bugün
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız10
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- aleyna tilki'nin en seksi fotoğrafı8
- alınan en güzel iltifat11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- futbolcu ismiyle nick almak10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- vatandaşlık farkı alan otel15
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim8
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz11
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı41
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş9
entry'ler (51)
Ey deli gönül! Aşk mı istiyorsun? Yaradan sana yar değil mi? Hep soğuk mu geçti ömrün.. Kışın sonu bahar değil mi? Dünya sana neden hoş geldi ki.. Kabir kapısı dar değil mi? Sevgilinin senden istediğini ne çabuk unuttun böyle... "Ak bir alın" bir de "ar" değilmi..?
- hayır dokunmadım! düzeltiyordum.
- "düzeltiyorum" demedin ama! tuşe işte!
- ya hayır ne demek?!
- ya bu atlar nasıl gidiyodu ya??
-bu atlar benim memeleketin atları ya....
- "düzeltiyorum" demedin ama! tuşe işte!
- ya hayır ne demek?!
- ya bu atlar nasıl gidiyodu ya??
-bu atlar benim memeleketin atları ya....
Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, ne de kışta boyun büker.
kim bilir
şimdikine benzer nice haller yaşandı yerkürede de aymadı insanlık yine de yenilerinde
kaçıncı kezdir acaba yalanın hüküm sürmesi yeryüzünde
kaçıncı kayıt dışılıktır bu kim bilir
piç düşüncelerden beslenen soytarıların
hiçlikten nasiplenmesinin kaçıncı kezidir acaba
kaçıncısıdır bu acaba
altın kaplara sıçması smokinli çirkefin
oysa biliyorum
seyrek taneli de olsa
bir tas mercimek çorbası içmekten öte değildir niyetin senin
biliyorum
sen daha çocukken
erken kalkmaktan erinmemişti hiç baban anan
kulağının ardına bir karanfil sıkıştırmak
ne mutlu ederdi emmoğlunu senin o zamanlar
hele o ilk sevdiğin kız uğruna yaptıkların var ya
bir romana giriş olabilir pek âla
peki sonra
sonra sen savruldun bir yana
o güzeller güzeli sevdiğin ağa oğluna
şimdi çarkına sıçılasılar geçmiş başa
minarelerden
kürsülerden
bağırıyorlar anlaşılmaz şarkıları boyuna
kırk takla atıyorlar
fazladan bir oy uğruna
neymiş
toplumsal iradenin belirlenmesiymiş
neymiş
çağdaş demokrasiymiş
ulan bıraksanıza beni doğayla baş başa
hay koyayım sizin iktidar hırsınızada !!
küçük iskenderinezede
şimdikine benzer nice haller yaşandı yerkürede de aymadı insanlık yine de yenilerinde
kaçıncı kezdir acaba yalanın hüküm sürmesi yeryüzünde
kaçıncı kayıt dışılıktır bu kim bilir
piç düşüncelerden beslenen soytarıların
hiçlikten nasiplenmesinin kaçıncı kezidir acaba
kaçıncısıdır bu acaba
altın kaplara sıçması smokinli çirkefin
oysa biliyorum
seyrek taneli de olsa
bir tas mercimek çorbası içmekten öte değildir niyetin senin
biliyorum
sen daha çocukken
erken kalkmaktan erinmemişti hiç baban anan
kulağının ardına bir karanfil sıkıştırmak
ne mutlu ederdi emmoğlunu senin o zamanlar
hele o ilk sevdiğin kız uğruna yaptıkların var ya
bir romana giriş olabilir pek âla
peki sonra
sonra sen savruldun bir yana
o güzeller güzeli sevdiğin ağa oğluna
şimdi çarkına sıçılasılar geçmiş başa
minarelerden
kürsülerden
bağırıyorlar anlaşılmaz şarkıları boyuna
kırk takla atıyorlar
fazladan bir oy uğruna
neymiş
toplumsal iradenin belirlenmesiymiş
neymiş
çağdaş demokrasiymiş
ulan bıraksanıza beni doğayla baş başa
hay koyayım sizin iktidar hırsınızada !!
küçük iskenderinezede
Yüzyıllardr oynanmasına rağmen hiçbi seyirci,Sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştr..Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştr..Bitecektr korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın !! Çünkü: Romeo ölmeli, Titanic batmalı .. ama Aşk hrşeye rağmn yaşanmalı *
Sigara eşliğinde, verilmiş bir kahve molası ve ardından gelen karmaşık düşünceler. Kokulu bir Fransız akşamı. Kahvenin midemi ekşitmesine aldırmaksızın yudumluyorum. Sol gözüme kaçan sigara dumanının etkisiyle gözüm yaşarıyor. Kıskandı sağ gözüm, hemen harekete geçti.
