bugün

yine şimdiki gibi kendi çapımda uğraştığım icatlarımla uğraşıyordum o zamanlarda. ince iş gerektiren yerler için annemin dantel tığını almıştım. elimi yukarı kaldırırken tığ birden saplandı alnıma. bıraktım tığı, ucuda kıvrık olduğu için düşmüyor bir de. sağa sola sallanıyordu. zorla çıkardık sonra, nasıl bir acıydı o öyle.
6 yaşındayken annemin tüm uyarılarına ragmen, evden uzaklaşıp,arkadaşlarımla agaç tepelerinde, inşaatlarda dolaşmaktan vazgeçemiyordum.bir gün yine 2 katlı bir binanın üstünde hortumu çekiştiriken, kendimi yerde buldum. burnum kanamıştı. allah korumuş.ben kumların oldugu tarafa düşmüşüm. diğer tarafta taşlardan oluşan bir dağ varmış.annem çok telaş yapmıştı.
bisikletle uçup kola atılan dikiş
trabzandan kayıp kapıya yapışma sonucu yarık bir kaş
apartman kapısına sıkışan bir el sonucu kopan bir tırnak
ağaçtan düşme sonucu parçalanan bir diz
yine bir bisiklet kazası sonucu patlayan bir dudak.

evet hala tek parçayım ve insana benziyorum.
8 yaşındayken annem pazara çıkmıştı benide karşı komşuya bırakmıştı. karşı komuşununda iri yarı bir oğlu vardı 15-16 yaşlarındaydı sanırsam. o günde komşunun kardeşide oğlunu bırakmış oda benimle yaşıttı. bu bizle şakalaşırken beni hunharca itmesiyle birlikte bende koltuğun köşesine kafamı sert bir şekile vurmuştum. kafam kan içinde kalmıştı direk aşağımızda bulunan kliniğe götürdüler. bu olay sonucu kafama 10 dikiş atıldı ve kaç sene geçmesine rağmen hala izi bulunmaktadır. ordan saç çıkmamaktadır. şuan beni iten komşunun oğlu evlenmek üzere sanırsam, ne zaman görsem aklıma gelir bu olay.
henüz 4 yaşındayken annemle pazar dönüşü başıma gelen kazadır... annem bir komşuyla laflamaya başlamıştı. o sırada sokakta oynayan kızlar etrafımı sarıp "mehmet bize pipini göstersene" diye ısrar etmişlerdi... bende yoğun isteklere dayanamadım, çocukluk işte... ben gösterince bütün kızlar çığlık atarak sağa sola kaçıştı... (halbuki öyle abartılacak birşey göstermemiştim, 4 yaşındaki çocuğun pipisi işte) bende saf gibi elimde pipimle ortada kaldım... o sırada annemin ve komşunun bana dönmesiyle olan oldu... annem beni hızla kapıp eve götürdü... ağzıma ağzıma vurup "sen bizim adımızı mı çıkarıcaksın" diyerek hafiften tozumu aldı...

harbiden şimdi düşünüyorumda bu kızlar çok fena varlıklar ya... büyüdüler hala değişmediler... sadece konular değişti... şimdi "sevgini göster göster" diye ısrar edip... gösterince kaçışıyorlar... neyseki artık annem dövmüyor...*
Derin izler bırakan olaylardır.

kaydırakların olduğu parkurda körebe oynuyorduk arkadaşlarla. sıranın bana gelmesinden korkuyordum. gözlerim kapalı orada yürürken düşerim diye düşünüyordum.
evet sıranın bana gelmesine bir tur vardı, ebe olmamalıydım. indim parkurdan, eve doğru kaçmaya başladım. birden durasım geldi, durdum, kaydıraklara baktım. biraz kafamı çevirdim ve bana doğru hızla gelen bir salıncak gördüm. havada uçtuğumu hatırlıyorum, ağzımdan bir şeyler fırladığını. kuma düşmüştüm, yanında diş parçaları vardı. elimi ağzıma götürdüm, ön dişlerimin yarısı yoktu ve dudağım ortadan yarılmıştı.
eve doğru koşmaya başladım, bu sefer arkama bakmadım. kapının önünde annem ve babam vardı, şanslıydım. hastaneye gittik, dudağıma 5 dikiş atıldı. yarısı kırık iki ön dişimle 4 sene idare ettim.
kaza mı yoksa gerizekalılık belirtisi midir bilmiyorum ama şöyle bir şey yaşamıştım vakt-i zamanında:

parktaki salıncakta son sürat sallanan çocuğun önünden hızla geçmeye çalışırken uçtum. eee.. çekirge bir sıçrar iki sıçrar üçüncüsünde amına koyar. havada durdum şahitlerim var diyerek zıplayan bir amca vardı ondan daha çok uçtum o esnada yemin olsun ki.

salıncağın kıçı tam kafama geldiği için aylarca yan yatamadığımı bilirim. kafa şiş davul gibi lan, nasıl yatacaksın? ondan sonra böyle oldum işte ben. bence doğuştan geliyo bu özelliğim. efem? hangi özelliğim mi? öööee.. sanane lan işin gücün yok mu senin!
benim tam olarak hatırlamadığım kazadır ama az kalsın pipinin yarısı gidiyormuş.

