bugün

+abi abi abi!!!!! (Koşarak gelirler)
-efendim!!!
+abi b bloğun bodrumunda köpek doğuruyor
-e ne yapayım ?
+bizi görünce havladı biliyormusun?
-yanına yaklaşmayın yavrularını korumak için ısırabilir!!
+abi köpekten mi korkuyon sen?
-fatal error
+ hhka abi.
- efendim canım.
+ hhhhkkaaa abiii
- efendim.
+ hhkka abiii.
- ne var lan it.
insanı mutlu eder.
x:oğlum eşşeğin yavrusuna ne denir?
y:eşşek oğlu eşşek.
Yeğenim emre kafasını göbeğime yaslamış, birlikte çizgi film seyrediyorduk.
Birdenbire bana;
-teyze sen evlendin mi? Diye sordu.
-Hayır bu nerden çıktı?
-ama teyze karnından sesler geliyor ve az önce bebek tekme attı
Dedi.

Ama yavrucum orası bağırsaklarım ve o hareket eden ise gaz sıkışması diyemedim...
bir akrabanın dört yaşındaki kız torunuyla olan diyaloğu:
akraba: uçak geçiyor havada, bak aya doğru gidiyor; gördün mü?
torun telaşe ile: ay kaç kaç hemen ordan, uçak çarpacak sana.
O an bana komik geldi ama simdi siz okuduğunuzda nasıl olur bilemem. Neyse olaya geciyorum..
Bir gün halamlara gittim, babaannem ve 12 yaşındaki yeğenim vardı evde..biraz hoş beşten sonra oturdum tv ye bakıyorum..o ara su konuşma yasandı.
Yegen: senin göbek deligin nerde?
Babaannem: burda!
Yegen: ne işe yaradığını biliyo musun?
Babaannem: yok, ne işe yarıyo?
Yeğen: hiç bi işe.
h: hocam,
k: kızı,
cc: ben.

cloudcaptain'in hocasının kızıyla geçen hafta bir diyaloga girilmiştir. dokuz yaşındaki çocuk, charlie'nin çikolata fabrikası filmini çok sevmektedir, iyi ki izlemişizdir.
k: pekiii, sende onun kitabı var mı?
cc: var tabii, istersen getiririm.
k: oluuur! der ve sevinçle sarılır.

bir hafta sonra cloudcaptain, hocasının kızına kitabı verir. bir de çantasından çikolata çıkartır.
cc: bak, charlie sana çikolata gönderdi. severmişsin diye düşünmüş.
k, babasına döner ve der ki: baba sen bu abiye neden yalan söylememeyi de öğretmedin?
ve cloudcaptain utanır, kızarır ve öksürür. hocası durumdan kurtarmak için sınıfa doğru yürümeye başlar.
h: biz en iyisi artık derse geçelim cloudcaptain, vakit daralıyor.

(bkz: şimdiki çocuklar cin gibi)
Hadi biraz esneyelim deyip spor yaptirmaya calistigim yegenimin "ama benim uykum gelmedi ki" demesi.
Bazen tam bir karagoz gibi cevap veriyor bana.
3 yaşındaki yeğenim camdan dışarıyı seyrederken birden ayı ayı ayı var diye beni telaşla yanına çağırdı. Ben de haliyle ne ayısı olum dedim. Camda ayı var dayı gel bak inanmıyosan dedi. Ben de ramiz dayı triplerine girdim ve ayılar uçmaz yeğen dedim. Sonra ufaklık bana o ayı değil dayı uçan ayı uçan... diyince çözdüm olayı. Doğru ya 3 yaşında çocuk r harfini nasıl söylesin.
Alicim günaydın seni her zaman okula baban getiriyordu, bu sefer anneyle mi gelmek istedin.
Hayır öğretmenim babam evde kakasını yapıyor o yüzden annem getirdi.
5 yaşındaki annemin arkadaşının kızının evcilik oynarken sen edison sun ben de marx ım demesi şok etkisi yaratmıştı.komik bir durum yok .evcilik diye işe git gel yat uyu kurgusunu Kuran çocuklar ı düşünüp üzüldüm hayal dünyasını sığlaştıran ebeveynler varken napsınlar.
D: Düzenli düzensiz
M: Minik yeğen

M : Teyzişkoo seni göğdüğüme çok sevindim
D: Pıtırcığım nasılsın?
M :iyim ponçik teyzem beni özğedin mi bakalım?
D: Evett çok özledim
M: Beni özğedin diye geldin değil mi?
D:tabiki
M: Afeğinn...bak beni ozzemezsen geğmiyosun tamam mı!

D: Kim kızdırdı seni?
M: Bu.( 17 yaşındaki ablası)
D: Ne yapalım bu nu şimdi abla da o naapsak ki?
M: Satalım bunu ama teyefonu bana kağsın. Şunun tipe bak bee!

Ve birgün büyük yeğenimle kuçuğunun yaşını tartışıyoruz 3 yaşında mı 4 yaşında mı diye..

M: Tamam tamam sakin olun yahu 5 yaşındayım 5
Hönk!!!

