bugün

Üniverstedeki sanat sergisi. Kendimi mağara adamı gibi hissetmiştim.
Cuma namazı.
Maklube partisi.
en marjinali kömürlükte telefondan sözlüğe girmek.
Düğün. Pistte oynayan kalabalık.
şu sıralar uludağsözlüktür.
Nere olabilir. Boş bir inşaatta sabaha kadar kafayı çekmek. Daha marjinali eskişehirde 222de kafayı çekmek ve mutlu sona koşmak. Biraz daha marjinali ise sahibini tanımadığımız bağ evinin kapısını kırıp içmek akabinde polis baskını ve geceyi emniyette geçirmek. En marjinali ise mezarlıkta içmek akabinde öldüm sanmak.
En marjinali olmasa da:rahmetli levent kırca nın gösterisini bekliyordum arkadaşım ve abisiyle Atatürkçü düşünce derneğinin lokalinde.veteriner hekimim.o gün üst köyde bir hasta koyuna gittim, dönüşte çıktı gösteri işi eve uğramadım öyle olunca üzerimde yeşil klinik önlüğü var.boğazımda da steteskop var makarasına çıkarmadım.sonerin üstü çıplak, abisinde beyaz bir gömlek var.masada bir ufak poşet ve biralar var.tabi iki tane sivil kesiyor bizi.biz de handa gibiyiz gürültü kahkaha sapıttık biraz güneşin de etkisiyle.biraların yarısı dökülüyor falan tokuşturunca böyle.neyse polis kıllandı iyiden bu pis solcular arıza çıkaracak diye geldiler masaya.
Ne ayaksın lan sen dedi bizim soner e.soner kalktı 'ben tombalacıyım komiserim' dedi.masada poşet falan var adam hem sinirlendi hem acaba mı diyor belli.ben kalktım sonere inceden bir dokundum enseden, ayıp değil mi makara yapıyorsun dedim memurla.ben öyle deyince polis beni adam sandı tabi.bir de baktı yeşil önlük, boğazda steteskop falan sordu:sen ne iş yapıyorsun delikanlı?
'Ben de tombalacıyım komiserim' dedim.
Boğazımı nasıl sıktığını şimdi bile hatırlıyorum herifin.
motorcular derneği kendimi dışlanmış hissettim amk herkes şu motor bu motor diyor bende hea evet evet ondan diyorum ama ne olduğunu bilmiyorum .
Üniversite, arkadaşımla ders çalışmak için gittiğim ve kızlardan oluşan öğrenci evi.

Bakın en baştan söyleyeyim yemin billah kötü niyetim yoktu. Yani amaç gerçekten ders calışmaktı. Zaten bende de o işler için ne tip ne de para vardı. Tek amacım okey oynamak için çay parası bulabilmekti o dönemler. Var sen düşün gerisini...

Neyse efendim bir tarafta devasa peluş ayılar bir tarafta abartı terlikler... her taraf incik boncuk. Yemin ederim kafam dönmüştü. Bir de bana dışardan arakladıkları kesme şekerler eşliğinde çay ikram etmişlerdi. Yemin ederim Alice harikalar diyarı gibi bir ortamdı.
erasmus home party.

izmirde bir evde oldu. gördüğüm manzaraları görseniz haşyetten diliniz tutulurdu. ağlardınız.
Ankara'da türkü bar, nedeni ise başörtülü teyzeler rakı eşliğinde kendilerinden geçiyordu.
amerikada gay partisinin ortasinda kalmak. dil okulu diye gidip evinde kaldigim kadinin ogrencilerimle amerikanin bagimsizligini kutluyoruz gelirmisin diyerek sayfiye kasabasina goturmesi.akabinde 4 temmuz kutlamalarini gotune kuyruk takip birbirleriyle dans eden adamlarin bulundugu ortamda kutlamam
askerliktir.