2 yaşındayım. misafirliğe babamın bir asistanına gitmişiz. asistanın bir de tüylü beyaz bir köpeği var. annem tuvalete götürdükten sonra bezimi değiştirmek için altım çıplak çıkartmış. bu sırada köpek de sallanan mini sosisi görmüş olmalı ki atladı üstüme. annem son anda havaya kaldırarak beni kurtardı.

beni ve küçük sosisimi.
akrabanın meraklı kız çocuğu yüzünden kafa üstü koridorun betonuna düşme. beyin kanaması atlatma.**
(bkz: penisi fermuara kıstırmak)
hep anlatırdım "lan ben dağdan yuvarlandım biliyon muuuu?" diyerekten.
"ağzım yüzüm kan içinde kalmıştı yaaa" gibisinden uzata uzata saçmalardım hatta.

sonra bir gün o yuvarlandığım dağa gittik, babam anlattı, "sen düşmüştün şurda, az da hırpalanmıştın evladım" dediğinde baktım, bakakaldım;
yuvarlandığım dağ, dağın sadece yarım metrelik bölümüymüş. çocuk aklımla abarttıkça abartmışım meğer.

hayaller oldukları gibi güzelmiş, gerçeklerle karşılaşmadan evvel...
terlikle oynanmaya çalışılan maç içerisinde ayağıma kocaman bir cam parçası geçmişti. Baya bir kan kaybettim ve o kan tütünle durduruldu.
(bkz: sigaranın yararları)
kendi kendini yakmak hem de iki defa.

ilkinde çaydanlığı devirip dizden aşağısını komple yakmak.

ikincisinde anneye özenip fırında pişen yemeğe bakmak için elini fırının üstüne koymak.ayarını tutturamayıp iki eli sargılı biçimde antalyadan istanbul a gelmek.

(bkz: ben küçükken salaktım)
Benimki çok orjinal. 7 yaş civarı, çiş yapmaya tuvalete girdim. Belli ki pazardan alınmış klozet kapağının üstteki kapağını açarken mal gibi klozetin alt tarafındaki oval kısma bastım çorapla, ayağım kaydı haliyle. çapağı alınmamış o plastik kapak boynumu kesti boydan boya. şah damarına dayandı. eğer biraz daha kesseydi yoktum şimdi. Adamımsın ISO 9001.
yaşımı hatırlamadığım düzeyde küçük olduğum zamanlar, hırs yaparak kafamı beşiğin demirlerinin arasına sıkıştırmıştım. evet ilk komik geliyor ama sonra inanın boku çıkıyor. dozunda gülün gençler.
- Parkta cam şişenin üstüne düşmem. Aslında çocuk aklı işte kaydıraktan kaymak yerine tersten tırmanıyordum. tam çıktım demiri tuttum derken elim kaydı ve okadar yüksekten iki salıncak arasına düştüm kumada cam şişe gömmüşler yüzüstü düştüm alnımın sağ üst tarafına dikiş attılar ama şuan belli olmuyor.

- Diğer birtaneside 3 yaşında kuzen annem ve ben taksiye binerken kuzenim taksinin kapısını suratıma kapatmış.(nasıl becermiş halen anlamış değilim kör olucaktım onun yüzünden * ) sol göz kapağımda halen izini taşıyorum.

- 1 kat merdivenlerden yuvarlandım

- başımın en az 3 yerinde kalorifer petekleri yüzünden atılan dikişler olmuştur.

ve böyle bir çok kazam olmuştur. ya da sakarlıklarım birazcık haylazmışım çamaşır makinasına bile girmişim *
pastaneye giderken sagıma soluma pek bakmadıgımdan kendimi dönmek uzere olan bi motosiklet surucusunun önünde bulmam sonucu hafif yaralanmamdır.suansa bir motosiklet sürücüsü olmam ayrı bi faci mıdır bilinmez.
annemin kızartma yaptığı tavaya elimi sokmuşum. *
12 yaşındaydım. babamla kapadokya'da kaya tımanışı yapıyorduk. babam tabii ki benden hızlı tırmandığı için zirveye önce o varmıştı. ben tam varmak üzereyken ayağım kaydı ki babam ceketimden yakalayıp beni kayadaki olurklardan birine fırlattı. birkaç ezikle kurtulabilmem büyük şanstı.
çocukluk dönemindeki haylazlıkların ürünü olup bazılarının fiziksel ve/veya ruhsal izlerinin hayat boyu taşındığı kazalardır. bunlara, 3 tekerlekli * * bisikletle yapılan talihsiz bir kaza neticesinde yüzüstü düşmek suretiyle * çenenin alt kısmında oluşan küçük yarık örnek verilebilir. * *
arkadaşımın saçları çok şekilli ve sürekli ıslak duryordu.nasıl yapıyorsun bunu dedim.zeytin yağı sürüyorum dedi.ben de ertesi gün bi güzel sürdüm kafama.sürdüm ama sanki birisi arkamda piknik tüpünü almış kızartma yaparak geliyo gibi kızartma kokusu alıyorum.neyse okula geldim.bir ben değil, herkes bu kokudan rahatsız oldu.ve bu koku,taki arkadaşım kafamda biber tohumlarını görünceye kadar devam etti.meğerse annem yaptığı kızartmadan artan yağı tekrar bidona döküyomuş.
boy yetmediği için televizyonun üzerinden bir oyuncağı almaya çalışırken çalışan televizyonu devirmek. işin garibi düştüğünü farkedince önce televizyonu tuttum. ancak çelimsiz bir çocukluk dönemi geçirmiş olan ben markasını hatırlayamadığım o eski 51 ekran kumandasız televizyonu ne kadar süre tutabilirdim? evet tutamadım ve altından kaçarak yere düşmek üzere onu bıraktım. küt dedi düştü.
sonuç: arka kapağı açıldı ve çalışmadı. ancak 1 günlük tamirle yeniden çalışır hale geldi. ayrıca babam çok kızmıştı.
Bisikletiyle kömürlüğe dalınıp kaşı başı patlatması,
Ayağına 3 kere çivi batması,
Parmağını menteşeye sıkıştırıp tırnagını sökmesi,

(bkz: falan da filan)
boş salıncağı sallarken salıncağın anlına çarpması.
*
bisikletten düşüp burnu kırmak.