bugün

kişinin içinde bulunduğu durumun etkisiyle kendini kaybettiği, dünyadan soyutlandığı andır.

rwm edit' i: anket değildir * *
(bkz: tanım yaptım anket oldu)

e madem,

(bkz: popescu)
(bkz: 17 mayıs 2000)
(bkz: kophenagen)
(bkz: öfori)
(bkz: euphoria)
(bkz: aşk)
bu anı ilk yaşamanız eğer kötü bir anı ile olduysa,mesela arkadaşınızın kocaman düğün resmini gazetenin 3. sayfasında gördüyseniz ve trafik kazasında can verdiğini okuyorsanız,bir daha böyle bir 'an'ı yaşamayı hiç istemezsiniz.
5 sn.pike yapmak, zaman ve mekan kavramının yanında nesne kavramınıda kaybetmenize sebep olur. bütün nesneler sadece birer cizgi olarak algılanır.
el yordamı imdada yetişir.
uyumak en derınınden
sevgiLiyLe günü geçirmek
tinercisi,iti,kopuğu vs. tarafından ıssız yerlerde kovalanırken.

veya

onlarca bursaspor'lu amigonun yürüyüşü sırasında üzerinizde beşiktaş formasıyla yanlışlıkla karşılarına dikildiğiniz an.
(bkz: sidretül münteha)
alsancak semaların da travestiler tarafından kovalanırken.
Zamanın an mertebesine indirgendiği kimi zaman yoğun keder ve acının kimi zaman da mucizevi mutlulukların yaşandığı durum.
deli gibi aşık olduğunuz kişinin ağzından "arkadaş kalalım" sözünün duyulduğu andır.
ilk öpücük ve sonrası... zaman durur, mekan yok olur, dizler tutmaz.
(bkz: karadelik)
çok zor bir okul günü bitmiştir.tıka basa dolu bir akşam 6 otobusunden cevizlibağ duraklarında inilir..eve gitmek için yolun karşısına geçmesi gerekmektedi.ama karşısındaki yol da şanıyla şöhretiyle muzzam E-5 tir...üst geçit vardır 50 m ileride ama sabırsız bünye dayanamaz yolun o saatte bomboş olmasına ve bir adım atar dayanmaz... E-5 in ilk şeridindedir...adımlarını hızlandırı, ve ilk şeridi geçmiş ikinci şerittedir...biraz daha biraz daha yolun karşısı gözükmüştür....ve 3. ve son şeride geldiğinde tam solundan mezun olunca alma hayalini kurduğu bmw x5 kendisine doğru saatte 150 km hızla gelmektedir...işte o an zaman ve mekan yoktur...ee kişi de yoktur...
lpg tankının içine girip zippoyu ateşlediğiniz andır artık hiç bir şey hissetmezsiniz
(bkz: whats the matrix)
ya mutluluktan adrenalin seviyenizin tavana vurup sadece karşınızdaki kişiye odaklanıp hiç bir şey görmediğiniz ya da biri sizi çok kötü bir biçimde kırdığında kalbinizin kaç parçaya bölündüğünü bile hesap edemediğiniz anlardır.
gündüz vakti uyunan derin uyku arasında uyanıldığında yaşanan andır. önce nerde olduğunuzu, sonra saatin kaç olduğunu, gece mi sabah mı öğle mi olduğunu çözmeye çalışırsınız. can havliyle uyanıp işe geç kaldım çığlıklarıyla hazırlanmaya başladıysanız ve saat öğleden sonra dört civarıysa, sizde uyku arasında zaman ve mekan kavramlarını kaybedenlerdensinizdir.
(bkz: ruya)
başınıza kaynar suların döküldüğünü hissettiğiniz andır ne yazıkki.
(bkz: mirac)
(bkz: kara harp okulu kampları)
özellikle tatil zamanlarında olur. gece ve gündüzler uyumakla, deli gibi kitap okumakla, bilgisayar oyunu oynamakla ya da peşpeşe seyredilen filmlerle - ard arda seyredilmiş lost bölümleri de olabilir- geçmiş ise tatilin ortalarına doğru ten renginizin beyazlığından endişe eden aile eşrafından birinin sizi zorla dışarı çıkartma çabaları sonucunda aldığınız bol oksijenin ve gözünüze giren güneş ışığının etkisiyle: 'nerdeyim, neyim, ben kimim ve günlerden ne?' şeklinde gelişen şok durumu.
alkolden kafanın felsefe yapma noktasına geldiği an.