çünkü düşünün yaklaşık bin kadar erkek belli bir bölgede kalıyorsunuz. ve bu erkeklerin yaklaşık bir senedir sivil hayatla hiç temas etmemiş olduğunu hesaba katın!
Bursa'da katıldığım bir köy düğünü.

Damadın üzerine tuz, süpürge, tavuk falan asmışlardı. Damadı bir oynatıyorlar bir dövüyorlardı. En son su dolu bir yalağın içine attılar. Sırılsıklam bir şekildeyken yine oynatıp yine dövdüler.

Bu çığrından çıkmış kitle en son damadın evinin avlusundaki demir kapıyı söküyordu. Bildiğin zombi istilası gibi düğündü.
Doğu Ekspresi!

Yaklaşık 5 yıl önce buz gibi bir kış günü bir arkadaşla birlikte kendimizi güç bela trene atmıştık. Yataklı vagonlarda yer yoktu. Mecburen koltuklara geçtik. Yan tarafta bir abi kocaman ve cok kalın bir salamı durmadan kemiriyordu. Ve tren asla hiç hızlanmıyordu. Bu tekdüze ray sesleri trendeki herkesin psikolojisini 3-4 saat sonra tamamen bozmuştu. Ayrıca dışardaki sonsuz beyazlık kafaları sıyırmak için küçük bir bahaneydi. Yanda oturan abi erzuruma doğru salamın yarısını bitirmişti.

Sivas'a doğru başka bir abimiz vagonun ortasına atlayıp bağıra çağıra şiir okumaya başladı. Bir elinde de kendine ait şiir kitabı vardı. Çok uzun 4 şiir okudu ve trendeki hiç kimse bu durumu yadırgamadı. Şiirler bittikten sonra hemen akabinde "sarı gelin" türküsüyle işi tatlıya bağladı.

Ankara'ya geldiğimde ana rahminden yeniden çıkmış gibiydim. Zihnimde bir aydınlık, gözlerimde aşırı kalın salam, kulaklarımda ise çok kötü amatör şiirler vardı.
Avm'lerdeki erkekler tuvaleti.

Üstü başı ve şekliyle gayet şık gözüken kasıntı tiplerin tuvalette senfoni orkestrası yapması insanı güldürür.
Kuş adasında bi bar.

Çok marjinaldi ama bana göre olmayandır.
marjinal olmak pahalı olduğu için ortamına girmem.

görsel
bodrum'da drag quennlerin cirit attığı bir gay bar.

enteresan bir deneyimdi. neyse.
içinde bulunduğum her ortamın türevini alarak marjinal ortamında bulunabilirim.
görsel
eşimin yanı. hiç sır tutamaz sağolsun sürekli marjinal şekillerde ortaya çıkartı verir bir sırrı. sonra örtbas etme çalışması çok saçma kalır.
Askeri tatil köyü . Yani komutanlar ve ailelerin tatil yaptıkları bir yer .

Bir arkadasim aradı komutan oğlu , gel bir iki tek atarız diye gittim.

Sanıyorum böyle tanklar , F-16 lar bordo bereliler felan yok öyle bir şey .

Sahil kenarında kurulmuş bir yerdi , hala garibim yani ben sanıyorum ki sahil kenarında içip sizariz . Tabi buda olmadı .

ilk önce ortalama 30 yaşlıların volkan konak dinlediği bir mekana geçtik bir iki biraz attık , burda sıkıntı yok .
Sonra beni açık hava diskosu diye bir yere götürdü aman Allahım bir disko topu zırva müzikler 18-25 yaş arası bir sürü genç , mini etekler , bikiniler , jartiyerimsiler , kucak dansı vari hareketler , alkol , twerk ? WTF ?

Mal gibi kaldım , birde böyle ucuz yerleri hiç sevmem hemen pistten en uzak masaya geçtim .
bira aldık birer , bitirdik birer daha aldık .
Bu sıra pisti seyrediyorum .
Kim der orgeneralin küçük kızı çavuşun oğluna sürtünerek dans edecekti ? Bari tumgeneral bari olsaydı .

