bugün

kaybedişi anlatan bir kitap.

ayrıca kitapla ilgili bir şeyler yazacaktım ama başka bir konuya takıldım. hemingway gibi bir yazarın en önemli üç kitabından birinin başlığı neden boş lan?
(bkz: ihtiyar balıkçı)
Zafer ve yenilgiye dair ernest hemingway romanı.
Okyanuslarca mavi ve derin, deniz tuzu ve dirayet kokan macera romanı. 1958 yılında çekilmiş uyarlama filmi de güzeldir.

(bkz: Ernest Hemingway)

https://www.imdb.com/title/tt0052027/?ref_=nv_sr_2
Güzel filmdi izlemiştim.
hemingway'in en çok okunan, bildiğimiz yalın diliyle yazdığı roman. güzelliği sadeliğinden geliyor sanırım. denize açılan yaşlı bir balıkçının bir kılıçbalığı peşinde geçirdiği 4 günü anlatır. sürükleyicidir, akıcı bir dille yazıldığı için çabuk biter.

kitabı çok sevdim. çünkü tutku denilen olağanüstü duygunun insanda yarattığı sabır, irade, inanç ve gücü muhteşem anlatmış.

önsözde, charles scribner jr şöyle demiş ki bence haklı: "bu hikayeyi, pek çok açıdan hemingway'in erkekliğe dair düşüncelerini temsil ettiğine inanmadan okumak imkansızdır"

"yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar..."

epiktetos'un felsefesine atıfta bulunan bu cümle aslında hayatlarımızın da özeti aslında.

ve yine kitaptan bir söz ile bitirelim:

"umutsuzluğa kapılmak ne saçma bir şey! üstelik de günah."
Hamingway in şaheser bir romanıdır. Üstelik konusu oradaki balıkçının sadece balık tutması ile ilgili değildir. Tamamiyle felsefik yaklaşarak materyalleri metofor olarak anlatmıştır. Okuduğumda içinde yer aldığım nadir romanlardan birisi.
şu güzel cümleye sahip olan ernest hemingway eseri.

"okyanus böyle vahşi ve acımasız olurken zavallı kuşlar niye böyle narin ve güzel yaratılmış acaba?"
ernest hemingway tarafından yazılan sürükleyici bir roman. gerçek bir şaheser, özellikle kitabın ilk bölümündeki yaşlı adamın çocukla olan diyalogları çok güzeldir.
(bkz: the old man and the sea)
babamın zorla izlettiği filmdir.