Ağladım bir süre, sustum sonra.
Bir yudum daha kahvenin ardından etrafıma baktım, iğrenç bir yalnızlık içindeydim. Kendimi ittiğim bir yalnızlık ve buna başkaldırmış bir başınalık.
Elimde brüt olarak kalan ise tüm keyfi iskonto edilmiş saatler. Kahve ve sigarayla hayata sıkıştırdığım virgül tüm hayatın ekşiliğini nötralize edecek bir yudum nefes bahşetse şimdi kafama balyoz gibi inen her dakika gülümserdi kesin.
Gülen kabuslarım,
ağlayan rüyalarım.
Fazla siyah bir mola anı oldu.
Davranış bozukluğuna yönlendiriyor insanı. Hayat zaten kötü yola düşürüp anlamlı olan ne varsa bozup atmış, hayaller kırılmış, çekilmiş iflas bayrakları.
…
Çocuk kalabilseydim keşke, acıyla hiç tanışmazdım, acısa bile öpünce geçerdi hemen. Resim dosyamda karalanmış hayallerimi saklardım ve en çok önemsediğim saçlarıma taktığım renkli tokalar ve yeni alınan oyuncaklarım olurdu. Karadutlu dondurmamı kaşıklar, kaçan balonumun ardından çılgınca koşardım…
…
Odada donuk bir yalnızlığın içindeyken, zamanı kendime köle etmek için sarhoş olmalı. Tam şu an sarhoş olma saati, pis hava burunlara dolarken, pislikleri kıyıya taşırken dalgalar, bir kuş adamın kafasına sıçarken, sarhoş olma saatidir. Durmamacasına.
Hayat… ya da adı her ne ise bu şeyin, avuçlarımdan kayarken yine, aslında hiç orada olmadığını anladım. Ellerim ne kadar da bencil ve ne kadar soğuk şimdi. Ya gözlerim? Yabancı ve uzak, saçlarımda darmadağınık bir acımasızlık. Boktan gerçekler işte.
Aksi, her şey aksi.
Hay aksi!!
hem bun u küçük iskender yazmadı asanusta uydurdu,güzelde oldu yani..
Bir şarap alma vakti, içeyim belki güzelleşirim…
Ağladım bir süre, sustum sonra.
Bir yudum daha kahvenin ardından etrafıma baktım, iğrenç bir yalnızlık içindeydim. Kendimi ittiğim bir yalnızlık ve buna başkaldırmış bir başınalık.
Elimde brüt olarak kalan ise tüm keyfi iskonto edilmiş saatler. Kahve ve sigarayla hayata sıkıştırdığım virgül tüm hayatın ekşiliğini nötralize edecek bir yudum nefes bahşetse şimdi kafama balyoz gibi inen her dakika gülümserdi kesin.
Gülen kabuslarım,
ağlayan rüyalarım.
Fazla siyah bir mola anı oldu.
Davranış bozukluğuna yönlendiriyor insanı. Hayat zaten kötü yola düşürüp anlamlı olan ne varsa bozup atmış, hayaller kırılmış, çekilmiş iflas bayrakları.
…
Çocuk kalabilseydim keşke, acıyla hiç tanışmazdım, acısa bile öpünce geçerdi hemen. Resim dosyamda karalanmış hayallerimi saklardım ve en çok önemsediğim saçlarıma taktığım renkli tokalar ve yeni alınan oyuncaklarım olurdu. Karadutlu dondurmamı kaşıklar, kaçan balonumun ardından çılgınca koşardım…
…
Odada donuk bir yalnızlığın içindeyken, zamanı kendime köle etmek için sarhoş olmalı. Tam şu an sarhoş olma saati, pis hava burunlara dolarken, pislikleri kıyıya taşırken dalgalar, bir kuş adamın kafasına sıçarken, sarhoş olma saatidir. Durmamacasına.
