bugün

merak edilen ızdıraptır.
ağızdan hafif bir yel çıkmasıyla ve ruhun gitmesiyle ceset üzerinde sonlanan ızdırap. sonrası ruh üzerinde devam eder.
güzel şeylerden bahsetmenin tam yeri ve zamanıdır.
(bkz: geçen gün yine ölüyorum)
hepimizin çekeceği ızdırap.
farkında olmalı insan, bir damla sudan yaratıldığını fark etmeli... anne karnına sığarken neden dünyaya sığamadığını ve en sonunda 1 metrekarelik yere nasılda sığmak zorunda kalacağını fark etmeli... henüz bebekken dünya benim dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğu zamanlarda, ölürken aynı avuçlarının işte herşeyi bırakıp gidiyorum dercesine ap açık olduğunu fark edebilmeli ve ona göre yaşamalıdır.
(bkz: öldükten sonra girerim bu entryi)
asıl ızdırap öldükten sonra başlıyacağı için bünyede tırsı yaratmayacak ızdıraptır. cehennemin en ön sıralarında yerlerimiz ayırtılmıştır.
en az doğarken çekilen acı kadar tarifi mümkün olmayan acı.
insanın başına ne gelirse ya meraktan...

(bkz: merak ne güzel şey güzel şey merak)
(bkz: can çekişirken vazgeçip başlık açmak)
ölmediğim için bilmediğim ızdırap.
yaşayamadıklarını düşünerek geri bıraktıklarına bakıp son kez "keşke" demek.
(bkz: kaç kere öldün)
belki de zevktir, bilinemez.
yok oluşun verdiği korkudan gelen ızdıraptır. yok oluş değil de, ardında bıraktığın yaşamı sonsuza dek kaybetmen, sevdiklerini, herşeyini.
tarifi imkansız olduğu ebedi kalacaktır.
Istırap olmasın?