Yeğenle geçen diyaloglardır.
annem muffin yapmış, komşunun çocuğuna da vereyim bi tane dedim.

ben: elif gel bak x teyzen kek yapmış al sen de bi tane.
babası: ne diyoduk kızım?
elif: teşekküüürrleeer
ben: afiyet olsun
elif: bi şey değil
babası ve ben aynı anda: lsdfgnljdsfgndflsjgn
- uzaydan bakınca dünyanın dışındaki beyaz şeyler nedir?
- .... ımmmm... kutup ayısı..
- ... *
Televizyonda kanalları değiştirirken sıra trt çocuğa geldi.

-şşt ayşe. Şu çizgi filmi seviyor musun?
-evet teyze çok seviyorum bu kalsın.
-ama ben sevmiyorum zaaa.

Deyip kanalı değiştirdim. Pişman değilim.
-manita varmı manita
+Hihihi
-söyle yoksa babana sevgilin olduğunu söylerim.
+söyleme yaağğ
komşunun oğlu ile geçen bi diyalog;
++metehan ne yapıyorsun, neden kötü davranıyorsun oyuncağına?
--bunu bozmam gerek.
++neden?
--bunu bozmam gerek çünkü ben yaramazım.
++???????????
Kızım ülkü 18 aylık. Mutfakta yemek yiyoruZ. Annesi ve benim aramızda oturuyor. biraz ona, biraz bana salça oluyor. Elindeki arabayı 2 kez bilerek masadan yere attı. Ben de dedim ki,

-kızım atma arabanı yere artık.
-neden?

Tekrar ediyorum, daha 18 aylık.
Komşunun 4 yaşındaki çocuğu. 2 abisi var.

-abin nerede lan?
+iğne vurulmaya gitti ya!
(Sanki biliyormuşum gibi)
-öteki nerede?
-dişçiye gitti ya!

ikiside internet kafede sürtüyor halbuki. Çocuğu kandırmışlar amk, yazık.
Amcamın oğlu ile oturuyoruz 6 yasında Bedirhan.

Durdu durdu ve bana sunu sordu.

-abi ben şimdi kendi kendimi yersem 2 kat büyür müyüm yoksa ölür müyüm ?

Bunu onun anlayacağı dilde nasıl anlatabilirdim düşündüm cevap verememiştim amk.

(bkz: 35447643)
Kardeşi yeni doğduğu için travma geçirmekte olan 4 yaşındaki yeğenime benim de hamile olduğumu söyleme zamanı gelmişti. Malum eskisi gibi üstüme atlamasın diye oyun oynarken.

- teyzeciğim , artık benimde karnımda bebek var.

+ ya of ya . Bebek hapishanesi kurucam. Bütün bebekleri oraya atcam.
çocuklarda işine geleni yapma ya da duyma olayı bir hayli gelişmiş.
bir yeğenim var üç buçuk yaşında yaklaşık olarak. kreşe gidiyor. yani gidiyor ve bütün gün oyun oynuyor. bizde konakladığı bir gecenin sabahında uyandırmak amaçlı yatağına gidip kendisini öpüp, gıdıklamaya başladım. biraz mızıldandı ama sonuç olarak uyandı. ilk cümlesi okula gitmeyeceğim oldu. ben de dedim ki ben de hiç istemiyorum ama gitmezsem her şeyden geri kalırım, öğretmenim de neden gelmedin diye sorar bana dedim. sen de kalkıp gitmelisin, arkadaşların merak ederler dedim. hani benden beklenmeyecek cümleler kendimce güzel örnek olacağım. çocuk da beni dinledi baya.
o esnada annem içeriye girdi. sanki az önceki konuşmayı hiç yapmamışız gibi yeğenim dönüp anneme: babaanne dedi, halamla ben bugün okula gitmek istemiyoruz! ikimiz de kahvaltımızı yapıp resim yapmaya gitmek istiyoruz. dedi. bunları diyen de bir lokma çocuk. hobbitten hallice.
güldük, eğlendik biraz.
sonuç olarak da ikimiz de sırt çantalarımızı alıp okullarımıza gittik.
"Bugün günlerden cuma ise yarın hangi gündür" sorusuna "tatildir" diye cevap veren daha 6 yaşında hayattan küskün ve henüz 1. Sınıfa gitmesine rağmen okuldan bıktığını iddia eden kardeşimle girilen diyaloglardır.
hepiniz görmüşsünüzdür "yağmura şemsiye" diye bağıran tipleri. yine yağışlı bir gündeyiz. seyyar eleman bağırıyor slogan atar şekilde. o sırada bankamatik kuyruğundaki annesinin elinden elini kurtaran küçük kız, şemsiye satıcısına doğru gidiyor:

küçük kız: şemsiyeci amca, bana da bir şemsiye ver. benim adım da yağmur.
şemsiye satıcısı: senin paran var mı bakalım?
kk: ama benim param yok ki.
şs: biz ıslatan yağmura şemsiye veriyoruz, parası olmayan yağmur'a değil.

o sırada küçük kızın annesi arkasını dönüp küçük kızı oradan almaya gelirken küçük kız birden 40 yıllık sigara tiryakileri gibi boğazını temizlercesine tükürüğünü ağzında toplayıp yarım saniye sonra şemsiye satıcısının suratına tükürüyor ve ekliyor:

küçük kız: ben de ıslatabiliyorum. ver şemsiyeyi.
güncel Önemli Başlıklar