayı sevmezdim.ayrıca dershanedeki arkadaşlarınıza falan da sorular sorup daha verimli bir şekil yapabilirsiniz.tanımadıklarınıza bile sorun.aranızı iyi tutunca son aylarda çok işinize yarayacak onlar.hele bunlardan birisi tıpı kazanmış derecede zeki biriyse uçar gidersiniz.bu ne kadar dershane ile alakalı olsa da hocaların harbiden gözüne girmeye çalışın.etütlerde bunun yararını göreceksiniz.matematikçi ile pastaneye bile gitmişliğim vardır boş bir zamanda.aramız gerçekten iyidi.ve etütlerde sınıf kalabalık olsa bile ilk bana sorardı sorun var mı diye.bunun avantajı büyük.yalaka öğrenci modu gerekiyor bu dönemde.yapacak birşey yok.lise3te de dersaneye gitmiştim ama aşırı bir ilgim yoktu.ama son sene devamsızlığım sanırım 1 gündü.o gün de gs deplasmanına gitmiştim.maça gitmiştim.kocaeli'ye falan da gitmiştim deneme sınavından sonra.neymiş? mal gibi hayatı derse adamamak lazım.

okuldan arkadaşlarla kadıköyde dersane öncesi patso yiyip iddaa oynarken derse geç kalmalar,kız arkadaşla buluşmak için 2 ders erken çıkmak,dersaneden sonra halı sahalar,kadıköyde gezinmeler,taksime geçmeler..alayını yaptım.pişman da değilim.bunlar gerekiyordu.heeeeee ders çalışmadık mı? çalıştık.maksimum günde 350 soru çözmüşümdür.minimumu 30 40 bile olmuştur.ama konu anlatımları zamanımı resmen öldürüyordu.bunları ayarlamak lazım.bir gün 300 soru bir gün 50 soru çözmek saçmalık.

lisede son sene 2.dönemde görülen türev,integral konularını dershaneniz de ikinci dönem gösterecekse lütfen şimdiden bakmaya başlayın.en büyük pişmanlığım budur.sınava fazla zaman yokken türev integral gibi konuların hala işlenmemiş olması bünyede büyük gerilim yaratır.bu stresle beraber fazla soru da çözülemez bu konulardan.ki bu konulardan mat2'nin babasıdır.bu nedenle şimdiden açın kitapları biraz bakın nedir ne değildir diye.ayrıca "türevi biliyorsun integrali yaparsın" olayına kanmayın.türevim çok iyidi.ancak integralim bok gibiydi.ikisine de eşit önemi verin.integrali siklememek cidden hatadır.

neyse dağıtmayalım konuyu.gecenin 2sinde 3ünde ders çalışıp masada uyuyakaldığım da oldu,akşam 10da yatıp uyuduğum da.tek kötü yanı ders çalışamadığınız günlerde oluşan vicdan azabı benzeri şeydir.o kötüdür.bazı anlar gelecek "lan kazanamıcam galiba" bile diyebilirsiniz.ama kazanacaksınız mınakoyim.hiç zor değil.sadece biraz önem verin,dershane etüt bunlar önemli şey.özel ders konusunda sadece son 2 ay fizikten almıştım.zaten ömrümde başka da özel ders almışlığım da yoktur.ancak özel ders bi noktadan sonra gerek oluyor.bütçeleri şimdiden ayarlamanızda fayda var.evet.1 sene bu gerilimi maalesef yaşayacaksınız.ancak ömrünüzü alıp götürmeyecek.açık olayım hayatımın en güzel anıları da bu öss döneminde olmuştur.akşam 7 gibi kendi dershanemden çıkıp fen bilimlerine arkadaşların yanında kaçak olarak girip etütlere katılmam vb.hepsi güzeldi.sınava gelirsek şimdi 2 3 tane sınav oluyor sanırım.tek bi tane yok.ama o tek bir tanede bile cidden gerilmedim.belki de dershanedeki sınavlarda bile o kadar rahat değildim.garip bişi bu öss.

ama puan öğrenirken,tercih yaparken,tercih sonuçlarını öğrenirken yaşanılan korku şiddet gerilim de anlatılamaz.o adamın mına koyuyor resmen.bana koydu şahsen.tc kimlik numaramı yazıp enter'a basmadan önce değil elimin,kolumun titrediğini hatırlarım.o fenadır.elimden geldiğinde bu göt sınavı açıklamaya çalıştım.bi bok yok.kazanırsınız.
istediğin bölümü seçemeyip aksine, puanının seni istediği bölüme soktuğu sınav sistemi.*

-ziraat mühendisi olmak isteyip, aldığın yüksek puan yüzünden tıp okumak zorunda kalabilirsin, aman dikkat (!)
bazı öğrenci ve velilerinin bu sınav yüzünden psikolojilerinin bozulmasıdır.öğrenci ve veli birsüre sonra herşeyi saat, dakika, saniye olarak çevirmeye başlar.misal
sınava orta ayarda bir zaman kala
öğrenci- ben şimdi oturma odasındaki koltukta her gün 15 dk otursam,30x15 450 dk yapar yani,7 saat 30 dk eder.ben 2 dk başına 1 soru çözsem ayda 225 soru eder,bu 225 sorudan 10 tanesi öss de karşıma çıksa çok işimi görür , gibi muhabeteler.oturma odası yine insaflı bir muhabbet sıçmanın zamanını tutan bile vardı.
öğretmen olduğum halde "ne zaman değişti bu öss nin adı" diye şaştığım eski bir sınav sistemi. (bkz: öys)
ea mezunu birisi olarak lys de hangi derslere girecegimi tam olarak bilemedigim sinav.matematik ve edebiyat cografya derslerinden sorumlu olacagimiz soyleniyor ama ikisine birden girmemiz gerek mi o soylenmiyor.sadece edebiyat sosyal sinavina girilebiliyor mu yoksa matematik testine de girmek gerekiyor mu?eger matematige de girmek gerekiyorsa bu sinavin oncekinden ne farki oldugu da muamma.sorular ayni ama gireceginiz gunler farkli demek icin bu degisiklik yapildiysa yazik olmus.
2010 ve sonrasında girecekler için lys ve ygs olmak üzere iki aşamaya döndürülmüş sistem. kaç sene böyle kalacak bilinmez...
12 yıllık emeği 2 saatte alıp götüren lanet olası allahın belası adına sınav denilen gerizekalılığın daniskasıdır.
gidin mesela yıldırım demirören'e sorun bakalım, bu cümleyi öğelerine ayırabilir mi?

sonra öss ne kadar gerekli, ne kadar değil oturur konuşuruz.
güncel Önemli Başlıklar