bugün

kemal beyin daha önceki bütün söylemleri gibi üzerinden 24 saat geçmeden yalan olmuş söylemidir.

http://sabah.com.tr/Gundem/2010/11/04/chp_myk_toplaniyor
--spoiler--
Biz yeni CHP derken geçmişi unuttuk yeniden CHP kurduk gibi bir anlayışı reddediyoruz. Böyle bir anlayış yok. Yeni CHP'den kastımız CHP'nin yeni yönetimidir.
--spoiler--
kendisine umut bağlayanlar, tekrar düşünsünler.
ne demişlerdi kendisine (bkz: tornistan kemal)
akp önderliğinde yükselen yeni türkiye ye ayak uydurmaya çalışan chp dir.
(bkz: ayrılda gel)
akp tiyatro kumpanyasının "mağdurum ben" oyunuyla başlattığı turnedeki son oyunu "mağrurum ben" oyununun da cahilce alkışlanması üzerine, "akla davet" adlı yeni oyununu yazmaya soyunan partidir.
geniş perspektifte bir aday adayı kitlesine sahip partidir.
yeniçağ gazetesi yazaı özcan yeniçeri'den yeni chp ile ilgili güzel bir tahlil :

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=17786
an itibariyle tunceli'de miting gerçekleştiren kılıçdaroğlu'nun teyid ettiği yeni olgu.
yeni chp'nin insan haklarından, anadillerden, emekten yana olduğunu söyledi. devrimcilikten bahsetti ve deniz gezmiş'i andı.

eğer söyledikleri doğruysa, nişantaşı ve çankaya burjuvazisi göt oldu demek; yok, eğer oligarkların güdümünde ise, insanları kandırıyor demektir.

bence;
(bkz: eski tas eski hamam)
Türklüğün Anayasadan kaldırılmasını isteyen parti,
80'deki kürtçüleri partiye geri alan Kılıçdaroğlunun partisi,
Bir teröristi "Tanrıkulunu" istanbuldan aday gösteren bir parti,
Atatürkün Kurduğu parti olmasına rağmen Atatürk'ün En büyük Düşman dediği komünizmin etkisinde olan parti.
"Vallahi apoyu özledik" diyen Ahmet Kayanın Mezarını ziyaret eden Kılıçdaroğlunun Partisi
Genel Af diyen Birinin partisi
eski kaşar ile taze kaşar arasında ne kadar fark var ise yeni chp ile eski chp arasında da o kadar fark vardır.
yeni (taze) chp daha gençtir ama vasıfsız kişilerden oluşan bir gençlik kitlesine sahiptir.
yeni chp daha demokratikçidir ama haddini aştığı birçok yer vardır. örneğin türklüğün anayasadan çıkarılması gibi.
yeni chp eskisinden daha çok çakallarla dolmuştur.
..

bu böyle gider. yani yeni chp sınıfta kalmıştır.
Fikir ve vizyon olarak kendini yenilemiş ama örgüt yapısı ve içindeki iflah olmaz hizipçiler nedeniyle eskisi ile arasında fark olmayan CHP'dir. Bunun için zaman gerekir mi? Evet gerekir. Ama amaçlarının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu aşikar siyaset bezirganlarının halen o partide cirit attığını düşünürsek zamandan farklı şeylere de ihtiyacı olduğu söylenebilir.
çok ama çok yanlış yolda ilerleyen chp kendi özüne aykırı davranmaya başladı. özellikle 'mit-yargı' savaşında sürekli başbakanı eleştirerek arkadaki güçleri dile getiremedi. acaba o 'güçlerle' kendileri mi taraf oldu? yeni chp adı altında 'malum' kesimin oyunu hedefliyorlar. tabi bu arada 'zaman', 'taraf' gibi kime hizmet ettiği belli medya organları tarafından özellikle internet sitelerinde kahraman ilan edildi kemal kılıçdaroğlu. artık yollar nerde kesişiyor bilemem tabi. ağır bir solcu olarak benim oyumu şimdiden kaybettiler diyebilirim...
görsel
Ne sol ne faşist olabilmenin resmidir.
(bkz: #16356173)
eski chp tercih sebebidir çünkü eski chp laiklik takıntısı olan bir partiydi he gülüm he denilip geçilirdi. şimdiki chp cidden çok tehlikeli adamlar ne pahasına olursa olsun terör sorununu çözeceğiz diyor (terörün kökünü kazıyacağız demiyor mücadele edeceğiz demiyor her şeyi konuşabiliriz diyor), ve bu konuda ürkek olan akp ye korkma ben arkandayım diyor. o kadar gözü dönmüş ki yeni chp nin bu pisliğin içine mhp yi bile çekmeye çalışıyor. allah ıslah etsin diyorum başka bir şey demiyorum.
(bkz: ychp)
(bkz: liberal sol)

