bugün

Ekmeğinin peşinde olan emekci insandır. Denk geldiğimde hemen hepsine "kolay gelsin" demeye calışırım. Hemen hepsi de aynı şekilde beni cevapsiz birakmaz. Kendini vazgecilmez sanan beyaz yakalılardan 10 kat daha kibar ve nezaketli insanlardır.
Iphone 7 alıp plus çıkınca üzülen kendini ezik hisseden kapitalist köpeklere dert olmuştur.
arada buldukları yemek artıklarını aç karınlarını doyurmak için yiyorlar mı merak ettiğim tiplerdir.
en azından hırsızlık yapmıyorlar falan diye yeşilcam'dan kalma argümanlarla savunulan tiplerdir.

allahın asosyal ergenleri sanki babanızdan bahsettik de bu kadar emin konuşuyorsunuz. yok çalmıyorlarmış falan. git bir bakkalla konuş bakalım kaç defa dükkanın önünde duran yeni gazetelerini almış bahsettiğim tipler? hepsi yapmasa da aralarında bir sürü bu işlere kalkışan var. her şeyi geçtim çöplerde milyonlarca mikrop var bu tipler günde 150 tane çöp karıştırıyordur en az. oradan aldığı mikrobu çevreye yayıyor.

geri dönüşüm önemli ama devlet kontrolünde olmalı. öyle prim kasıcam diye hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyleri burada savunmayın. burada savunduğunuz adamlarla konuşmuşluğunuz bile yoktur, yanınıza gelseler kaçarsınız açık ve net.
Dünya için şuan buradaki herkesten daha faydalı olduklarını düşündüğüm tiplerdir.

Hepsinin emeğine sağlık.
evine helal ekmek getirme peşinde olanlar ve temiz, güzel insanlar. onlara saygılarımı iletirim.
dönüşüm fedaileridir.
O iş de mafyalaşmış atfedersiniz. Doğudan gelen krolar o işe de el atmışlar. sykdğmin sığırları.
geçen sene üniversitenin itiraf sayfasına yazılmış bir yazı..

Ankara Beşevler'de Gazi Üniversitesi Hastanesi'nin arkasında denk geldim bu abiyle.
Kağıt toplayarak geçimini sağlıyordu.
Yaşı 27
3 çocuğu var
Onu farklı kılan ise çöpte bulduğu şişirilmiş balonları kağıt topladığı arabasına asması
Bu balonlar kim bilir nerenin açılışında kullanılmıştı
Şimdi ise bi kağıt toplama arabasının arkasındaydı
"Kolay gelsin" dedim gülümseyerek
"Sağol" dedi.
Espri olsun diye "Abi kağıt olsam kaç lira ederdim" dedim gülerek, amacım muhabbete girmekti.
O da espriyle karşılık verdi: "Tartmak lazım" dedi gülerek.
Kahkahalar falan gülüyoruz ilerliyoruz.
Bir çöpte durdu, o çöpten kâğıtları ayıklarken sordum "Balonları çocuklara götürüyon sanırım"
"Hem çocuklarma hem de eşime" dedi. Yutkundum, duygusallaştım.
"Vay be çok romantik birisin sanırım" dedim gülerek.
O başladı anlatmaya ben sustum: "Genç, ben severek evlendim. Ama düğünüm olamadı. Kaçırdım eşimi. Şimdi ailesi halen onu istemiyor. Ben ona hem babayım hem de eş. Eşime hiç pahalı hediye götüremedim ama ayrılan kızların sokağa attığı gül demetlerine çok denk geldim. Alırım, temizlerim bi güzel eşime götürürüm. Ağlayarak atılan o güller, sevinçle karşılanıyor kiminin kucağında. Bizim hanım da pek sever gülleri. Ama bilmez ki başkasının aşk acısı saklıdır o güllerde. Balonları da sever, düğünümüzde hep böyle renkli balonlar takacaz diye hayal ederdik ama bir beyaz gelinlik dahi giyemedi. Sokaklarda geçerken duyuyorum "acaba sevgilime/eşime ne alsam ki?" Seven bu soruyu kendine sormaz evlat. Seven insan en küçük şeylerle dahi onun mutlu olacağını bilir. O yüzden 3 çocuk da olsa ben balonları ilk gördüğümde eşim geldi aklıma. Eşime aldım. Ama çocuklar da mutlu olur elbet görünce. Asarız evimizin bir köşesine her günü düğünümüz gibi yaşarız."
Yutkundum, "eyvallah abi. Kolay gelsin" diyip uzaklaştım. Ve anladım ki "Aşk bir kâğıt toplama arabasına asılan balonlardı"
Çoğu lüks görünümlü hayat yaşayan garibanların iğrenerek, küçümseyerek baktığı daireler katlar arsalar sahibi olan tiplerdir.
o çuval değil haral yetmez gibi haral arabası da değil çek çek olarak tabir edilen ekmek teknesi trollüğünüz batsın tip diye genellediklerinizün kararkrerleri sizinkinden çok daha sağlam.
Ben bu adamların kimseye bir terbiyesizliğini ve zarar verdiğini görmedim duymadım.
genelde kulaklıkla gezerler açık ve net.
elleri pis olanın ekmeği temiz olurmuş.
bazılarıyla muhabbet ettim. iyi çocuklardı karşılaştıklarım, ekmeğinin peşinde çocuklar.
çuvallarıyla metropol yaşamına uygun değillerdir açık ve net.
yırtık ve pis kıyafetlerinin yanında kulaklarındaki apple kulaklığıyla gezen tiplerdir. kendilerini acındırmak için böyle giyiniyorlar sanırım ama kulaklık ele veriyor işte açık ve net.
ekmek parası peşindeler. katma değer sağlıyorlar atık kağıt toplayarak. biraz saygı ve hoşgörüyü hak ediyorlar.
hırsızları bunların eline verip ıslatıp ıslatıp dövdürcen.adam ne çile çekiyor para için sen git kolayı seç şerefsizlik yap.bide zenci saatçilerimiz var.onlarada s*ktiricen o hırsızları.
Üstteki bir yazarın entrysini okudum da @kotucaylak gerçekten bizden daha özgürler.
insan içine çıkarken saçımıza giyimimize dikkat ediyoruz, örneğin sokağa pijama ile gitmiyoruz insanlar yadırgar diye, ama bu insanlar hepimizden özgürce yaşıyorlar istedikleri gibi kötü giyiniyorlar insanlara kendilerini beğendirmek için bakım yapmıyorlar.
istedikleri gibi giyinip yüzlerini saklamadan giysisinden ve üstündeki kirden utanmadan sokaklarda geziyorlar sokaklardan karton ya da başka şeyler(çöpten para altın gibi değerli şeyleri de en fazla bu kartoncular bulur) bulup paraya çeviriyorlar, istedikleri zaman bunu yapıp istedikleri zaman bırakabiliyorlar kendilerine yetecek kadar para kazanıyorlar.
Ya biz? Para kazanmak ya da hayatımızı devam ettirmek için sisteme köle oluyoruz, belli saatlerde yapmamız gereken işi yapmak zorundayız çünkü para kazanabilmek için, kendimize zaman dahi ayıramıyoruz bazen tamamiyle sistem için kölelik yapıyoruz.
Kabul edelim onlar bizden daha özgürler.
nereden geldikleri belli olmayan tiplerdir açık ve net.
mide bulandıran tiplerdir. evet.
Çuval arabası kalmadı artık. Elektrikli bisiklet ya da kasalı Ford kamyonete terfi ettiler.

Çok iyi kazanıyor ipneler demek ki.