Hayat… ya da adı her ne ise bu şeyin, avuçlarımdan kayarken yine, aslında hiç orada olmadığını anladım. Ellerim ne kadar da bencil ve ne kadar soğuk şimdi. Ya gözlerim? Yabancı ve uzak, saçlarımda darmadağınık bir acımasızlık. Boktan gerçekler işte.
Aksi, her şey aksi.
Hay aksi!!
hem bun u küçük iskender yazmadı asanusta uydurdu,güzelde oldu yani..
Bir şarap alma vakti, içeyim belki güzelleşirim…
Kendini hala kışta zanneden bu nisan ayında,
güzel olurdu çıplak bedeninle uyumak.
iki kadehin ardından, alkol kokan nefesle sıkıldığımız her şeye,
okkalı bir siktir çekmek,
akla her gelenden bahsetmek,
ve sonra içimiz şenlensin diye susarak sevişmek.
Saatler boyu.
Şimdi kim bilir, hangi yabancı dudakları mühürlüyorsundur dudaklarınla,
Belki beyaz tenli bir kadının kulağına fısıldıyorsundur, edepsiz fantezilerini.
Başka bir bedenin kuytularında kaybolmaya çalışırken,
Tam şu anda,
Aklından geçiyorumdur.
Kim bilir?
Sessizliğinle yüzüme çarpan ayaz üşütüyor beni,
Birkaç yaprak savruluyor içime.
Nisan baharı müjdelediğini sanırken,
içim güz bir sevişmede hala.
Ruhumun tozlanmış raflarında
içime ektiğin tohumlar duruyor.
Kirlenmek güzeldir ya hani,
daha da çamurlaşsaydık.
Biraz gözyaşıyla.
Dedim ya,
Güzel olurdu şimdi çıplak bedeninle uyumak…
güzel olurdu çıplak bedeninle uyumak.
iki kadehin ardından, alkol kokan nefesle sıkıldığımız her şeye,
okkalı bir siktir çekmek,
akla her gelenden bahsetmek,
ve sonra içimiz şenlensin diye susarak sevişmek.
Saatler boyu.
Şimdi kim bilir, hangi yabancı dudakları mühürlüyorsundur dudaklarınla,
Belki beyaz tenli bir kadının kulağına fısıldıyorsundur, edepsiz fantezilerini.
Başka bir bedenin kuytularında kaybolmaya çalışırken,
Tam şu anda,
Aklından geçiyorumdur.
Kim bilir?
Sessizliğinle yüzüme çarpan ayaz üşütüyor beni,
Birkaç yaprak savruluyor içime.
Nisan baharı müjdelediğini sanırken,
içim güz bir sevişmede hala.
Ruhumun tozlanmış raflarında
içime ektiğin tohumlar duruyor.
Kirlenmek güzeldir ya hani,
daha da çamurlaşsaydık.
Biraz gözyaşıyla.
Dedim ya,
Güzel olurdu şimdi çıplak bedeninle uyumak…
Dolunayın arkasına saklanan karanlıkta,
bileklerini kes.
Bu gece yakıcı madde etkili tanrılar.
Ne kadar yanarsak o kadar iyi.
Saat tam da günah saati.
Günah, bir damla ter.
Surattaki ağlak sırıtış ruhun karanlık dehlizi.
Puslu bir oyun, eskimiş bir kalp, avuçtan damlayan korkulara eşlik eden cılız bir ses.
Hayatın son kesiğinde raks eden zamanın kaygan gülüşünde kaybedilmiş tüm hünerlerin üstüne acaba ne içsem diye düşünmek, bir sigara kadar önemli şimdi.
Sus ve devam et,
kırmızı bir kışkırtışla zerk olunan tahrikte el kiri dokunuşlarına.
Dön ve yatağa bak ve sustur bel altına geçirilmiş fısıltıları.
Sadece bir damla daha tohum ek.
Bir damla daha ter.
-tutkulu-
Tutku günah.
Ter ter
Kokusu ten,
hep daha derine dokunmak isterken, ruha temas eden içe girişler.