ak parti liberal sağlığının alternatifi. amk gavurlar çok güzel dizayn ediyorlar demokrasimisi. chp ile ak partinin arasında ne gibi bir fark var anlamış değilim.
herşey yeni anayasa içindi

kaset de bu yüzdendi, çakma gandi de bu yüzden geldi

taa en başından belliydi ve açıktı herşey

chpyi anayasa sürecinde kullanıp atacaklar bi köşeye

ne kadar çemkirirse çemkirsin akpye bu iş için geldiler.anayasa süreci tamamlanmasıyla da gidecekler..
(bkz: sosyal liberalizm)

http://www.yesilgazete.or...osyal-liberalizm-acilimi/
biraz kaba bir bakışla chp tarihinde temelde iki büyük yenilenme vardır. buna 80 sonrası parti yasaklıyken kurulan sodep ve shp deneyimlerini eklerseniz üç olur. ilki malum, 1924 anayasasının ardından devlet partisi haline gelişi ve yeni seçimler, serbest partinin kuruluşu ve izmir suikasti gibi olayların ardından 1930'a kadar yeniden şekillenerek ittihatçı kadrolardan arınması ve devlet partisi olması.
ikincisi, kuşkusuz, 1966'da yapılan "ortanın solu" tanımı ve şehirleşmekte olan, ciddi bir aydın ve işçi nüfusu besleyen ülkenin (özellikle TiP'in yüz bin üzerinde oy almasının da etkisiyle) koşullarına uyarlanarak yeni bir hatta oturtulması.
üçüncüsü, bana kalırsa sodep değil shp'dir. ortanın solu tanımının güç kazandığı, 80 öncesinin sol kitlesini hem siyasal hem de sosyal olarak bünyesine katmaya çalıştığı dönem.

her üç değişim de chp'ye ciddi şekilde güç kazandırmış, hem 1970li yılların istikrarsız ortamında hem de 8o darbesinin tozu dumanı dağılırken başarı elde etmesini sağlamıştır. istenildiği kadar aksi iddia edilsin 89 yerel seçimlerinde tüm büyükşehirleri ve toplamın da önemli bölümünü (istatistik bakmaya üşendim) elde eden shp, 91 seçimlerinde de stratejik hatalar yapmasaydı tek başına iktidarı kovalayabilecek güçteydi.

değişimin merkez sağ içinse genelde hayırlı sonuçlanmadığını söylemek mümkün. özellikle anap deneyimi iç dengelerin bozulmasının pek de olumlu gelişmelere yol açmadığını gösteriyor.

dolayısıyla -ve yıllardır chp'de değişiklik isteğini çok duyuyor olmamız nedeniyle- ben bu değişimin chp'ye güç kazandıracağı kanısındayım. bunu örgütsel bir toparlanma ile birleştirebilirse, ortadoğu'da abd'nin biçtiği rolün altından yeterince kalkamayacak olan akp'nin gerçekten alternatifi olabilir. bize bi sikim kazandırır m ı, hiç sanmam.
CHP’yi Esnekleştirme
öztin akgüç / 12 Ekim 2012 - Cumhuriyet

Cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşlarını yıkma ya da yozlaştırma, Atatürk’ün bergüzarını silme süreci, bir anlamda siyasal vandalizm şiddetlenerek ülkemizde sürüyor. iktidara gelenler yalakaların, işbirlikçilerin, kişiliksizlerin, emperyal güçlerin ayartıcı ve destekleriyle de değişim etiketi altında her şeyi yıkma hakkını kendilerinde görüyorlar.

