bugün

kırmızı ayakkabı.

durumumuz yoktu.
Akülü arabadır.
Oyuncak at v akülü arabadır.
Celigin oyuncak robotu.Ben celik *rcelik ...
Sanırım hiç olmayacak şeyleri heves etmemişim. Heves edip alamadığım şey olmadı, ya da ben çok mülayimdim bişey heves etmedim.
akülü araba.
Şu bilgisayara bağlanan direksiyonlar yok mu, hah işte ondan.

Sene 2003 falandı. Çok heves ederdim. Her gün hayalini kurardım. Bilgisayardaki araba oyununu onunla oynamayı hayal edip dururdum, rüyama bile girerdi. O sıra oturduğumuz bizim eski evin alt caddesinde Evkur mu ne öyle bir mağaza vardı. Orada fiyatı 60 milyondu. Ailem bilgisayarı bile hayta abimin baskılarıyla zar zor almıştı, yoksul sayılırdık.

En acısı da şuydu. Çocukluk işte, evden annem falan bir yere gideceği zaman ona bana direksiyon al nolur al diyip, annem gelene kadar direksiyonu almış olması için dua ederdim. Sonra elinde salatalık, biber poşetleriyle falan gelirdi, odama gidip ağlardım. Hayatta neyimiz oldu ki anasını satayım. Bize hep gözyaşı düştü.

Edit: Kendimin de pek alışık olmadığı ancak entrye uygun olması için kullandığım sâfiyane,çocukça bir üsluptan dahi rahatsız olanlar var ki, eksi vermişler. Bu taşlaşmışlıktır efendim.
püskevit.
hayaletli şato mu ne öyle mi oyun vardı zar atıyordun tuzaklara yakalanmadan son seviyeye kadar gelmeye çalışıyordun sanırım ama alamadım durumumuz yoktu maalesef. *
akülü arabanın biraz daha büyüğü ama yakıtla çalışan bir araç vardı bizim hemen yanında satıyorlardı. elli kere istedim ama babam almamıştı o zamanlar büyük ihtimalle çok pahalıydı.
Futbolcuların kafasından tutup geriye doğru Çekilip bırakıldığı bir futbol oyunu vardı olmadı bi türlü ukde kaldı iÇimde. onun yerine tahtaya Çivi Çakıp demir parayla oynananından yapmıştı amcam. 30 yıl sonra aynısını oğluma aldım. Benim Çivili tahta kadar tat vermedi.
masa üstü bilgisayar. hala almadım içimde heves olarak kaldı.
Spider-man baskılı çanta sonra kardeşime almisti babamlar çok kıskanmıştım.
tekli küçük, minnak koltuk.
(bkz: entry nick uyumu)
hande ataizi. hala daha alamadım. alamam da.
Forby.
Ne pahalıydı..
komşu kızı.

aynı zamanda bakkalcının kızı. ah ah her bakkala giderdim onun yüzünden.
barbi bebek evi. durumumuz vardı. bu yüzden hala annemin başına kakarım.
Pili bitmeyen ışıklı ayakkabı.
iş bankası kumbarasıdır. dayımlar da vardı nasıl özenirdim her gördüğümde. bak duygulandım yine. ne ufak hevesler kalmış içimde.
görsel
kanal d de bi dizi vardı. 6 7 yaşındaki ikiz kız kardeşler oynuyodu başrolde.
havuzun yanında akülü araba sürüyolardı. hem de iki tane..
o yaşta ne moralim bozulmuştu arkadaş.
boncuk boncuk dolduydu gözlerim..
oyuncak helikopter.uçanlarından.
küçük metal oyuncak kapısı,motor kaputu açılabilen direksiyonu dönebilen arabalar vardı.ülkemizde imal edilmediği ve satılmadığı için sadece yurtdışına gidip gelebilen beyazkanlı türklerin çocukları sahip olabilirdi. bugün aynı arabalar mahalle arası milyoncusunda 2.5liraya satılıyor anasını satayım. ben sana geç,sen bana erken dedikleri bu olsa gerek.
Bisiklet.
köfte ekmek.

çok fakirdik mk, şimdi pizza verseler yemiyorum. maksat piçlik olsun. *