bugün

Yazarların gördüğü ilginç rüyalardır.
Misal ben normalde sigara içmediğim halde rüyamda sigara içen birine ailem sigara ictigimi bilse cok fena kızar demistim. O da bana "onlar sen sigara iciyosun diye vazgecmeden kizdiklari icin sigara icmeyi birakiyorsun, sen sigara icmekten vazgecmezsen onlar vazgecer" demisti ve bu sözü normal hayatta kimseden duymamıstım. Resmen bilinçaltımdan fikir almıstım.
size ilginç gelebilir mi bilmiyorum ama,

rüyamda bir sıradaydım herkes çok gergindi ve nerde olduğumuzu kimse bilmiyordu ve kimse sıradan ayrılamıyordu.
sıra uca doğru yaklaştıkça karşımda kabeyi gördüm ve hemen dibinde bir dar ağacı vardı.
sonrasında anladık ki günahkar insanların sırasıydı ve akabinde herkes günahlarını dökülmeye başladı.
işin kötüsü ben anlattıkça gerisi geliyordu işlenmeyen günah yoktu neredeyse.
ne beni o sırada tutan bir şey vardı ne de ben ayrılabiliyordum.
o an yaşadığım gerginliği ve göt korkusunu size tarif edemem. sıranın sonlarına geldiğimde beni geri gönderin bu sefer iyi yaşıcam iyi biri olucam dedim ağladım.
sonrasında gözlerimi açtığımda deli gibi terlediğimi fark ettim ve şükür dedim.
şimdi mi rüyanın etkisi geçti ve ben hala rüyamda bahsettiğim kadar iyi biri olamadım ve sanırım olamamda.
Sanırım 1-2 yıl önceydi istanbul esenler tarafında bir halı saha maçı luis suarez, zokora, zidane benim takımda, karşıda;

Emre belözoğlu, materazzi, chiellini
Biz bir oynuyoruz öyle böyle değil herkes ateş püskürüyor çok tuhaftı biz kazandık sonra beyran, çorba içmeye gittik doblo ile.
Yeğenimi soyulmuş mandalina olarak görmüştüm. Onu göğsümde taşıyordum sonra güneşte pörsüdü.
Dün akşam gördüğüm rüya.
olmaz bu nasıl olabilir dedikçe bir umut doguyor kalbimde. keşke her uykudan umutla uyansam.
gecenin bir vakti tanıdık olmayan bir evdeyim. bir odanın kapısını açıyorum. oda loş güler duman ve kibariye yatakta birbirini dilliyor. bana gel gel diyorlardı. aman tanrım didim uyandım.
Şeytanımsı vahşi bi yaratık kovalıyor elinde sopa boğuşuyoruz elindeki sopayı kırıp saplıyorum bu sefer dahada güçleniyor kaçarken sesime uyanıyorum.epey ter döktük.
Annem ve ben (geçen yıl genç yaşta hastalıktan yaşamını yitiren) komşumuzun evindeyiz. Bir de üst komşusu var.
Annem biber dolması yapıp getirmiş, koltuğun altına koyuyor. Yanına da siyah ağır çantasını koyuyor. Üst komşu "koyalım da yiyelim." Diyor.
Ve de sürekli kenan isimli birinden konuşuyorlar ve merhum komşumuzun akrabası olduğunu biliyoruz. Ama ismi geçiyor, kendi ortada yok. (Normalde kenan isimli bir tanıdığımız var ve komşularla alakası yok, o da içkicinin biri.)
Evden çıkacakken annem çantasını alıyor fakat içine baktığında içine sidikli bebek bezi doldurulmuş olduğunu görüyor.
Annem "paralarımın hepsi çalınmış." Diye bağırmaya ağlamaya başlıyor. Ölen komşumuzun eşi "kenan almıştır." Diyor.
Annem "bir telefon açın söyleyin." Diye feryat ediyor.
O da "ne yapabilirim ben, hırsız telefonu açar mı." Diyor.
Annem dövünüyor, feryat ediyor.

Normalde çok rüya gören biri değilim; böyle teferruatlı bir rüya görmem de bir ilk oldu.
Normal de çok nadir rüya görürüm gördüğüm rüyalar da saçma sapan ve mantıksız olduğu için rüya görmeyi de sevmiyorum. Son bir harika rüyalar görüyorum. Resmen film tadında ve zerre mantıksızlık yok. Hatta uyanıp tekrar uyuyunca kaldığım yerden devam ediyorum.
sülalecek oturma odasında toplanmış şarap içiyorduk. devamında ayin yapacağız diye korkup uyanmıştım.ewed
Bu virüs belası bilinçaltımı nasıl etkilediyse birkaç gün önce alışveriş merkezinde zombilerden kaçarken gördüm kendimi. En son helikoptere atlayıp kaçtım, sonra onları yok etmek için geri döndüm. Çok güzel detaylar vardı rüyamda ancak belki bir gün film senaryosu ya da kitap yazarım diye anlatmıyorum burada.
Pek rüya gören ya da gördüğü rüyayı hatırlayan bir insan değilim fakat gece uyumadan evvel çalıştığım dersler, okuduğum kitaplar veya izlediğim filmler çok sık rüyama girer.