Yayınlara, eleştirilere, aşılamalara, telkinlere bakıldığında çökertme sırasının Cumhuriyetin değerlerine, Atatürk’ün bergüzarına sahip çıkan, çıkması gereken CHP’ye geldiği anlaşılıyor. CHP, belki de yozlaştırılması, esnekleştirilmesi gereken son kale olarak görülüyor.

Yaklaşım, telkin, aşılama halisane, iyi niyetli görünüyor. Efendim CHP’nin oy oranı yüzde 25’in üstüne çıkamıyor, iktidar alternatifi olamıyor, halkla CHP arasında bir duvar var, CHP biraz esnekleşse, altı oktan ödün verse, devrimcilik ve devletçiliği pek vurgulamasa, katı laiklik anlayışını bırakıp muhafazakâr, dindar, mütedeyyin kesime yönelse, sağa dönük ekonomik politikalar geliştirse, sağcı partilere oy veren kitlelere şirin gözükse, açıkçası AKP’leşmeye özense oy oranı artar, iktidar seçeneği de olur. Bu tür telkinler, aşılamalar, öneriler çoğu kez yaşamı boyunca CHP’ye oy vermemiş, oy verme niyetinde de olmayanlardan geliyor. Olay, bir takımın koçunun karşı tarafın oyuncularına maçı nasıl kazanabilecekleri konusunda taktik vermesine benzetilebilir. Bunun etik, iyi niyetli bir yönü olabilir mi?

Cumhuriyetin son kalesi olarak görünen CHP de yıkıldığında, devreden çıkarıldığında, yozlaştırıldığında, Cumhuriyetin izleri, kurumları tümüyle silinmiş olacaktır.

CHP, mallarının müsadere edilmesine, 1980 sonrası kapatılmasına, liderlerinin zaman zaman tutuklanmasına; ismet inönü, Bülent Ecevit gibi efsanevi liderlerinin partiden ayrılmalarına, 1950’den bu yana tek başına iktidara gelememiş olmasına karşın uzun ömürlü tek siyasal örgüttür. Bunun nedeni de CHP’nin ilkeleri ve bu ülkede hâlâ Cumhuriyetin değerlerine, Atatürk’ün bergüzarına sahip çıkan sağlam bir tabanın varlığıdır. işte CHP bu niteliğinden uzaklaştırılmak, koparılmak istenmektedir. ilkeleri olmayan bir CHP iktidara gelse ne olur? Önemli olan iktidara gelmek değil, ilkeleri yaşama geçirmek için savaşım vermektir. AKP’leşmiş bir CHP, gelecek seçimde oy oranını artırsa bile bu CHP’nin sonu olur. Yıllarca CHP’ye oy vermiş kişiler, aileler AKP’leşmiş bir CHP’yi içlerine sindiremezler.

CHP, bence haklı olmayan eleştirilere uğramaktadır. CHP militarist bir parti değildir. Çok partili yaşamı ülkeye getirmiş, sorunsuz olarak iktidarı devretmiş tek partidir. Türkiye’de askeri hareketler olmuş, huzursuzluk yaşanmış, hâlâ da yaşanıyorsa, bunun bir nedeni de iktidara gelenlerin, iktidarda kalma tutkusu ve bu amaçla her aracın denenmesidir.

CHP ile muhafazakâr diye nitelenen kesim arasında bir duvar varsa, bu da doğaldır. CHP devrimci, Cumhuriyetin ilkelerine sahip çıkan partidir. Dinci, dinden çıkar uman, dindar gözüken bir kesimin CHP’ye oy vermesi beklenmemelidir. AKP gibi bir asıl varken, AKP’leşmiş bir surete niçin oy versinler? Böyle bir beklenti gerçekçi olamaz. CHP ile mütedeyyin kesim arasında bir sorun olmaması gerekir, mütedeyyin kesimin Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkması beklenir. Dinci ile mütedeyyini ayırmak gerekir.

