bugün

uyumak.
film izlemek.
bu kadar başka yok.
bilgisayar oyunu oynamak ve call of'ta insansız hava aracı kullanılan bölüme gelmek.
yazarlara mutluluk veren küçük şeylerdir. zorda kalmış bir insana yardım etmek, o insanın yüzünde beliren küçücük bir gülümseme insana mutluluk katmaktadır.
Deniz kenarında gece vakti hafif soğuk bir rüzgar eserken çay sigara keyfi.
şimdilik sadece bir yudum bir nefes hesabı. içki cigara. yare kavuşunca değişecek bunlar tabi.
özlemek bile mutluluk sağlayabiliyor.
Müzik eşliğinde bir şeyler okumak, yazmak. Evet aynen şimdi yaptığım gibi.
insanların olmadığı sessiz sakin bir yerde zaman geçirmek benim için vazgeçilmezdir.
yazarları günlük yaşamın stresinden, sıkıntısından bir süreliğine de olsa uzaklaştıran şeylerdir. kitap okumak, gezmek gibi.
sadece müzik dinlemek.
iş yerindeyken kitap okuyup entry girebilme rahatlığı.
sabriyle ilgili aforizmaları yorumların altına montelemek.

(bkz: sabriye montelemek)
hayatım boyunca en mutlu olduğum şey
çöp karıştıran bir çocuğu alıp yemeğe götürmemdi, bir daha ruhum öyle bir huzur yaşamadı.
(bkz: kadın)
sigara içmek.
oturup nutellayı kaşıklamak. o an çok huzurlu ve mutlu oluyorum.
gezmek.
yemek yemek.
şarkı söylemek.
sevdiceğin kollarında uyumak.
işemek, sıçmak. evet son iki eylem romantizmi bozdu ancak itiraf edin işemek ve sıçmak hele ki çok sıkışıldıysa mutluluğun nirvanasıdır.
yağlı bir yemeğin ardına yakılan sigara..
kadıköy'de deniz kenarında kayalıklar var ya, hıh orda oturup uykusuz okumak. nası bi fantezi anlamadım ama bayaaa hoş bişi lan.
evde kimse olmadığında doya doya "ağız tadıyla burun karıştırmak" ve daha derin nefesler alabildiğim uyku.
Rüzgarli havada umarsizca yürümek.
yemek yapmak... evet çok seviyorum aşçılık okumadığıma köpekler gibi pişmanım. akşama kadar saatlerce çeşit çeşit yemekler yapmaktan hiç bıkmıyorum.
yazmak... şiir yazmak, söz yazmak.
Uyumak
Dizi izlemek
Müzik dinlemek
Uyumak. Böyle yani.
köyde oturuyorum. cebimde genelde param olmaz. olduğu zamanlar bakkala gider, en fazla 10 tl'lik çikolata, bisküvi tarzından yiyecek alırım. eve gelir, kardeşime arkadaşlarını çağırmasını isterim. 8-9 yaşındaki bu çocukları karşıma alır, büyük insanlarmış gibi "ya canım sıkıldı, çay koydum birşeyler de almıştım birlikte yeriz diye çağırdım" der onları büyük adam yerine koyarım. muhabbet eder, gümleyen sobanın yanında sıcak çayımızı yudumlarız.