bugün

sevgili vali Şemsettin Uzun'un yayınladığı bildiri ile gerçekleşmiş hadisedir.
nedenleri çok ise çok belli , trafik kazalarını önlemek(!).
bundan sonra çankırıda halka açık yerlerde içki içmek yasak yani anlayacağınız.
zaten trafik kazaları halka açık yerde içki içenler yüzünden oluyormuş hep bilimsel gerçek var.
evde içki içip araba kullanırsan kaza yapmazsın.
portakala c vitamini veren rabbim numunelik kullarını neden vali yaptın?
yavaş yavaş diğer illere yayılması muhtemel olay. zaten ne zaman bu tür yasakların ortaya çıkacağı merak ediliyordu. bir kaç yıl sonrası için; (bkz: üniversiteye türbansız girmenin yasaklanması)
(bkz: akp nin şeriat hamleleri) * * * * *
"imamdan vali ve belediye başkanı olursa olacağıda budur arkadaş." diye başlanılan daha sonra ufak ufak fetullah gülen'e doğru kayan baş-bakan ve cumhurbaşkanın'dan çıkılan bir çeşit körler sağırlar birbirini ağırlar muhabbeti.

(bkz: yobaz icatları)
(bkz: akademik yobaz)
bu ülkede alkollü araç kullanmak zaten yasak. sen bu yasağı uygulayamıyorsan, gerekli tedbirleri alamıyorsan bu senin suçun. yasağı uygulayamamayı başka bir yasakla kapatmak, pire için yorgan yakmakla aynı duruma geliyor.

bari içki üretimi toptan yasaklayın, sorun kökten çözülsün.
akp-milli görüşün yine tabandan yaymaya başladığı olay..önce küçük muhafazakar iller, sonra orta büyüklükteki iller en sonunda büyükşehirler. tıpkı kendilerini iktidara geçiren süreç gibi. önce küçük belediyeler sonra orta büyüklükteki il belediyeleri sonra istanbul ankara..iktidar ortaklığı, tek başına iktidar sonra çankaya..korkulur bu adamlardan.
içki satmak için,
almak zorunda olduğunuz ruhsat,
sonrasında satıyorum, salağım vergisi, pek azımsanacak rakamlar değil!
Ama işletmenize bu ruhsatı almadan da içki içilmesi mümkün.
Müşteriniz marketten alıp bir şişe rakı yı,masaya küt diye koyabilir.
Vergi memurlarının yapabileceği, yasal hiç bir şey yok!
Konuya örnek;
içkiyi yasaklayanların,'' kendilerine'' ait otellerde içki aynen bu yöntemlerle içiliyor.
Tüm yasaklar için,
inadına '' Duman'' .
işin diğer tarafıda Çankırı halkının anladığım kadarıyla olaya tepkisiz kalmaları ki bu olay da yasak kadar garip.okul zamanımda kar yağdığı zaman okulları tatil ediyorlar diye severdim valileri ama işim gereği bakanlıklar ve valililerle uğraşınca hiç sevilmeyecek insanlar olduğunu anladım.son örnek Çankırı valisi olsa gerek.
çok vahim bir olaydır. yani bu olay ile görüyoruz ki türkiye yavaş yavaş teokratik sisteme kayıyor. kaçmalıyız.

malezya'da bile yok böyle bir şey yahu. *

onu geçtim acaba bunun tam tersi olsaydı. yani her yerde içki içmek serbest olsaydı. biz daha "modern ve çağdaş" bir devlet mi olurduk? yani "olmaz böyle şey geriye gidiyoruz" diyenlerin tepkisi ne olurdu? çok merak ediyorum.

(bkz: alkol bütün kötülüklerin anasıdır)
öncelikle bir çankırılı olarak zaten yasaktı içki içmek, bunu resmileştirmişler. Yani çankırı'da büyük otel'in restoranı hariç -ki o da otel olmasından mütevellit- belediye alkol içilecek yerlere ruhsat vermiyor. Belli içilecek yerler var, ama oralara da yasak geldiyse ayıptır. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim çankırı'da alkol içilebilecek kapalı mekanlar olmadığı için çok insanın ankara'ya gidip, bir gece yarısı dönmek zorunda kaldığından kaza yapıp hayatını kaybettiğini de bilirim, o zaman sen vali olarak insanların içki içebilmesi için şehrin dışına gitmesi yerine git bir lokal yap, canı isteyen gitsin içsin. Ama amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek haliyle.
istanbul/kadikoy'de uygulamaya gecirilmasi durumunda, bira, sarap ve votkalar ile karsilanacak yasak.
ilerde brokrat olmak isteyen valinin yaptığı hamledir.
(bkz: çankırı tuba market)
çankırı belediyesinin insanlara alternatif çözümler getirmesi gereken durumdur. ne yapalım gardaşım sizin gönlünüz olsun diye ota mı başlayalım yani?