CHP esnekleşeceğine, sağa sola açılım yapacağına, akıl, kanaat önderi diye nitelendirilen kişilerden öneriler alacağına ilkelerini, amaçlarını vatandaş kitlelerine anlatmaya çalışsa, bu ilkelerin hem ülkenin hem bireyin yararına olduğuna kişileri inandırsa daha etkili bir yol izlemiş olur. ilkeler, amaçlar, bunlarla tutarlı davranmak varlığı sürdürmemenin temelleridir. CHP, CHP dışından gelen tekinlere önerilere, eleştirilere karşı dikkatli olmak zorundadır. Ayartılara kapılmamak gerekir.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=370968
eskinin yenisi olmaz.
ÖZDEMiR iNCE / Eski CHP - Yeni CHP
06 Aralık 2012 - aydınlık

“Eski CHP”nin içinde “Yeni CHP” olmaz! Ya dışında ya da yıkıntıları üzerinde olur! Böyle başlayalım yazıya. Örneğin Kurtuluş Savaşı’ndan sonra izmir’den Atina’ya göçen ve gönderilen Rumlar orada “Nea Smirni” (Yeni izmir) adında bir mahalle kurmuşlardır. Yenisini, eskisinden göçenler ve gidenler yeni bir yerde kurarlar. Ya da yıkılmış binanın yerine yenisi yapılır. Bu örneklerin hiçbirisi günümüz CHP’si için geçerli ve mümkün değil!
Kim kimdir?
CHP’de şimdi ulusalcı olanlar ve olmayanlar varmış: Altı Okcu ve gelenekçi CHP’liler ulusalcı oluyormuş... Bunlar eski “Devletçi” CHP’yi temsil ediyor.
Kimi namerte göre ulusalcı mı, o halde milliyetçi; milliyetçi mi, o halde nasyonalist; nasyonalist mi, o halde nazi ya da faşist. Bu sözcüksel ilişki zincirine, ancak “Yok canım! Hadi oradan!” denir kibarca. Söz konusu ulusalcılık Kuvvayi Milliye’nin “Millî”sidir. Sözcük Türkiye bağlamında kullanalıyorsa, “Ulusalcılık”, “Millîcilik” anlamına gelir. içeriksel anlamı da “Tam Bağımsızlık”tır. Ve “Tam Bağımsızlık”ın miadı ve kullanım süresi yoktur: Ebedî’dir!
Şimdi artık, isteyen, ulusalcı olabilir; isteyen olmayabilir. Olana “Millî”, olmayana “Gayrı Millî” denir. Futbol millî takımı nazi mi, faşist mi? Geri zekâlılar!
***
O zaman yeni CHP’yi kimler ve neyi temsil ediyor? Ulusalcı olmadıklarına (dahası düşmanı olduklarına göre) bunlar “Gayrı Millî” oluyorlar. Bunlar CHP’nin Altı Ok’u ile “Kurucu” geleneğini red mi ediyorlar? Yeni CHP, Cumhuriyeti kuran partinin “geçmişini eleştireyim”, “geçmişine karşı çıkayım” derken nerelere gitmiş oluyor?
Eski CHP’nin tarihi büyük bir ölçüde Cumhuriyet’in tarihidir. Yeni CHP bu konuda ne düşünüyor:
CHP geleneği
1. Atatürk’ün 1927 yılında CHP Parti Kurultayı’nda okuduğu, Kurtuluş ve Kuruluş dönemleriyle ilgili görüşlerini dile getirdiği SÖYLEV (NUTUK).
2. Anayasa’nın 174. maddesi tarafından korunan DEVRiM YASALARI. Cumhuriyet’in temel taşı oluşturan bu yasalar CHP’nin asla vazgeçilmezleridir.
3. Altı Ok: Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik (Millicîlik), Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik (inkilapçılık).
4. Cumhuriyet Devleti’ni kuran, Kurucu irade ve Kurucu Kadro.
***
Yeni CHP bu dört geleneği ya red eder ya da kabul eder! Bunun arası, şurası burası, aması maması olamaz. Birini bile, bir telini bile red ediyor ise, benimsemiyor ise, yolu açık olsun, güle güle. Parti olmanın şakası yoktur!
Bu dört gelenek, kimilerine göre, halkın CHP’ye oy vermeyen bölümünün partiyi benimsemesine engel oluyormuş... Yeni CHP bu görüşü paylaşıyor mu? Paylaşıyor ise güle güle!
