bugün

(bkz: tevbe-i nasuh)
Abdülkadir-i Geylânî hazretleri "Dön ve yalvar, rahmet kapısı her zaman açıkdır" diye, Hazret-i Mevlânâ "yüz kere tevbeni bozsan da yine gel, burası umutsuzluk kapısı değildir" diye boşuna söylemedi. Yüz adamı gayrımeşrû şekilde öldürse bile "dünyada cezalandırılması ayrı bir konudur" ama tevbe kapısı her zaman açıkdır.
bunu soran adama "elbette olur * , ama yasalarca da cezanı çekmelisin" denmeli emniyete teslim olmaya ikna edilmeli dir. çünkü islamda adam öldürmenin cezası idamdır. tövbe etse de idamdır. bunu da devlet uygular. devlet bunu uygulamıyorsa da uyguladığı cezaya teslim olunmalı, moral değerlerin muhafazasına çalışmalıdır. * bu örnekte kişinin tövbe etmesi ancak devlete teslim olmak gibi somut toplumsal bir faydayla sonuçlanır ki bunu "din"den başka hiçbir güç bu denli kolay kılamaz.
ha kastedilen, çeşitli hatalar yapmış insanların, bazı kimseler tarafından, tövbe ve getirileri öne sürülerek kendi cemaat saflarına çekilmesinin yanlışlığıysa, bunda da dinin bir suçu yoktur. hristiyanlıkta olsa neyse, tövbe edip günah çıkarmak için rahip lazımdır, ama islamda tövbe için samimi bir kalpten başka birşey lazım mıdır? olay dinin değil din sömürüsünün eleştirisi olmalıdır.
cihat yolunda mı öldürdün, sorusuna olumlu cevap geldiğinde, aynı şekilde olumlu cevap verilmesi muhtemel soru.
kukrerken allah diyen aslan'ın sorması muhtemel cümle*
hersey bitti bunlarla ugrasıyoruz
öyle bir soru başlıktır ki bu; cevap entry giren aynı anda hem formata aykırı bir hareket yapar hem de alenen allah'a şirk koşar.

bir insanın tövbesini kabul edecek tek güç şüphesiz allah'tır. yüz insan da öldürsen trilyonlarca haram da yesen bunun hükmü allah tarafından belirlenecektir.

lütfen biraz saygılı olalım biraz da mantıklı...
(bkz: sikayetler yaradana ben kapaliyim)
paralel versiyonu;

adam öldürdüm, kaderimde bu varmış.

kur'an ı kerim;

bir insan öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılır.

(bkz: ayıkla pirincin taşını)
mevlana tarafından düşünülürse "ne olursan ol yine gel".