bugün

ozellikle gece yatarken boyle o yansimayi izlerim kafami oraya cevirip, oyle bi hosuma gider, boyle bi rahatlik hissi verir nedense, gozume hos gelir, dalarim giderim baska dunyalara ...
uykuya kadar insana eşlik eden turuncu ışıktır.*

edit: gece gece göz doldurmuştur.
insan bunları düşündükçe yaşlandığını hissediyor.
benim için hep huzurun simgesi ve şükür sebebi olmuştur.
kış gecelerinin en büyük eğlencesiydi.
Cocuk yasta o maceradan bu maceraya, o seyahatten bu seyahata goturmustur.
çok tatlı ve değişik bir kafa yapar. muğla merkez e bağlı kötekli obam gibi mahallelerde ve dağlık alandaki çevre köylerde hala rastlamak mümkündür.
özlenendir. o ışık hüzmesi tavana vurur, yorgana sarılı şekilde o tavana bakıp, hayal edersiniz. hayal ederken de muhtemelen uyumuş olursunuz.
gece yer yatağında yatarken, biraz da sobaya uzak olmak gerek, mümkünse duvar kenarında yatıp duvarın soğukluğuyla ateşin sıcaklığı arasında kalıp o huzuru yaşarken, insanı mest eden hadise. bu görüntüye bir de sobanın içinde yananların çıtırtısı eklenince o kadar güzel uykuya dalınır ki daha iyisi varsa anne kucağında uykuya dalmaktır.
Küçüklüğümün rengarenk hayallerinin gerçeğe dönüştüğü andı adeta. Her gece uyumadan önce tavandaki turuncu ışığın sobadan çıkan sesle uyumlu bir şekilde dans edişini hayranlıkla izlerdim. Tempolu Sesler ve hareketli ışık sobanın içindeki ateşin hararetini nasıl da hissettiriyordu! Çok heyecan vericiydi. Aynı heyecanı her gece tekrar tekrar yaşardım.
Geceleri ateşin kırmızı ve sarı renklerinin dansını evin tavanına yansımasını izlemiş nesildir.
sobanın içinde yanmakta olan odunların çıkardığı ses, duvar saatinin tik taklarıyla adeta bütünleşmiş ve insanı alıp götüren hisleri anımsatır.
başlığı gördüğümde bile beni duygulandıran şeydir. gerçekten yaşlanıyoruz ve gerçekten eskiden her şey çok güzeldi.
Odun ve çıra çıtırtılarıyla beraber gecemizi saran mükemmellik. Şu gece bu başlığı gördüm ve içim cız etti.
bu yansımayı izleyen nesil aynı zamanda sobanın üzerinde kızaran ekmeklere yağ sürüp afiyetle yemiştir.
Tavanda izlenen ateşin dansıdır. Çockluğu anımsatir. Çıtır çıtır yanan odunun yansımasında masum hayallere ardından derin bir uykuya dalınır.
huzur verendir. o ateş hiç sönmesin o gece hiç bitmesin istenir. hayatın acımasızlığından uzakta güzel bir uykuya geçmeden önce görülen son şeydir.
bunun baskasina da gercekten oluyomu diye dusundugum seydir. su an cok mutlu oldum ayrica. benle o guzelligi dusunen yasayan insanlarda varmis.
1990 sonrası doğumluların pek bilemeyeceği şeydir.
Küçükken geceleri izleyerek uyumaya çalışılan eşliğinde hayaller kurulan muhteşem manzara.
Uzun uzun anlamsızca bakarsın,hayallere dalarsın,ateşin dansına aşık olursun.
Tüm gece o ateş yanmasını ve ateşin dansını izlemek istersin. Dışarda rüzgar vardır,rüzgarın uğultusu duyulur derin hayaller alemine dalınır.

Geçmişe dair özlediğim nadir şeylerdendir soba.
yokluk, uzaklık, bir çatının altında yatıyor olmanın verdiği huzur, dışarısının karlı ve soğuk olması, radyo dışında teknolojik aletin olmaması gibi unsurlar bileşince akşam erken yatmak durumunda kalıp radyo eşliğinde yanan sobanın deliğinden tavana ateşin vurmasını izleyerek hayeller kurmak ve uyayakalmak.
Dünyanın en rahatlatıcı şeyi olabilir.
Sobalı odada yer yatağında yatarken sobanın , gecenin o en güzel saatlerinde tavanda sürekli yansıyan ışığını izlerken bir yandan içinde yanan odunların çıtırtısını dinlemek.. Yorganı omuzlarına kadar çekip sırt üstü dümdüz tavanı izlemek. Ara da bir pencereden gökyüzünün görünen kısmına bakıp hayaller kurmak..
Dönmek istediğim nadir anlardan biridir.
Çocukluğumun gözümün önüne gelmesini sağladın , o alevin danseden gölgesi ne rahatlatırdı , uykuya dalma itemi gibi .