bugün

Kendini hala kışta zanneden bu nisan ayında,
güzel olurdu çıplak bedeninle uyumak.
iki kadehin ardından, alkol kokan nefesle sıkıldığımız her şeye,
okkalı bir siktir çekmek,
akla her gelenden bahsetmek,
ve sonra içimiz şenlensin diye susarak sevişmek.
Saatler boyu.

Şimdi kim bilir, hangi yabancı dudakları mühürlüyorsundur dudaklarınla,
Belki beyaz tenli bir kadının kulağına fısıldıyorsundur, edepsiz fantezilerini.
Başka bir bedenin kuytularında kaybolmaya çalışırken,
Tam şu anda,
Aklından geçiyorumdur.
Kim bilir?

Sessizliğinle yüzüme çarpan ayaz üşütüyor beni,
Birkaç yaprak savruluyor içime.
Nisan baharı müjdelediğini sanırken,
içim güz bir sevişmede hala.
Ruhumun tozlanmış raflarında
içime ektiğin tohumlar duruyor.
Kirlenmek güzeldir ya hani,
daha da çamurlaşsaydık.
Biraz gözyaşıyla.

Dedim ya,
Güzel olurdu şimdi çıplak bedeninle uyumak…