bir butik kafede nostaljik bir resime bakıp dalan küçük bir kızla aramızda geçen diyalog şöyledir ;
-fıstık neden öyle daldın?
+bu resim bana eskileri hatırlattı
-?!!! hımmm evet * *
Benim babam senin babanı döver.
kahve içilmiş usulen fal kapatılmıştır. meraklı gözlerle bakan velete* fincan uzatılır.
çocuk: hımmm* sana bir tane göc var.*
kodinjection: ee bu kadar mı yanı?
çocuk: evet bu kadar!
kodinjection:ama çok az şey söyledin.
çocuk: hımmm sana iki tane göc var!!
kodinjection: ??!!
hasan: 35-40 yaşlarındaki amcam.
serkan: 9 yaşındaki kuzenim. acayip fırlama.

hasan: serkan, gördün mü galatasaray milan baros'la yollarını ayırmış.

serkan: yok ya, öyle bir şey yok. seni kandırmışlar.

hasan: valla, televizyonda gördüm. öyle değil mi tearsofcold?

tearsofcold: hayır ya doğru değil o. televizyondaki haberlere baksan galatasaray 10-15 kere ronaldinho'yu alırdı. zaten bugünkü maçta da oynadı baros.

hasan: ben inanmıyorum. galatasaray baros'la yollarını ayırdı.

serkan: hayır ya ayırmadı.

(bu diyalog bir süre daha devam eder. hasan yine bildiğini okumaktadır)

serkan: heh, hasan amca aklıyla yollarını ayırdı. *
not: isimler değiştirilmiştir.
yaş 5
kızımla lokantacılık oynuyoruz. o garson ben de müşteriyim. en son hesabı getirdi ben de para verdim. verirken de “üstünü getirin ama” dedim.
aldığım cevap;
“hayır size üstünü getirmeyeceğim. para getireceğim...” (e hem öğretme hem her şeyi çocuktan bekle olmuyor tabi...) *
+ siktir de bakayım amcalara
- ...
+ siktir de amcalara dondurma alıcam, siktir de hadi
- ...
+ bak şu amcaya siktir de mısır alıcam sana siktir de hadi amcalara
- bi siktiy git ya.

ortamdaki herkezi ve beni gülme krizine sokmuş bir diyalogdur. aklınca küçük çocuğa küfür etmeyi öğretecek.
kendi parmaklarıyla 3 nüfusa göre 4 yaşındaki afacan olan kuzene sıcak bir gülümsemeyle sırıttıktan sonra;
+ne bakıyorsun ya?bak hala bakıyor, baba şuna bir şey desene hala beni izliyor diye yakarmalar.
-Ahmet:Vayy furkan gelmiş hoşgeldin furkancım.
-Furkan:Hoşbulduk teyze.
-Ahmet:Furkancım erkek teyze olmaz dayı olur tamammı dayıcım.
-Furkan:tamam dayıcım.
-Ahmet:bugün okulda neler öğrendin bakim?
-Furkan:Öğretmenim bana büyüyünce ne olacaksın diye sordu.
-Ahmet:eeee sen ne cevap verdin furkancım.
-Furkan:Kayu olacam dedim.
5 yaşındaki kardeşim x ile bir iftar akşamında:

x: biliyo musun ben bugün horuç * tuttum .
t: tamam bırak şimdi.
x: tamam nasıl bırakıcam.
t: elinde değil mi oruç.
x: yok elimde bak.
t: e sen tutamışsın orucu.
x: ama ben .. ben horuç.. anne yaaaa
b; baba24
k; 8 yaşındaki kuzen.

k, cemaat in okullarından birine gitmektedir, b ise bakalım ne öğretiyolar çocuğa, beyin yıkıyolarmı diyerekten sorular sormaktadır.
nerdeyse tüm sorularıma güzelce cevap vermiştir k. ve sıra son soruya gelmiştir.

b: en büyük türk kim k?

k başını çevirir, yüzüme bakar... gururla derki;

atatürk...

işte o an tarif edilemez bi duygu yaşadım. gel lan dedim seni alnından öpeceğim dedim. tabi bişeylerde ısmarladım kerataya.

helal olsun k helal olsun...
Çocuklarla girilen her diyalog her zaman sağlığa sakıncalıdır. Beraberince çok soru getirir ya da sizi işin içinden çıkılmayacak derece de zorlar.
ing. öğrtemeni blackmind: ....(bir saat açıklamalar)sınıfta bu yüzden türkçe konuşmuyoruz çünkü hepimiz ingilizce bilen çocuklarız değil mi. neymiş türkçe yok
beyza: türkçe yok ama turkish var.!!!

i.ö.b. :arkadaşlar soru soruyorum bileni öpücem. tamam mı ?
orkun what colour is that?
o: blue. ama bu çok kolaydı teacher zor sor.
i.ö.b.: ok. orkun is that a blue bag?
orkun: no. it is a yellow pencil.
i.ö.b. : aferinn gel öpücem. ( gelir ve dudağımdan öper)
b: oğlum nie dudağımdan öpüyosun?
o: ben 2 tane bildim!!!

b: ceylin dinlemezsen ingilizce öğrenemezsin.
c: senden başka kimse bilmiyo ki ingilizce zaten gerek yok.