Latince sınavına hazırlanıyorumdur; latince rüya görürüm.
Öğrenme psikolojisi çalışıyorumdur; rüyamda pavlov’un iti kovalar küçük albert’in çığlıkları kulağımdan gitmez beyaz tavşanlar elimi ısırır.
Varoluşsal sancılar çekerim; heidegger rüyama girer.
Çok fazla film izlemişimdir; gördüğüm rüya bile alt yazılıdır.

ve daha bir sürü şey.*
Yüksek bir yerden asansörle iniyordum.

Normalde düşmem lazım ilginç.
düzgün sıralamadı alttan başlayın tşkl.

görsel
görsel
görsel
(img:#1996090)
(img:#1996091)
görsel
görsel
görsel
(img:#1996095)
Dün gece hekim olarak çalıştığım hastaneden, diş polikliğinden yani, virüs kapmış ve tüm aileme bulaştırmış olduğumu gördüğüm bir rüya gördüm. Kalbim sıkışarak uyandım, bu çok zor bir yükümlülük. Sağlık çalışanları, asıl risk grubunun bir de bu sorumluluğu var, ne acı.
Pencereden baktığımda ortalığın inlediğini, türlü hayvanların panik halinde kaçıştığını (aralarında sadece köpekler olduğunu hatırlıyorum diğerlerini hatırlamıyorum) görüyorum.
En sonunda da peşlerinde bir aslanın olduğunu ve onları kovaladığını görüyorum.

Ortalık durulduktan sonra evden çıkmışım. (Gerçek evimde değilim ama yine Bir apartman dairesindeyim ve farklı olarak koridor şeklinde bir girişi var.) Dişarı çıktığımda kaçan sadece bir köpek görüyorum ve aslanla karşılaşabileceğimi düşünüp korkup eve geri dönüyorum.
kendi cenazeme gidip cenaze namazimi kiliyordum yakinlarima beni kaybettikleri icin baş sagligi diliyordum. epey etkilenmistim..
Düğün günümde, gelinlik üstümde ağlıyordum ben evlenmekten vazgeçtim diye, annem de ayıp olur vazgeçemezsin şimdi diyordu.
ikidir aynı rüyayı görüyorum, rüyamda verilen adrese çok yaklaşıyorum fakat bir türlü ulaşamıyorum.
Okuduğum cinayet romanında olayları çözmeye yardım ediyordum.
pek ilginç rüya görmem ama yinede bu başlığa yazacağım. çünkü ben rüyalarımın farkında oluyorum genelde. o da şöyle vuku buluyor. mesela yüksekten atlıyorum. sonra koşarak kaçmaya başlıyorum. ajan mıyım neyim? ne halt ettiğimi bilmiyorum. herneyse koşarken şöyle diyorum. nereye doğru koşuyorum ben? biraz da şuraya doğru koşayım diye. haha. buna hep şaşırıyorum. ama bunu yaptıktan sonra o rüya bitiyor. bilincim rüyaya hükmedince rüya falan kalmıyorsa demek ki. bu da böyle bir düşünüşümdür.
Uzun zamandır rüya göremiyorum görsemde saçma bu günlerde güzel,uzun hayallerin gerceklestigi bir rüya iyi olurdu.
okuduğum kitabı rüyamda görmüştüm. sonradan okul kütüphanesi olduğunu anladığım yere gidiyorum ve okuduğum kitabı oradan alıyorum. (orada gerçektekinden daha kalın, 238 sayfa olduğunu görüyorum.)
bir sınıfa giriyorum ve lisedeki hocamı görüyorum, sınıf tahtasının üzerine siyah ciltli devasa bir kitabı açarak koymuş, ders anlatıyordu.

normalde pek sık rüya gören biri değilim ama ertesi gün de kendimi ve bazı ortaokul arkadaşlarımı, yetişkin halimizle ortaokul sıralarında otururken fen hocasının karşısında gördüm.
orada bulunma sebebimiz, dersleri geçememiş olmamızmış. *
normalde görmediğim, tanımadığım iki kişiyi görmüştüm. bir gecekondudan bir kız içeri giriyor ve evde annesi var. kızın uzun dalgalı saçları vardı annesi de başörtülüydü. kadın evde piyano çalıyor, bir yandan da ağlıyor. bir şeyler de söylemişti ama şu an hatırlamıyorum.
En son gördüğüm ilginç rüyada duş alıyordum. Duş almak normal de rüyamda kafamı yukarı bir kaldırıyordum her yer bina ve gece yarısı. Ben çırılçıplak...
Utancımdan yerin dibine giriyordum.

Bu arada rüyamda kendimi çıplak gördüğümde mutlaka başıma çok kötü bir şey geliyor 5 - 6 ay içerisinde.