bugün

insanı rahatlatır. çünkü dünyada ölmeyi hak eden ama ölmeyen ve yine ölen ama ölmeyi hak etmeyen binlerce kişi var.
bu ilahi bir denge bence.
ölümden sonraki hayat, hak edene verilen hayattır.
o zaman neden ölüyoruz diye ölümü sorgulamaya yol açar.
ey fani ateist ; bir gün toprak olacaksın.
ve o zaman diyeceksin ki evet ölüm varmış, evet melekler varmış, evet allah var.
beni gönderin dünyaya. fakat artık senin için o kapı kapanmış; cehennem kapıları açılmış olacak.
gördün; doğumdan sonra hayat var, hem de anne karnındaki hayatla kıyaslanamayacak derecede müthiş bir hayat, aynen de ölümden sonra baki bir hayat var bu dünyayı zindan hükmünde kılacak kadar müthiş, sen de gideceksin, şunları dikkatle, sabırla oku ve dünyanın cam parçalarını elmasa tercih etme,

"ey nefis! bütün ahbabın, kabrin öbür tarafındadırlar. burada kalan bir iki tane ise, onlar da gidiyorlar. ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder? erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister. sakın gafil olup ikinci adama benzeme.(ikinci adamın ne olduğunu anlamadınız tabi, başka bir konu açar diye girmiyoruz oraya şimdi)

ey nefsim! deme, "zaman değişmiş, asır başkalaşmış. herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder(taparcasına sever), derd-i maişetle(geçim derdiyle) sarhoştur"
çünkü ölüm değişmiyor. firak(ayrılık), bekaya kalb olup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peydâ ediyor.

hem deme!! "ben de herkes gibiyim" çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.
hem kendini başıboş zannetme. zira şu misafirhane-i dünyada, nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin. nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?"
gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar.
Allah'a inanmaktır. imtihana inanmaktır. dünyada ipini koparmış gibi gönlünce, keyfince yaşayamayacağının, nefsinin kölesi olamayacağının göstergesidir. ahirete inanma, imtihana inanma, meleklere inanma, sırat'a inanma. neye inanalım hırsızlarla, katillerle, zalimlerle, pisliklerle aynı akıbete uğrayacağımıza mı?

yalnız doğduk yalnız öleceğiz. ben ölümden sonraki hayata inanıyorum. buna inandığım için de her gün şükrediyorum.
kapalı kutu. felsefik açıdan yorumlanması yanlış çünkü insan sadece felsefik bir olgu değil. metafizik ile de değerlendirmek bu çağda mümkün değil. bizi yaşatan ney örneğin, kan olduğunu varsayalım bu kaynağın. öldükçen sonra kan bi yere gitmiyor. yani ölünce bedenimizden giden ney fiziksel olarak, enerji ise bu nasıl ve ne şekilde nereye gidiyor? bunun incelenip irdelenmesi lazım ama sırası var. önce sakız çiğneyince oruç bozuluyor mu? ya cevap bulmalıyız.
eğer yaşadığın zamana, mekana değer katacaksa ne âla. ama öbür dünya var diye burayı boşlarsan, kafanı çalıştırmazsan, bir şey üretmezsen, sadece sevap puanı kazanmak için iyilik yapacaksan bu hem onurlu değildir, hem de gerçekleri görmeyi engeller.
Rahatlatır, yok olmak korkusu büyük bi korku.
imanın şartlarındandır.
(bkz: ahiret gününe inanmak)
Kesinlikle vardır. Şimdiki yaşadıklarımızı o zaman hatırlar mıyız bilemem. Ama bu evren sadece dünyadan ibaret olmadığına göre hatta başka başka evrenlerin olup olmadığı kesin olmadığına göre sadece dünya gezegeninde nefes alıp verenlerin olması büyük sacmalıktır.
Bu ego bu boktan dünyaya büyük gelir.
islamcıların intihar komandosu olma sebebi.
Pragmatik bir bakış açısıdır. Voltaire sanırım " Tanrı yoksa bile insan onu icat etmelidir " demiş.
insanoğlunun aç gözlülüğüne dayanmaktadır. ona bu hayat bile yetmez artık. sürekli fazlasını ister.
Kesinlikle dogrudur. Ama o hayata gecince bu hayati hatirlayamayiz ama bence tahminde bulunabiliriz. Soyleki suan durumumuz iyi ise onceki hayatımizda iyi seyler yaptik. Onemli olan bu olayi farketmek. Simdi 10 20 50 70 yil sonra olecegiz iyi ölürsek donusumuz guzel olacak. Hatta belki de suanki bizden haberimiz olacak aaa xx sunu yapmis diyecegiz ama o xx kim bilemeyecegiz. Belki de karinca olarak dunyaya yeniden geleceğiz. Dunya ilerlemeye devam edecek biz yeniden gelecegiz. Bu konuda sabit olacak tek bi şey var o da muslumanlarin kıyamet hakkındaki benzetmesi.
bir gün unutulmaktan korkan veya bunu istemeyen, dünyadaki birçok şeyin adaletli olmamasından dolayı herkesten daha büyük bir gücün verilmeyen adaleti dağıtmasına inanmaktır.
olması gerekendir de bunu düşündükçe bana panik ataklar basıyor.

toprağın altına koyacaklar ve bırakıp gidecekler lan gece falan da orda kalacağız, hiç korkmuyor musunuz amk?

beni yakıp küllerimi denize göle falan atsınlar toprağın altına girmek istemiyorum.
bir ihtiyaçtır. insandaki "ölümden sonra ne olacak?" sorusunun boşluğunu doldurmak ister. neye inandığı ise kendi tercihidir. böylesi büyük bir korkunun her ne şekilde olursa olsun giderilmesi için bir cevap getirilmişse ve buna inanıyorsa o kişi saygı duymak gerek.
ölümün yarattığı hiçliği hayal kurarak gidermektir, hayal kurmak gerçekçi olmadığı için materyalist görüşler ölümden sonrasına inanmaz. misal ben.
ayrıca buza dokunup sıcağı düşlemek elinizin donduğu gerçeğini değiştirmez.
Ölmeden bilemeyiz sadece inanabiliriz. inananlara hakaret etmeyin lütfen.
çok istediğim ama inanamadığım eylem. kimilerinin şeytan olarak tanımladığı aklım buna izin vermiyor ne yazık ki. yoksa inanmak istediğim o kadar güzel şeyler var ki.
inanmadığım, inanamadığımdır.
Doğmadan önce bilincimiz olmadığı gibi öldükten sonrada bilinç nerden geldiyse oraya gidecek.

O yüzden hayatınızı boş işlerle meşgul edip heba etmeyin. Acı olan yıllarca biriken tecrübe ve birikime bir anda hükmedemeyeceksiniz. Hüküm ortadan kalkacak ve fiziki beden öldüğü an bilinçte bitecek. Öte dünya beklentisi tamamen ölümü kabullenemeyen ve ölümsüzlüğe tapan insan içgüdüsünün eseridir. Dinler de öyle.

Kanıt: doğmadan önce bilincin olmaması.
pazar günü öğleden sonra insanı düşüncelere sokan durum, öldükten sonra ne olacağız? bedenimiz toprak olup çürüyüp gidecek mi yoksa ruhumuz tanrıya mı kavuşacak. hiç kimse tam olarak bu sorunun cevabını bilmiyor, enteresan?
Ölüler biliyor ama onlar konuşamaz. Evet.
Öldükten sonra, filmin bitmesi korkusudur. Ölüm korkusudur. insan evladı var olduğu günden beri sonları hazmedemez, inanmak istemez.