- bu titreyişlerin bir anlamı olmalı-
Yırt gitsin müstehcen güzellikleri.
Dağınık yataklardaki randevularını kaçırmayan çıplak vücutlar
Birbirlerine iliklenirken,
hislerin buz kestiği vakittir.
Bir el hep bedeninin ipini tutar
ve şimdiler bitip, şimdiler başlar.asanusta bole bişi anlıyabilene yani
bileklerini kes.
Bu gece yakıcı madde etkili tanrılar.
Ne kadar yanarsak o kadar iyi.
Saat tam da günah saati.
Günah, bir damla ter.
Surattaki ağlak sırıtış ruhun karanlık dehlizi.
Puslu bir oyun, eskimiş bir kalp, avuçtan damlayan korkulara eşlik eden cılız bir ses.
Hayatın son kesiğinde raks eden zamanın kaygan gülüşünde kaybedilmiş tüm hünerlerin üstüne acaba ne içsem diye düşünmek, bir sigara kadar önemli şimdi.
Sus ve devam et,
kırmızı bir kışkırtışla zerk olunan tahrikte el kiri dokunuşlarına.
Dön ve yatağa bak ve sustur bel altına geçirilmiş fısıltıları.
Sadece bir damla daha tohum ek.
Bir damla daha ter.
-tutkulu-
Tutku günah.
Ter ter
Kokusu ten,
hep daha derine dokunmak isterken, ruha temas eden içe girişler.
- bu titreyişlerin bir anlamı olmalı-
Yırt gitsin müstehcen güzellikleri.
Dağınık yataklardaki randevularını kaçırmayan çıplak vücutlar
Birbirlerine iliklenirken,
hislerin buz kestiği vakittir.
Bir el hep bedeninin ipini tutar
ve şimdiler bitip, şimdiler başlar.asanusta bole bişi anlıyabilene yani
bilim,düşüncenin uçurumları arasında köprü kurmaz;salt bir uyarı levhası olarak bunların önünde durur.kusur,uyarıya aykırı davrananların kendisindedir.
kurnazlıkta ve hilede üstün olan insan topluluğu.ayrıca yahudilik bir din değil, millettir, çoğunun sahip olduğu din musevilik olduğu için karıştırılmaktadır.
''ucuzu alacak kadar zengin değilim'' felsefeleri beni çok etkilemiştir.
''ucuzu alacak kadar zengin değilim'' felsefeleri beni çok etkilemiştir.
onları ne kadar sevmiyorsam, kendilerine o kadar derinden bir sevgim var.
yahudi fukaradır, yahudi aşağılık kompleksi içindedir, yahudi bir şekilde dışlanmıştır, yahudi bir şekilde bunu aşmıştır, bir yandan yahudi zengin olmuştur, ve yahudi bir şekilde bu kurgunun tutsaklığı içindedir.
yahudi fukaradır, yahudi aşağılık kompleksi içindedir, yahudi bir şekilde dışlanmıştır, yahudi bir şekilde bunu aşmıştır, bir yandan yahudi zengin olmuştur, ve yahudi bir şekilde bu kurgunun tutsaklığı içindedir.
'her kuşu siktin, bir kaldı hacı leylek'
hersey yillar yillar önceydi, ekmek almak için disari çikmistim. o sirada sürüsünü kaybetmis sütun gibi bacaklariyla beni benden alan, annenle tanistim. gözgöze gelmemizle kalbim pirpir etmeye baslamisti bile. o da bana karsi bos degildi.sürüsünü kaybettigini ve yardim edip edemeyecegimi sordu. ben zaten dünden razi; 'tabiki yardim ederim, siz bu gece bende kalin ben yarin sizi güney afrikaya kadar birakirim' dedim. o gece hala aklimda. tutkuyla birbirimizin olduk.sonra ben bir sigara yaktim. o içmiyordu; sürekli uçtugundan cigerlerine zararliymis. nasil olsa isimi gördügüm için bir bahane uydurdum ve onu güney afrikaya götüremeyecegimi söyledim. oda kasar çikti; allah senin belani versin bosunami verdim diyerekten aglaya aglaya sürüyü yakalamak için koyuldu yola.