b: tuna cow lar bize milk veriyo di mi?
t: evet.
b:peki neresinden?
t: poposundan.
*swh~ ~
yetişkin- kürt erkekleri iyi sikiyor.
çocuk- geçen akşam babam kümeste yakaladı birini, tavuğu sike sike öldürmüş it herif.
yaş 5

kızımın okulu nihayet açıldı. bir haftadır yeni öğetmeni ve sınıf arkadaşları ile tanışma döneminde.
kızım: annecim ben yeni öğretmenimi çok sevdim böyle ona sarılıp sarılıp öpmek istiyorum.
buzz: e sende öp o zaman
kızım: yok olmaz daha o seviyeye gelmedik. (seviyeni yesinler senin...)
küçük yeeenim ve ben gün bugün 1 saat önce takside :d

*muşab aaabi..yeyeye gidioz muşab abii ?!?!?!
+bana bilet almaya gidiyoruz ensar
*bileti yapcan muşab aaabi ?!?!?!
+ben ankara'ya gitcem ya ensar o yüzden
*ya muşab aabi ankayada napcan muşab aaabi yaa ?!?!?!
+ben okula gidiyorum ya ensar gitmem lazım o yüzden
*ankaya ujak mı muşıb aabi ?!?!?!
+uzak tabi ensar çok uzak
*ya muşab aabi kim koymuş bu ankayayı ujaka ya kim kim koymuş ?!?!?!
+adjaksljfhalksjdha (!)
Kemal Kılıçdaroğlu'nun boyunun kısa oldugunu vurgulayan akrabamıza olan gıcıklığı nedeni ile, Ben Kemal'i seviyorum diye ortalarda gezen üç yaşındaki kuzenimin, Tayyipçi annesi ile girdiği diyalog:
-Anne beni köfte yemeye götürür müsün?
-Götüremem bebeğim, senin o çok sevdiğin Kemal, restorantın yollarını kapatmış.
-Sende Recep'e söyle açtırsın o zaman.

Üç yaşında olduğuna inanılması güçtür.
yer; dayımın düğünü.

sarışın yakışıklı ufak kuzenim dayım ve yengem evet dedikten sonra r'leri çıkaramadığı konuşmasıyla;

--spoiler--
ben de evet diyoğum ve üç evetle yolluyoğuz.
--spoiler--
*
beş yaşındaki kuzenimle aramda geçen konuşma:

ben: ee bakalım büyüyünce ne olucan sen?
kuzen: beyin cerrahı olucam.
b: ya hani ressam olacaktın? n'oldu niye vazgeçtin?
kuzen: bu ülkede sanatçıya değer vevilmiyo.
ben: haa?
yaş 5

disney on ice prensesler ve kahramanlar'ı izleyen kızımdan günün yorumu;
"tüm prenseslerin isimleri var ama prenslerin niye yok..."
- ablaağğ
+ efen.. ( demeye kalmadan )
- 7 14 21 28 35 42 49 56 63 70 ..
+ noluyo lan nefes al
- 7leri öğrendik bugün da yaa*
+ ha tamam.
jine: yaa amaaan bugün eski anadolu tarihi semineri diye bi dersime ilk kez girdim piuuu berbat bişimiş aman diyim yaa!

ve 4 yaşındaki yağmur ortamı yarar geçer.

yağmur: aaa ben ne kadar severim eski seminer tarih anadosulunu.

jine ve ahali:sdfdsasdfghgfd
4 yaşındaki amcamın oğlu bize gelir ve bakkal diye tutturur. eve yakın market de yoktur. artık dayanamam götürürüm.

- off melih evde her şey var bak kaç dakika yürüyoruz.
- olsun ben istiyorum ne var alsan.
- tamam hadi bişey demedim.

(markete gireriz)
- işte bunu istiyoruuuuuuummmmm! (25 kuruşluk falım sakız)
- melih sen tuhaf mısın çocuğum?
- hadi gidelim
- hayır! birsürü çikolata cips alacaksın. sen de normal çocuklar gibi abur cubur yiyeceksin. al çabuk.
- ya yok almayacam gidelim gideliiiimmmm!

(bir sinirle eve gelinir)
- anne yarım saat yol yürüdük bakkal çok uzaktı.
- ne aldırdın yine?
- bunu aldı bana bak (sakızı göstererek)
- küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözler
kaç sene önceydi hatırlamıyorum, lojmandan arkadaşlarımla otururken yanımıza iki tane komşu velet geldi* 4-5 yaşlarında. yapabildikleri bütün şımarıklık marifetlerini sergilediklerinden dolayı aramızda şu konuşma geçti arkadaşlarımla:

- kim şımartmış bunları böyle ne yaramaz çocuklar..

ve çok geçmeden veletlerden cevap geldi:

-biz annaaanemizde sımaaadık.
ç:çocuk, b:babaanne

b:okulda saymayı öğrendinmi?
ç:öğrendim.
b:say bakalım, kaça kadar sayabliyorsun.
ç:1,2,3,.......34,35,36 bu kadar sayabiliyorum.
b:!?!
O zamanlar 4 yaşlarında olan kardeşim Yiğit'le annem arasında geçen teras diyaloğu;
+ oğlum o tarafa gitme tamam mı? Çok karanlık orası...
-Ben kalanlıktan kolkmam ki.
+Korkmaz benim aslan oğlum Yiğit oğlum yağız oğlum!
+Korkmazsın biliyorum ama tatlım öcü var orda gitme oraya,
Kardeş elleriyle annenin yüzünü iki yandan avuçlar ve
-Hah öcümü?Kolkma anneciğim ben koydum o öcüyü oraya...