bugün

Ne o, ne bu kişi ile bir hayal.
Allah'ım sen durumu ve hayalimi biliyorsun, amin.

Bak şimdiden heyecanlanıyorum.
Uzun bir yol. Düşe kalka yürünecek bir yol. Ama her şeye, hepsine değecek bir yol.
şarjımın 2 saniyede 100 e kadar dolması. bir saatten beri yüzde üç.
kısır- ayran- marul.
görsel

i have a dream.
balkondan yan apartmanın bahçesine bakıyorum. geçmişe döndüm, 16 yaşımı hayal ediyorum;
o bahçe, şimdi olduğu gibi çimenli, ağaçlı bir bahçe değil, üzerinde bir tek iğde ağacı bulunan toprak bir bahçe. bu saatlerde bile bahçenin kenarındaki set şeklindeki duvarlarda 12 gencin oturduğu bir bahçe...bahçeyi gören yan yana dört apartmanın pencerelerinden bizi eve çağıran "artık gelin de yemek yiyelim"diye seslenen ebeveynlerimiz var...onları duymuyor gibi yapıyoruz.çünkü birlikte olmak öyle eğlenceli ki. elimizdeki zevkle çitlediğimiz ay çekirdekleri bile bitmemiş. bahçe bakımından sorumlu apartman görevlisi de bağırıyor "o ay çekirdeği kabuklarını sakın yerlere atmayın ha. sonra bozuşuruz hepinizle" diyor. iyi ki onun da oğlu ve kızı bizim grupta da fazla söz söylemiyor. birazdan evlerimize gideceğiz ve bahçe sessizliğe bürünecek. yarın kahvaltı sonrası yine burada toplanırız. bir, iki kişi derken birden yine 12 kişi olurduk bu bahçede...yaz tatilinde deniz kenarına gitmek mümkün olmayan bir il olan Ankara sıcağında eğlenmek, güzel vakit geçirmek o yıllara has bir şeydi. arkadaşlık, o zaman bambaşka arkadaşlıktı...
geçmişe ışınlanmak mümkün olsaydı, şimdi hayal ettiğim o yıllara dönerdim.
Okulu bitirip askere gidip gelmemek .
O'nu, nam-ı diger bal'ı.
Biraz şarap , biraz kadın biraz da ben .
görsel
GS şampiyonlar ligini kazanmış.
Uçsuz bucaksız bir yol, yanlarına serpiştirilmiş bir iki çimen ve aralarında rüzgarın etkisiyle çok hafif sallanan sarı papatyalar. Yalpalayarak yürümek zorunda kalan, bir türlü mantıklı olamayan bir kadın.
Durup durup yürüyorum.
Arkama bakmak istemiyorum ama bakmıyorum, ne kadar yol kat ettiğimi tahmin bile etmek istemiyorum.
Durup durup yürüyorum.
Şimdi ne düşünmeliyim düşünmeye çalışıyorum, istemiyorum.
Durup durup yürüyorum.
Saçmalıyorum kendimce, geri geri koşmaya başlıyorum, tedirgin ve gülerek.
Durup durup yürüyorum.
Bir hareketlilik var ilerde keşfetmeliyim onu, önemli değil ne kadar yürüsem de uzaklaşıyorum ondan.
Durup durup yürüyorum.
Mazilere dönüyorum zamanım oldukça, aşk ve anlamsız kokan kadınlara gidiyorum yarım aklımla, önemli değil birileri geri dönüyor.
Durup durup yürüyorum.
Farkında değil miyim? Burası bana ait değil, bu değil.
Durup durup yürüyorum da, ben gitmek istemiyorum.
sabah kalkarken, bas ucumda ipad bulmak.
mağara. evet mağara.
içine girip hiç bir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir mağara.
3 yıllık içki ve yiyecek stoğu yapılmış.
kumla silerim kıçımı.
bu hayatı bu hiçliğe yeğlerim.
yarın maaşımı alabilmem. zira harç için son gün yarın.
bu anketör yazarlar nasıl hala sözlükte barınabiliyor düşüncesi.
alex'in mönchengladbach maçına 11'de çıkıp maç sonunda "şaka yaptık" demesi.
an itibarıyla hayal dünyasında gezen yazarların düşünceleri, valla bi milkshake olsa kötü olmazdı.