bir gün yine evden çiktigim sirada ne göreyim! annen! agzinda uzun bacakli, elleri ve çükü olan birsey getirdi. 'ne lan bu kasar kari' dedim. 'bilmiyormus gibi konusma senle geçirdigim o nalet gecenin meyvesi' demesiyle seni birakip fiymasi bir oldu. arkasindan attigim tas kanadina geldi ama ölmedi mina kodugum.. ya iste böyle yavrum ( mina kodumun bebesi) pek romantik degil ama bir leylekle daha ne olablir ki zaten. alayi kasar;
( olayin asli budur sevgili birebirciler; dogrulardan sapmayin)
hersey yillar yillar önceydi, ekmek almak için disari çikmistim. o sirada sürüsünü kaybetmis sütun gibi bacaklariyla beni benden alan, annenle tanistim. gözgöze gelmemizle kalbim pirpir etmeye baslamisti bile. o da bana karsi bos degildi.sürüsünü kaybettigini ve yardim edip edemeyecegimi sordu. ben zaten dünden razi; 'tabiki yardim ederim, siz bu gece bende kalin ben yarin sizi güney afrikaya kadar birakirim' dedim. o gece hala aklimda. tutkuyla birbirimizin olduk.sonra ben bir sigara yaktim. o içmiyordu; sürekli uçtugundan cigerlerine zararliymis. nasil olsa isimi gördügüm için bir bahane uydurdum ve onu güney afrikaya götüremeyecegimi söyledim. oda kasar çikti; allah senin belani versin bosunami verdim diyerekten aglaya aglaya sürüyü yakalamak için koyuldu yola.
bir gün yine evden çiktigim sirada ne göreyim! annen! agzinda uzun bacakli, elleri ve çükü olan birsey getirdi. 'ne lan bu kasar kari' dedim. 'bilmiyormus gibi konusma senle geçirdigim o nalet gecenin meyvesi' demesiyle seni birakip fiymasi bir oldu. arkasindan attigim tas kanadina geldi ama ölmedi mina kodugum.. ya iste böyle yavrum ( mina kodumun bebesi) pek romantik degil ama bir leylekle daha ne olablir ki zaten. alayi kasar;
( olayin asli budur sevgili birebirciler; dogrulardan sapmayin)
'her kuşu siktin, bir kaldı hacı leylek'
leylek sikmek yasak arkadaşlar ,hacı onlar
leylek sikmek yasak arkadaşlar ,hacı onlar
dünya piyasasının neredeyse çoğuna sahip olan israiloğulları.
ticarete karşı ayrı bir yetenekleri olduğu söylenir, fakat daha çok kan dökme yetenekleri daha fazladır.hain millet
müslümanlar ile tarihsel düşmanlardır aynı zamanda.
ticarete karşı ayrı bir yetenekleri olduğu söylenir, fakat daha çok kan dökme yetenekleri daha fazladır.hain millet
müslümanlar ile tarihsel düşmanlardır aynı zamanda.
ona da mı gelecekti sıra.. o da mı vefat edecekti böyle.. sıradan bir ölümlü gibi.. vadesi dolmuş.. bira içerken öldürüyorum kendimi
Kutsal Kedi
Göl kenarında gün batımını izleyen romantik, kutsal, ezoterik kedi...
Biliyor musunuz ?
Mısır’da kedi öldürmek, ölüm cezası demekti.
Hristiyan peygamberi izini bir Dülger balığında, islam peygamberi ise izini bir kedide bırakmıştı. Ve bu nedenle dokuz canlıydı.
Satanistler, sırp sapkınlık olsun diye, asilik göstergesi de olarak kedileri kurban etti.
Çünkü kedi kutsaldı..sende kutsalmısın böle.?
Göl kenarında gün batımını izleyen romantik, kutsal, ezoterik kedi...
Biliyor musunuz ?
Mısır’da kedi öldürmek, ölüm cezası demekti.
Hristiyan peygamberi izini bir Dülger balığında, islam peygamberi ise izini bir kedide bırakmıştı. Ve bu nedenle dokuz canlıydı.
Satanistler, sırp sapkınlık olsun diye, asilik göstergesi de olarak kedileri kurban etti.
Çünkü kedi kutsaldı..sende kutsalmısın böle.?