Neyse birer birer derken kafalar uçtu bizim eleman gaza geldi piste çıktı saçma sapan dans figürleri felan yaptı , ben utandım .

Bu arada vergi alınmadığı için alkol çok ucuz yani 10 liraya 3 tane bira alabiliyorduk .

Neyse yine beni zorla bir yere götürdü böyle 10 kişilik kızlı erkekli bir loca neyse ordakilerle tanistim , oturduk felan .
Bizim eleman beni mal gibi bıraktı o kafayla bir yere gitti .
Loca da kimseyi tanımıyorum kızın biri gel dedi birer şat atalim , gittik var taburesine oturduk , tokusturduk bardaklari , attık birer .

Bu sırada ben , umarım bir paşanın kızı değildir diye iç geçiriyorum .

Neyse birer daha attık sonra birer daha derken ben iptal oldum . Tabi kızda bir baktim eliyle limon yedirmeye başladı bana , yedim .

Sonra sallana sallana locaya geçtik , yanıma oturdu . Dur dedi dudağın da bir şey kalmis , eğildi diliyle dudağımi yaladi , leş gibi alkol kokuyordu.

Bu isin sonu iyi degildi ve bende derman kalmadı . Birde böyle ucuz ve popüler kültür zirvasi ortamlardan igrenen ben olunca işin içinde , ben gidiyorum , sezlongun birine uzanıp yattım .
geçen sene, şabatgününde gittiğim israil kudüs te bulunan ağlama duvarıydı. (bkz: burak duvarı)

paravanla ikiye ayrılmış, haremlik-selamlık düzeniyle kadın ve erkekleri ayrılmış(orada kesinlikle kadın ve erkekler her zaman bu düzendeler, çocuklarda bile o şekilde yetiştiriliyor)bizim halaya benzeyen sadece mendilleri eksik olan dans ederek daire şeklini alıp, ibadetlerini gerçekleştiriyorlardı. (bu halay grubunda silahlarıyla katılan bir çok kadın ve erkek israil askerleri de var bu arada)

Bunun yanı sıra başka bir grup, çocuklarının ergenliğe geçiş kutlamasını yapıyorlardı.

içeride Türk, müslüman ve genç olmamdan ötürü sadece 10 dk kadar durabildik)sonrasında zaten dev bir sloganla üzerimize yürüdüler. (o kısım ibranice olduğu için biz anlamasak da tercümanımız anlamıştı (tabi ki hakaret ediyorlardı, böyle kaba bir israilliden başka ne beklenir ki)

başka bir grup süleyman mabedinin yıkılışına ağlıyordu (süleyman mabeti ni babil kralı nebukadnezar m.ö. 586 yılında yıkmıştır)

başka bir grup ki aynı seremoniden koloni şeklinde ayrılıp diğer tarafa doğru geliyorlardı zaten. bunlarda ikinci mabetin yıkılışına ağlıyorlardı.( ikinci mabeti m.s. 70 yılında roma imparatoru titusyıkmıştır)

akşam ezanına yakın keskin yasakları başladığı için (cuma akşam ezanından cumartesi akşam ezanına olan süre) her türlü çekim yasaklandığı için (gizli bile çekemiyorsun zira kudüs'ün duvarların herbir üstünde ve köşesinde keskin nişansı israil askeri bulunmaktaydı ve öldürdüklerinde bırak cesedi size vermeyi yok ediyorlar orada, öyle bir telaş düşünün) tek fotoğraf var ben de onu da paylaşacağım burada zaten.

bu ayinlerin yapıldığı yer yani ağlama duvarının altını kazıyorlar senelerdir ve tek buldukları romalılara ait kalıntılar. (vadedilen topraklar kısmı burada işin içine giriyor zaten) ve asıl görmek istedikleri yer ise ağlama duvarının tam arkasıydı.

çok marjinal bir alan ve ortamdı. imkanı olan herkesin gitmesini tavsiye ederim zira insan tarihinin en önemli mekanıdır.