“Laiklik ilkesi, halkın değerleriyle çelişiyor. CHP halkın oyunu almak istiyorsa Laikçi, sekter laiklikten vazgeçmelidir” diyenler de var. Yeni CHP ne düşünüyor: Mütedeyyin seçmenin oyunu almak için laikliği sulandırmak mı gerekiyor?
CHP’nin çağı anlamadığı, değişen dünyanın değişimini, küreselleşen dünyanın küreselliğini kavramadığını, kısacası 1930’ların otlağında otladığını ileri sürenler var: Örneğin, CHP liberal demokrasiye ters duruyormuş, küresel ekonomi liberalmiş, küresel demokrasi de liberalmiş... ama CHP kendini bu gerçeklere adapte edip çağdaş ve bobstil bir parti olamıyormuş... Yeni CHP bu görüşleri paylaşıyor ise, Eski CHP’den hicret edip kendi partisini kursun. Kendileri için en şerefli davranış bu olur.
Tek Parti döneminde, CHP’nin içinde “her şey” vardı: Milliciler, laikler, tam bağımsızlıkcılar, dinciler, ümmetçiler, halifeciler, padişahçılar, mandacılar, kısacası Üç Tarz-ı Siyaset’in yandaşları ve kalıntıları. Bu çorbayı Birinci Meclis bile kaldıramadı ve ikinci Grup kuruldu. Birinci Grup, Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönüştü; ikinci Grup, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924), Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) adlı iki parti kurdu. Daha sonra bu iki partinin izi ve geleneğinde Demokrat Parti (1945) kuruldu. Adalet Partisi ve ANAP bu partinin içinden çıktı.
Yeni CHP’de bu dönüm noktasında bulunuyor.
Geçmişle yüzleşme
Karşı Devrimciler, Cumhuriyet karşıtları, müflis solcular, islamcılar ve benzerleri, CHP’nin tek parti döneminin demokratik olmadığını kanıtlamak için Takrir-i Sükûn Kanunu sofraya sürecekler: Bu yasa gerekli miydi, değil miydi?
Şeyh Said isyanı’na karşı 4 Mart 1925’te TBMM’de kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu (Huzurun Sağlanması Yasası) ile istiklal Mahkemeleri kuruldu. isyan şiddetle bastırıldı. isyan suçluları idam edildi. Yapılan soruşturmada isyancıların bir bölümünün Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası‘na mensup oldukları anlaşıldı. Bunun üzerine memleketin muhalefet partisi de 3 Haziran 1925’te hükûmet kararı ile kapatıldı.
Üç maddeden oluşan Takrir-i Sükun Kanunu’nun 1. maddesi şöyleydi:
“irtica ve isyana ve memleketin toplumsal düzen ve huzur ve sükûnunu ve emniyet ve asayişini bozmaya yönelik bütün örgütlenmeleri, kışkırtmaları, yüreklendirmeleri ve yayınları, Hükümet, Cumhurbaşkanı’nın onayı ile ve kendi başına yasaklamaya yetkilidir. Bu eylemleri işleyenleri Hükümet istiklal Mahkemeleri’ne gönderebilir.”
Yeni CHP, bu yasanın gerekçelerini Eski CHP gibi savunup açıklayabilir mi?
Bu yasayı eleştirmek ve uygulamalarını mahkûm etmek Yeni CHP’nin vazgeçilmez görevi midir?
Örneğin CHP Genel Başkanı, Silivri’dekini işaret ederek bütün özel yasa ve mahkemelere karşı olduğunu söylüyor. Hedef: Takrir-i Sükûn Kanunu ile istiklal Mahkemeleri! Eski ya da yeni olsun bir CHP milletvekili, bir çapulcu ve soyguncu olduğu tarihe kayıtlı Seyyid Rıza’nın itibarınının iadesi için yasa önergesi veremez! “Yeni CHP” hizbi, parti içinde bir Truva Atı’dır!

http://www.aydinlikgazete...76-eski-chp-yeni-chp.html
görsel
tanım: olmayan chapedir.
"eşşeğe altın sever de vursan eşşek yine eşşektir" atasözü nü hatırlatan; kafalar değişmedikçe de sadece dalga konusu olacak olan sıfat.
"Yeni chp"nin ne kadar boş bir kavram olduğunu birgün hanım ve
süheyl beyin konuşmalarından anlamak mümkün.