bugün

Hah biraz onun anlayacağı şekilden konuştuğum başlık.

Bence biraz şarlatanlık mevcut gibi. Çünkü olaylara başka yönden falan baktığı yok. Sadece bir hedefe odaklanmış, sadece orayı taşlıyor orayı eleştiriyor. Karşı tarafın yaptığı iyi bir şey olsa bile hiç aldırmadan vuruyor da vuruyor. Aman allah aç bir gorilin toprağa yumruklar yağdırması gibi.

Bugün facebook sayesinde bir yazısını paylaşmışlar. Normalde hayatta okumam böyle saçma bir yazarı ama açıp baktım. Okumama sebebim de aslında tüm ergenlerin bu yazıları okuyup gaza gelmesi sonra facebookta salakça paylaşması.

Başbakanın somaliye gidişi ve beraberinde nihat doğan'ı götürmesine odaklanmış bu sefer. He tamam mantıklı olan çoğu kişi zaten Nihat doğan'ın ortalık soytarısı olduğunu ve hareketlerinin yapmacık olduğunu biliyor.

Sorun kimin gidip kimin kalacağı değil. Sorun oradaki sefalet, somali'nin durumu falan filan vesaire.

Ya da bir önerim vardı aslında, hiç olmadı sen gitseydin be azizim. Hem böylece başbakana yan mesafeden taş atardın.
Tayyip erdoğan ve hükümete yalaklanmayan tüm gazeticilerin , gazeteciden sayılmadığı dönemde yılmaz özdil'e yapılmaya çalışan giydirmedir , ama en güzelini ne hikmetse o giydiriyor.
akp basın faşizmine rağmen kaleminin keskinliği birçok muhalif insana güç vermektedir , akp ne yapıyorsa doğru yapıyor diyen yalaka insanların karşısında en güzel silahtır , sayesinde tayyip'in padişah olmadığına muhalif yazılarıyla beni inandıran yazardır.

hoca o değilde lafı iyi koyuyor , birileri bir yerde deliriyorsa sinirinden demekki adam doğru yazıyor.
on numara tespittir...
doğru tespittir. gazeteci olmayan birinin, hükümet yalakalarını bu kadar rahatsız etmesi de ayrı bir araştırma konusudur.
(bkz: yılmaz özdil/#12711905)
taha akyol a.dilipak ve fehmi koru gibi taş devrinde kalmış dinazorların yanında gazetecilerin kralıdır.
gazeteci olarak görülen şeyin artık gelen fax ı veya mail i metne çvirip servis etmesi, istenilen planları çekip manşet yapması ve gördüğünü değil görmesi gerekeni aktaran kişiye yani uşaklık olduğu zanneden yazar hedesi.

bu biyat zihniyeti aslında kurumların tümüne yansıtılmış, halkın büyük kısmına enjekte edilmiştir. türk milletinin bir kısmının geninde olan kralcılık ta buna eklendiği zaman ortalıkta padişahım çok yaşa diye gezinen mahlukatların olması normaldir. asıl üzücü durum tasmanın koptuğu yerde ağlamaya başlamalarıdır. hemen yeni bir sahip bulmaya koşarlar, göz yaşları gözlerini kör edercesine ağlarken.
basın doğası gereği gelişmiş toplumlarda muhaliftir. oysa bizim ileri demokrasimizde muhalif olmaya çalışanların kimisi mapushaneye kapatılır kimisine "gazeteci falan değil" denir. ne bileyim bir rasim ozan, bir penis boyu uzmanı profesor doktor emre aköz, bir 70'lerin sosyalisti, 80'lerin özalcı'sı 90'ların uzancı'sı 2000'lerin ileri demokratı sayın engin the bellydancer ardıç, pek muhterem ve saygıdeğer mehmet barlas beyefendi gibi karakter ve dürüstlük timsali kimselerden oluşan değerli basınımızda elbet özdil gibilere yer yok artık. hayırlısıyla yakında kovulur inşallah.
yazamadığından mütevellit doğru önermedir.
o vakit rasim ozan da adam değildir.deme hakkını veren başlık.
olaya bu bakış açısıyla yaklaştığımızda zaman, sabah, star, taraf, vakit, yeni akit, yeni şafak vb. gazetelerde yazan gazetecilerin de "gazeteci falan olmadığını" söyleyebiliriz.
rasim ozan kütahyalı, mehmet baransu gibi adamların gazeteci sayıldığı bir ülkede gazeteci olmaması gerekendir. adamın kimseye bağı yok doğru bildiği neyse onu yazar.(#11469101)
bunca yalak, yağdanlık gazeteci bozmalarına inat her türlü şartlarda halen doğru olanı savunduğu için evet diğerlerine göre insanlığı ve sağlamlığı gazeteciliğinin önüne geçmiş olabilir...